Öztrak, "Ülkesi ve milleti için çalışmaya kararlı 6 parti, göreve hazırız. Sandıkta milletimiz kendisini hakir görenlere, gözünün içine baka baka dalga geçenlere dersini verecek" dedi.
CHP Sözcüsü Öztrak, Türkiye’de Rusya-Ukrayna savaşından ve hatta pandemiden çok önce başlayan kuyrukları tek tek anlatarak, “İkinci Dünya Savaşı sırasındaki kuyrukları, Kıbrıs Barış Harekatı’nda, uygulanan ambargolar nedeniyle ortaya çıkan kuyrukları, dillerinden düşürmeyenler, şimdi kıtlıkların hükümeti, kuyrukların efendisi oldular. Saray artık kınadıklarıyla sınanıyor” dedi.
TEK TAŞ PIRLANTA MI ALIYORUZ YOKSA AYÇİÇEK YAĞI MI?
Bunun öyle marketler istif yapıyor diye açıklanır yanı da yok. Çünkü Bakanlıkla birlikte çalışan Tarım Kredi’nin marketlerinde de, Ayçiçek yağı rafları boş. Bu fotoğraf, bu sabah Ankara’da bir Tarım Kredi Kooperatifi Marketinde çekildi. İşgal edilen Ukrayna, yaptırım uygulanan Rusya ama yokluğu, kuyruğu sıkıntıyı çeken Türkiye! İnternette 18 litrelik Ayçiçek yağı 1.100 liraya 36 ay taksitle satılıyor. Sanki tek taş pırlanta, sanki araba. Yani ne alıyoruz yemeğe koyacak yağ mı alıyoruz yoksa başka bir şey mi alıyoruz. 36 ay taksit nedir?
36 TAKSİTLE YAĞ SONUÇTUR
Biz söyleyelim. Sonuçtur, sonuç. Beceriksizliğin, çakma ekonomistliğin sonucudur. Kendi çiftçisini tarlasına küstüren, ithalatla elin çiftçisinin yüzünü güldüren, 2,5 Trakya büyüklüğünde tarım alanını işlenmez hale getiren, Saray politikalarının bir sonucudur. Çiftçi alın terinin karşılığını alamadığı için tarlasını ekemez hale gelmiştir. Saray hükümeti de buna seyirci kalmıştır. İşte sonuçta budur. Genel Başkanımızın defalarca, “Gıda krizi geliyor, önlem alın” diye uyarmasına rağmen, Sarayın kulağının üstüne yatmasının sonucu işte budur. Enflasyonu tarlada destekle değil, markette sopayla, fiyat denetimleriyle bitirmeye çalışan zihniyetin sonucu budur. Saray sebeptir, kuyruk, açlık, yokluk ve pahalılık sonuçtur.
OECD’Yİ GIDA ENFLASYONUNDA SEKİZE, ENERJİ ENFLASYONUNDA ÜÇE KATLADIK
Saray ve şürekası alışmış, çözüm bulmuyor, “Dışarıda şöyle oldu, savaş çıktı da böyle oldu” diye laf çevirip duruyor. Ama her ne hikmetse, gıda enflasyonunda, üyesi olduğumuz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ortalamasını sekize katlamışız. Bütün dünyada gıda enflasyonunun en yüksek olduğu beş ülkeden biri olmuşuz. Ukrayna’da savaş Şubat sonunda başladı. Gıda enflasyonumuz Ocak ayında yüzde 57, savaşın etkisinin ancak birkaç gün yansıdığı Şubat ayında da yüzde 66. Enerji enflasyonunda da, OECD ortalamasını üçe katlamışız. Yani bu bahanelerin hiçbir geçerliliği yok.
BU UYARI ÇOK DOĞRU, EL-HAK DOĞRU
Bunlar milletten kopmuş. Saray milletten kopmuş, milletin sesini duymuyor, halini görmüyor. Ama aralarında tek tük de olsa başını kaldırıp, memlekette neler olduğunu fark edip görenler de var. Önceki dönemde milletvekili olan bir MKYK üyesi geçen gün, “Biz önce üzerimize düşeni yapalım, sonra vatandaştan destek isteyelim. Bunca rezilliğe rağmen çözüm üretemiyorsak, bunun siyasi faturası ağır olur” demiş. El-hak doğru… Hem de üç bakımdan da doğru. Birincisi, üzerinize düşen milleti bu pahalılıktan korumaktır, yapamıyorsunuz. İkincisi, bu yaşanalar kelimenin tam anlamıyla rezilliktir. Bunu da gayet net anlamışsınız. Ve üçüncüsü, AK Parti MKYK üyesi, “Bunun siyasi faturası ağır olur” demiş… Bunu daha anlaşılır bir şekilde söylemek gerekirse, millet kendisine bu kadar ağır bir faturayı ödetenlere sandıkta çok ağır bir fatura ödetir. Tasdiknamelerini ellerine tutuşturup gönderir. Bu da doğru…
İLK İŞ MERKEZ BANKASI BAŞKANINI DEĞİŞTİRMEK
Milletimizi içinde bulunduğu, bu zulüm tablosundan çıkarmak için, vakit geçirmeden yapılması gereken doğrular var. Bu doğruları da yukarıda Merkez Yönetim Kurulumuzda ele aldık. Kendileri dinlemezler ama biz yine de buradan dillendirelim. Bunlardan ilki, Saraya biat eden Merkez Bankası Başkanı derhal değiştirilmelidir. Yerine güven veren bir ismi atamak gerekir. Banka’nın para politikası araçlarını özgürce kullanmasını sağlamak lazımdır. Sonra gözleri çakmak çakmak göreve gelen ama 3 ay içerisinde gözünün feri kaçan Hazine ve Maliye Bakanı’nı o makamdan uğurlamaktır. Kendisi bugün bir gazeteye röportaj vermiş… Daha önce, “Enflasyon Nisan’da yüzde 50’nin altında pik yapacak” diyen, sonra, sene başında gözünü kapatıp 6 ay sonra uyanmaktan bahseden Nebati Bakan, bugün, “Enflasyon ancak yılsonunda düşmeye başlar” diyor. Yani enflasyonu düşürme randevuları bir başka bahara kalmış vaziyette.
