Antmen, Meclis Araştırması gerekçesinde, nükleer santralde reaktörün oturacağı temelin çatlak olan bölümlerinin kırılarak tamamen yenilenmesine rağmen yeniden çatlak oluştuğuna dikkat çekerek ?Nükleer Santralin çalışmaya başladığında yeni bir çatlağın olmayacağının, herhangi bir kazanın yaşanmayacağının garantisi asla verilememektedir. Olası bir kazada, santralde oluşabilecek herhangi bir sızıntı veya patlama sonucunda 100.000 kilometrekareden fazla alan olumsuz şekilde etkilenebilecektir. Dünya´da örneğin daha önce Çernobil´de, Fukuşima´da nükleer kazalar yaşanmış, ilgili bölgelerde bütün doğa, canlılık yok olmuş, insanlar yaşamını yitirmiştir. Uzun yıllar geçmesine rağmen bu bölgelerde yaşam oluşamamaktadır? ifadelerini kullandı.

Alpay Antmen´in Araştırma Önergesinde öne çıkan başlıklar şu şekilde;

AKKUYU´DA YAŞANACAK BİR KAZADA MERSİN CEHENNEME DÖNER

Mersin Akkuyu´da santral inşaatında yaşanan çatlak geleceğimizde, bölgemizde ve ülkemizde de çatlak oluşturmaktadır. Mersin uzun sahilleri, yeşil bir doğası olan inci gibi parlayan bir kenttir. Mersin cennet bir şehirdir. Yarın yaşanacak bir kazada cenneti cehenneme çevirmemek için biran önce bu proje durdurulmalıdır.  Bununla birlikte; Akkuyu Nükleer Santrali´nin temel yapısının bazı bölümlerinde oluşan çatlakların projeyi denetlemekle yükümlü olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu´nun yetkililerince tespit edildiği basına yansımıştır. Haberde, çatlak oluşan bölümlerin kırılarak yeniden beton dökülmek sureti ile onarıldığı ancak aynı yerlerde yeniden çatlakların oluştuğu ifade edilmektedir. Haberde ayrıca, oluşan yeni çatlakların da aynı yöntemle onarılarak temelin tamamlandığı ve 80 metre yüksekliğindeki üst yapı için hazır hale getirildiği de belirtilmektedir. Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından 8 Mayıs 2019 tarihinde yapılan ciddiyetten uzak kısa açıklamada zeminde çatlakların oluştuğu dolaylı olarak kabul edilmektedir. Açıklamada, zeminde oluşan çatlak reddedilmeyerek kullanılan betonun ağırlık altında yayılıp sıkışma özelliğine sahip olan özel bir tür olduğu ifade edilmektedir.

NÜKLEER DENETLEME KURUMU DENETİM YAPACAK YETERLİLİKTE DEĞİL

Akkuyu Nükleer Santralinin yer seçimi 1970´li yılların başında yapılmıştır. Bu alanın seçildiği günden beri Akkuyu Santralinin seçilen bu alanda yapılmasının jeolojik olarak uygun olmadığı ilgili odalar ve konunun uzmanlarınca defalarca dile getirilmiştir. Ancak bu uyarılar dikkate alınmamış ve yeni incelemeler yapılmaksızın, yarım asır önce seçilen alanda inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Uluslararası nükleer santral yapım kurallarına göre nükleer santral yapım denetimlerinin yetkin bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması gerekirken, ülkemizde bu görev bir devlet kuruluşu olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından yapılmaktadır. Çok kısa bir süre önce de TAEK personelinin bir kısmı yeni kurulan Nükleer Denetleme Kurulu (NDK) isimli kuruluşa devredilerek Akkuyu Nükleer Santralının yapım işlerini denetleme görevi bu kuruluşa verilmiştir. Oysa Nükleer denetleme Kurumu´nun, denetim yapacak bir donanıma sahip olmadığı yine konunun uzmanlarınca dile getirilmektedir

YAŞANABİLECEK FELAKETLERİN ORTAYA ÇIKARILMASI TARİHİ BİR GÖREV

Akkuyu Nükleer Santral İnşaatında yaşanan çatlak ve zararın nedenlerinin araştırılması, ileride bölgemiz ve ülkemizde yaşanabilecek büyük bir felaketin önlenmesi; konunun ilgili odalar, uzmanlar ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla araştırılarak şeffaf biçimde ortaya çıkarılması ülkemiz, insanımız ve doğamız açısından zorunlu ve tarihi bir görevdir.(Öİ)