SİYASET 31.05.2023 10:51:00 1087 0

"CHP'yi, "Kılıçdaroğlu mu İmamoğlu mu" tartışması düze çıkarır mı?"

T 24 Yazarı Murat sabuncu, "CHP,örgüt ile yeniden irtibatı güçlendiren, üç-beş kişinin değil başta yıllardır partide siyaset yapan il-ilçe örgütlerinin görüşlerini de karar mekanizmalarına katan bir role kavuşmalı" diye yazdı.

T 24 Yazarı Murat Sabuncu, "Örgütle ve sosyal demokrasiyle bağı zayıflamış CHP'yi, "Kılıçdaroğlu mu İmamoğlu mu" tartışması düze çıkarır mı?" başlıklı yazısında,"CHP toplumun her kesimine kucak açan-kulak kesilen kapsayıcı rolünü kaybetmeden, örgüt ile yeniden irtibatı güçlendiren, üç-beş kişinin değil başta yıllardır partide siyaset yapan il-ilçe örgütlerinin görüşlerini de karar mekanizmalarına katan bir role kavuşmalı" ifadesine yer verdi.
Sabuncu şunları kaydetti:
"Geçmişi 2011'e giden aile sigortasından sığınmacı politikasına örgüt kimi detaylardan uzak kaldı; burada ana sorumlu elbette parti yönetimi
Türkiye'de çok büyük adaletsizliklerin yaşandığı bir seçim süreci geride kaldı. Medyayı, devlet gücünü sonuna kadar kullandı iktidar. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan 28 Mayıs'ta cumhurbaşkanlığını yeniden kazandığı belli olduğu anda 2024 yerel seçimleri için başlangıcı da yaptı. Kullandığı dil en azından balkon konuşmasında daha 'pozitif' mesajlar vermesine alışık kitleler için şaşırtıcı oldu. Erdoğan bir yandan aradaki farkın az olmasına kızmış bir yandan da yeni seçimleri düşünerek Kısıklı'da Beştepe'de dün de TOBB Genel Kurulu'nda seçimler yeni bitmemiş gibi muhalefeti hedef almayı sürdürdü.

Muhalefete gelince… Hem parti içlerinde bir tartışma sürüyor hem de diğer partilere karşı uzun süredir 'ertelenen' eleştiriler yavaş yavaş dillendiriliyor. Bu yazıda biraz CHP'ye yoğunlaşmak istiyorum. Seçim gecesi sonuçların belli olmasından itibaren aralarında kamuoyunun yakından tanıdığı CHP'de önemli görevlerde bulunmuş-politika yapmış 9 kişi ile görüştüm. Ortaklaştıkları tespitler-eleştirilerden notlar çıkardım. Kendi görüşlerimi de ekleyerek aktarıyorum:

Tüm güçlüklere rağmen Kemal Kılıçdaroğlu ilk turda kutuplaştırmadan yorgun düşmüş toplumu bir araya getiren söylemiyle umut oldu, ikinci turda yüzde 48 oy alarak memleketin yarısının yöneldiği isim haline geldi.

Bunu yaparken doğru bir yolla farklılıkları bir araya getirdi ama partinin kendi dayandığı ana çizgi flulaştı. Helalleşme muhafazakarla yakınlaşma önemliydi ama bu yapılırken başta partinin genel başkanının dili sağa kayıldı.

CHP İsmet İnönü'nün 29 Temmuz 1965'te Abdi İpekçi'ye verdiği söyleşide dile getirdiği 'ortanın solu' politikasını çok uzun süre devam ettirdi. Bu politikanın hem fikir hazırlayıcılarından hem sonra takipçisi-seslendireni Bülent Ecevit oldu. 1965 seçimlerinde CHP'nin oylarındaki gerilemede bu politikanın olduğu iddia edilmişti. 1966 yılında Şerif Mardin ve Frederick Frey'e seçimdeki kayıpların sebebi araştırtılmış, verilen raporda 'kaybın sebebi bu politika değil halka tam anlatılamamış olması' sonucu çıkmıştı. Ecevit 70'li yıllarda CHP'yi birinci parti olmaya götüren süreçte bu politikada ısrar etti. 'Ortanın solu ile CHP çalışanların, yoksulların, ezilenlerin, haklarını alamayanların yanında olduğunu belli etmiştir' diyecekti. O günden bugüne değişen şartlar, küresel düzende sağ popülistlerin yükselmesini göz ardı edecek değilim. Ancak arkasında durulacak bir ana-sosyal demokrat politika kurgulanarak diğer partilerle iş birliği yapmak daha akıllıca olacaktı.