2022 BÜTÇESİ YENİDEN ELE ALINMALI
Bu iki adımı atacaksınız sonra yapılacak iş, gerçekçiliğini, mevcut şartlarda geçerliliğini, tamamen yitiren 2022 bütçesini yeniden ele alacaksınız. Hayat pahalılığının kasıp kavurduğu toplum kesimlerine öncelik veren, zora düşen vatandaşlara destek sağlamaya öncelik veren yepyeni bir bütçe yapacaksınız.
ACİLEN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR
Yine dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı en çok ezen gıda enflasyonu ile mücadele için tarım politikasındaki dağınıklığı toparlamak için acilen atılması gereken adımlar var.
Öncelikle, vakit geçirmeden ülkemizin ihtiyacı ve ihracatı çerçevesinde, önümüzdeki dönem yapılacak tarımsal üretim planlanmasını gerçekleştireceksiniz. Üretimi yetersiz olan ve stratejik olan tarımsal ürünlerde, alım fiyatı ve alım garantisini önceden açıklayacaksınız. Bu çerçevede, Ayçiçeğinde bu sene hızla sözleşmeli üretimi yaygınlaştırmak gerekiyor. Ayçiçeğinde bu Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ortaya çıkabilecek krizi dikkate alarak Ayçiçeği ekecek çiftçilerimize verilen 50 kuruş destek, sözleşmeli ekim çerçevesinde 1 lira 50 kuruşa çıkarılmalı ve hemen ödenmelidir.
Belli girdilerin, belirli şartlarla kamunun kaynaklarından istifade edilerek, çiftçimize verilmesi sağlanmalıdır. Mali ve yasal tedbirler alınarak bahar gübreleri, üreticilere uygun fiyatlarla dağıtılmalıdır.
Çiftçimizin kullanacağı gübrenin yüzde 50’si desteklenmelidir. Çiftçimizin kullandığı mazotun vergileri kaldırılmalıdır, “Yarısı bizden yarısı sizden” sözü mazotla ilgili olarak tutulmalıdır. Hükümet çiftçinin üretimde kullandığı mazotun yarısını karşılamalıdır.
Tarımsal sulamada kullanılan elektrikte vergi yükü kaldırılmalıdır. Elektrik borçları hasat sonrasında, faizsiz tahsil edilmelidir. Tarımsal sulamada kullanılan suda 2021 yılının fiyatları uygulanmalıdır.
TİGEM, damızlık hayvan ve tohumluk üreterek, çiftçimize ucuz tohum ve damızlık hayvan sağlamalıdır. Tarımsal destekler, kanunda yazıldığı gibi Milli Gelirin en az yüzde 1’i kadar verilmelidir. Verilen destekten hiçbir ad altında kesinti yapılmamalıdır.
Süt üreticileri için 1 kilo süt satıp 1,5 kilo yem alabileceği, besiciler için 1 kilo et satıp 25 kilo yem alabilecekleri pariteler korunmalıdır. Bunun için gerekirse prim desteği de sağlanmalıdır.
Besicinin hayvanını ucuza beslemesi için mera alanları ıslah edilerek çiftçimizin hizmetine verilmelidir.
Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı tüm üretim alanları devlet tarafından sigortalanmalıdır. Çiftçimiz altında ezildiği borç yükünden derhal kurtarılmalıdır. Bankalarda ve tarım kredi kooperatifindeki kredilerinin faizi silinmeli, kalan para uzun vadelere yayılarak yapılandırılmalıdır. Ziraat Bankası yeniden çiftçinin bankası olmalıdır.
Tüm tarım araç ve gereçleri alım satım işleri 5 yıl süreyle KDV ve diğer vergilerden muaf tutulmalıdır.
Bu hükümet bunları yapabilir mi? Hiç sanmıyoruz.
ÇAKMA OLİGARKLAR İÇİN DEĞİL, MİLELTİMİZ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
İşte biz, bu ülkenin aydınlık geleceğine inanan, “Bu toprakların insanları, birbirine sıkı sıkıya sarıldığında, aşılamayacak hiçbir sorun yoktur” diyen, bir avuç yandaş ve beşli çete, çakma oligarklar için değil, ülkesi ve milleti için çalışmaya kararlı 6 parti, göreve hazırız. Sandıkta milletimiz kendisini hakir görenlere, gözünün içine baka baka dalga geçenlere dersini verecek.
SANDIĞI İSTİYORUZ, SANDIĞI BEKLİYORUZ
Demiştik ya, “Ağacın kurdu içinde olur.” İşte ülkemizin içini kemiren o kurdu. Yüzyıllık çınarımızın, ülkemizin gövdesinden vatandaşlarımızla birlikte söküp çıkartacağız. Bundan sonra, pahalılığı bitirmek için, gıda güvenliğini sağlamak için, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi, hiçbir çocuğun kaliteli eğitim hakkından mahrum kalmaması için, herkesin temiz havaya, temiz suya ulaşabilmesi için, herkesin huzur ve güven içinde yaşayabilmesi için, tüm gücümüzle çalışmaya hazırız. Biz hazırız, milletimiz hazır. Sandığı istiyoruz. Sandığı bekliyoruz.
(vş)
10225,15%0,16
32,34% -0,05
34,86% 0,28
2375,65% -0,87
3873,06% -0,12