Raporda, salgınla mücadele kapsamında uzaktan eğitime geçen üniversitelerin teknik altyapı sorunlarına, öğrenciye güvensizlikten kaynaklanan aşırı sıkı tedbirlere, teknolojik imkanlara erişemeyen öğrencilerin yaşadığı zorluklara ve sürecin yönetilmesinde yaşanan belirsizliklere yer verildi.
“Öğrenciler salgın sürecinde isabetli kararlar alındığını düşünmüyor”
Gökçen, “Salgının başladığı Mart ayında, üniversiteler hazırlıksız yakalanmıştı. Fakat 9 ayı aşkın bir sürenin geçti, araya yaz tatili girdi. Üniversiteler bu sürece çoktan hazırlanmış olmalıydı. Oysaki öğrenciler, okulun henüz ilk haftasından itibaren belirsiz kurallar ve çöken sistemlerle; sorunlara yanıt vermeyen idareyle karşılaştı. Bu nedenle öğrenciler, salgın sürecinde isabetli kararlar alındığını düşünmüyor.” dedi.
“Öğrenciler sorunların sorumlusu değil, mağduru”
Gökçen, “Bize gelen başvuru ve şikayetlerde birçok üniversitenin sisteminin dersler sırasında çöktüğünü gördük. Sınav sırasında sistemi çalışmayan üniversiteler oldu. Bazı üniversiteler, sürecin nasıl ilerleyeceğine dair herhangi bir bilgilendirmede bulunmadı. Birçok üniversitede ders seçim sırasında sistem çalışmadı. Altyapı yetersizliği nedeniyle öğrenciler, sık sık ertelenen ders ve sınavları takip ve hazırlık stresiyle boğuştu. Öğrencilerin kendileri ve aileleri salgından hiç etkilenmiyormuş gibi davranıldı. Salgın ve sistem mağduru olan öğrenciler, yaşanan bütün sorunların sorumlusuymuş gibi davranıldı.” ifadelerini kullandı.
“Altyapı sorunlarını çözün, süreci planlı yönetin, üniversite özerkliğini sağlayın”
Raporda, internet erişim ve altyapı sorunlarının çözülmesi gerektiğine; üniversitelerin özerklik kazanmasının özellikle salgın sürecinde elzem olduğuna dikkat çekildi. Raporda üniversitelerin idari, mali ve bilimsel özerkliğinin sağlanması, öğrencilerin karar alma süreçlerine dahil edilmesi, rektörlük seçimlerinin geri getirilerek demokratikleşmenin sağlanması ve üniversitelerin bütçe sorununun çözülmesi çağrısı yapıldı.

(VŞ)