Şu ana kadar fazla konuşulmadı ama partinin milletvekili seçimlerinde alınan oy yerinde saydı. CHP'ye 2018 seçimlerinde 11 milyon 259 bin kişi oy vermiş yüzde 22.67 oy oranına ulaşılmıştı. Son seçimlerde her ne kadar oy toplamları az da olsa DEVA, Gelecek, Saadet Partileri'nin de içinde olduğu toplamla yüzde 25.47 oy alındı. (13 milyon 809 bin kişi oy verdi.)

Milletvekili seçim sürecinde CHP'ye 4 bin kişi aday olarak başvurdu. Elemeyi-belirlemeyi 8 artı 1 kişi (Kılıçdaroğlu'nun atadığı isimler son nokta yine Kılıçdaroğlu) yaptı. Listelerde ön sıralarda yer alan kimi isimler partinin genel başkanına yakın isimlerdi.

Seçim sürecinde özellikle ilk turda ortaya konan söylem-dil iyi idi. Ancak parti örgütüne bu dil geçmedi-geçemedi. 100 yıllık bu partinin çok kuvvetli bir örgütü vardır. Bu örgüt sadece genel merkezden belirlenen 'politikaları' anlatan değil uzun süre genel merkezin politikalarının oluşmasında aktif rol almış bir örgüt. Son dönemde CHP örgütü afiş asma, kalabalık toplama gibi (o da önemli tabii ama partilileri pasifize eden bir yapı) faaliyetlerde bulundu daha çok. Bir il, bir ilçe başkanının belediye başkanları ya da partinin genel merkezdeki kimi katlarda çalışanlar kadar değeri olmadı. Kılıçdaroğlu ve çevresinde üretilen politika orada kaldı, 'reklam şirketlerinin kampanyalarıyla' halka anlatılmaya çalışıldı. Her gün gerçek seçmenle yüz yüze olan örgüt detaylara hâkim olamadı, seçmene partinin hedeflerini anlatamadı. Geçmişi 2011'e giden aile sigortasından sığınmacı politikasına örgüt kimi detaylardan uzak kaldı. Burada ana sorumlu elbette parti yönetimi.

Bitirirken…

Türkiye'nin ve dünyanın en eski partilerinden birinin geleceği isimler üzerinden tartışılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu mu olsun Ekrem İmamoğlu mu? Elbette lider önemli. Ama parti kimliği, örgüt, lider ile örgüt arasındaki bağ bunlar da kritik.

Erdoğan tüm devlet olanaklarını, medyayı kullandı, seçimler adil değildi doğru. Ama 1976 yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolları'ndan başlayan, Refah Partisi'nde ilçe başkanlığıyla süren, il başkanlığıyla devam eden bulunduğu partilerin her alanında çalışmış bir isim oldu. Son dönem AKP teşkilatlarının eski gücü kalmamış da olsa bir dönem etkin çalıştı.

CHP toplumun her kesimine kucak açan-kulak kesilen kapsayıcı rolünü kaybetmeden, örgüt ile yeniden irtibatı güçlendiren, üç-beş kişinin değil başta yıllardır partide siyaset yapan il-ilçe örgütlerinin görüşlerini de karar mekanizmalarına katan bir role kavuşmalı. Adalet Yürüyüşü'nü başlatan, özeleştiri yapan, Kürtlerle barışık, kimlik siyasetini reddeden politikanın, yani ilk turdaki Kılıçdaroğlu'nun çizgisinin çok önemli olduğunun altını çizerek sadece isimlere endekslenmiş parti olmanın-kalmanın yıpratacağını-kaybettireceğini düşünüyorum.

Murat Sabuncu kimdir? 
Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı.

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı