Bilindiği üzere kışlalarda görev yapan Mehmetçiklerimizin COVID-19 salgınına karşı korunması maksadıyla; Nisan ayı içerisinde silah altına alınması planlanan 53 bin gencin celp tarihinin 30 gün süre ile ertelendiği, ayrıca silah altında bulunan 66 bin askerin ise terhis süresin 30 gün süre ile ertelendiği duyurulmuştu. Bununla birlikte, Sayın Bakan alınan bu kararın bir ay sonra tekrar değerlendirilerek, gerektiği takdirde sürenin uzatılabileceğini ifade etmişti.

Bu denli büyük bir görev değişiminin kapsamlı bir hareketliliğe sebep olacağı ve toplum sağlığına zarar verebileceğin değerlendirilmesi gayet normaldir. Buraya kadar sorun yok! Ancak, askere alınan erbaş ve erler hayatlarının en verimli döneminde vatani görevlerini yapmaktadır. Bu kutsal görev için bazı gençlerimiz çalıştıkları işi bırakarak, bazı gençlerimiz ise hiç sigortalı çalışması olmadan askere alınmaktadır. 6+1 ay süreyle çalışma hayatından alıkonulması yoksul halk kesimlerine ek maddi külfete neden olmaktadır. Yoksul gençler hem bedelli askerlik uygulamasından faydalanamamakta hem de hiçbir gelir getirmeyen şekilde askerlik hizmetini ifa etmektedirler. Askere gitmek için işinden ayrılan gençlerimiz ile askerlik görevi sonrasında işe başlaması gereken gençlerimiz bu durumun mağdurları olmuştur. Kutsal bu görevi yerine getiren gençlerimizin mağduriyetlerini bir nebzede olsa da gidermek hepimizin asli görevi olmalıdır. Mehmetçiğe fazladan askerlik yaptıkları her ay için maaş bağlanmalıdır.

Bu noktada yeni askerlik kanunumuz uygun. İsteyen erbaş ve erler, terhislerine hak kazandıkları tarihten itibaren Milli Savunma Bakanlığının uygun görmesi halinde 6 ay olan askerlik sürelerini 12 ay olarak tamamlayabiliyorlar. Bu kapsamda askerlik hizmetine devam edenlere de, net asgari ücretten az olmamak üzere harçlık ödeniyor. Bu uygulamanın kapsamı biraz genişletilerek, “acil durumlarda celp ve terhis tarihi ertelen tüm Mehmetçiğe ertelenen süre kadar, net asgari ücretten az olmayacak tutar kadar harçlık ödenir” hükmü getirilmesi yeterli olacaktır. Bu düzenlemeyle birlikte yaşanan mağduriyetlerin az da olsa önüne geçilmiş olacaktır.

COVID-19 salgını sebebi ile olağanüstü bir süreç yaşanmaktadır. Hiç kuşkusuz salgın en çok toplumun orta ve dar gelirli kesimlerini etkilemektedir. Sayın Bakandan ricamız, 120 bin Mehmetçiğin, aileleriyle birlikte yaklaşık 500 bin vatandaşın mağduriyetin önüne geçecek bu düzenlemeyi hayata geçirmesidir.(CO)