Hakverdi'nin önergesi şöyle:

"Önceki ÖSYM Başkanlarından Ali Demir’in görev yaptığı sürede soruların FETÖ tarafından nasıl çalındığına dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı ve ayrıca bu iddianamede ÖSYM tarafından 2010-2015 yılları arasında yapılan sınavlarda soruların sızdırılmasına ilişkin bilirkişi raporuna da yer verildiği bilinmektedir.

Raporda, söz konusu yıllarda kurum tarafından düzenlenen sınav sorularının, soru havuzundan çekilip matbaaya gönderilmek üzere "Sır Cihazı" adı verilen kriptolu hafıza belleğine yüklendiği sırada ÖSYM’nin bilgisayarlarına kurulan ProNMS ve Lumension adlı programlar aracılığıyla soruların arka plana kaydedildiği vurgulandı. Kopyası alınan soruların CD’ye yüklenerek dışarı çıkartıldığı ve dağıtımının yapıldığı, kurumda bilişim uzmanı olarak çalışan örgüt üyelerinin itirafları ile dava dosyalarına yansıdı.

2012 KPSS’de sınav başladıktan hemen sonra sadece ÖSYM’nin elinde olması gereken master kitapçıktaki cevap anahtarının bazı internet sitelerinde yayınlanması kamuoyunu rahatsız etmiş ve birçok kez sorulmasına rağmen kurum başkanı Ali Demir’den hiçbir yanıt alınamamıştı. Tüm şüphe ve delillere rağmen sınav iptal edilmemişti. Ya da daha üst düzeydeki “önemli” birileri tarafından iptal ettirilmemişti.

2010 – 2015 yılları arasında yapılan sınavlardan ortaya çıkan birkaç şüpheli durumdan bahsedelim;

- 2010 KPSS soru kitapçıkları yakıldı.

- 27 Mart 2011'de 1 milyon 700 bin adayın girdiği YGS'de şifre skandalı patlak verdi. Ali Demir önce reddetmiş, sonra "şifre var, kopya yok" demişti.

- 27 Mart 2011'de YGS'ye katılan 150 mahkûm adayın kitapçığındaki test hatalı basılmıştı.

- 57 KPSS sorusunun, sınavdan bir gün önce Google arama motorundan sürekli arandığı tespit edilmişti.

- 2014 yılındaki KPSS sorularının da bir KPSS hazırlık kitabındaki sorulardan alındığı saptanmıştı.

- ÖSYM Başkanı Ali Demir'in üniversite sınavında “sehven şifreleme” yapıldığını ifade etmişti.

- 2012 KPSS sınav sorularının USB’ye kopyalanarak Diyarbakır’a gönderildiği tespit edildiği iddiaları da basında yer almıştı. Bu sınava da 1 milyon 400 bin aday katılmıştı.

Bu iddialara kayıtsız kalmayan sınav mağdurları o dönem anayasal hakkını kullanarak sokağa çıkmış ve hakkını aramak istemişti. Mecliste verilen araştırma önergeleri reddedilmiş, soruşturma izni çıkmamıştı.

Karşılığında yine dönemin Başbakanı Erdoğan “KPSS son derece temiz, başarılı sorunsuz şekilde gerçekleşmiştir. Bu sınava gölge düşürmek isteyenlerin oyunu anında deşifre edilmiştir…CHP’si, MHP’si, BDP’si yine YGS üzerinden çok yoğun bir şekilde gençlerimizi istismar etmenin gayreti içindeler… Taksim’de 2 bin kişiyi yürütmek problem değil, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin 10 bin tane genci çıkartırız…” şeklinde açıklamalar yapmış kurumun başkanına ve şimdi daha net anlaşıldığı üzere yapılan kurumdaki FETÖ yapılanmasına sahip çıkmış ve hakkını aramak isteyen mağdurları tehdit etmişti.

Tüm bu iddialar ve hazırlanan iddianamedeki itiraf ve bilgiler bir dönemin nasıl organize edildiğini ve ülkemizin geleceğini ne denli olumsuz etkileyeceğini ve hak gasplarını göz önüne sermektedir.

Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’nci maddeleri uyarınca Meclis Araştırmasını arz ederiz."(CO)