CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türk Kızılayın daha fazla zedelenmemesi, yaralanmaması için Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve yönetimin derhal istifa etmesini, Kızılayın özel denetim şirketince incelemeye alınmasını istedi.

Altay, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, deprem yardımları ve Başkentgaz'ın Ensar Vakfı'na aktarılmak üzere Kızılaya yatırdığı bağışla ilgili değerlendirmelerinin ardından, AFAD ve Ensar Vakfı'nın açıklama yaptığını, ancak cevabını aradıkları hiçbir soruya yanıt verilmediğine dikkat çekerek AFAD'ın da Kızılayın da itibar kaybetmesini istemediklerini söyledi.

Altay, AFAD'ın ve 152 yıllık köklü geçmişe sahip Kızılayın kamu vicdanında haksız yere yargılanmasını istemediklerini, kamu vicdanında Kızılaya güven ve itibar kaybettirenin, Kızılay Başkanı'nın açıklamaları ve Kızılayın bilançoları olduğunu öne sürdü.

Altay, vatandaşın kendisinden kesilen vergilerin, yardım ve bağışların nereye harcandığını bilmediği bir ülkede demokrasinden söz edilemeyeceğini vurguladı.

AFAD'ın dünkü basın toplantısından sonra bir açıklama yaptığını anımsatan Altay, Acun Ilıcalı'nın Elazığ depreminin ardından topladığı 73 milyon liranın, 2 gün sonra AFAD tarafından 71 milyon lira olarak duyurulmasındaki çelişkiye işaret ettiğini vurguladı.

Altay, ya Ilıcalı'nın ya da AFAD'ın ifadelerinden birinin yanlış olduğunu ifade etti.

Türk Kızılayın, internet sitesinde herkesin verdiği kör kuruşu işlemesi gerektiğine değinen Altay, şeffaflığın bunu gerektirdiğini söyledi. 

Altay, danışmanlara 20-30 bin lira maaş vermekle bu işin olmayacağını, Kızılayın bir gönüllülük olduğunu, bu kadar astronomik rakamlarla ücret alınmasının bile kamu vicdanını yaraladığını belirtti.

Altay, vali ve kaymakamların da illerinde bu şeffaflığı göstererek, internet sitelerinde ayni ve nakdi yardımları duyurması gerektiğine işaret ederek, bunlar yapılmadığı sürece bu tür afetlerde yardım konusunda vatandaşın kafasında hep bir kuşku oluşacağını ileri sürdü.

Kızılayın hesaplarının bağımsız denetim kuruluşları tarafından incelemeye alınmasını isteyen Altay, bilançolarda kuşkulu rakamların bulunduğunu savundu.

CHP Grup Başkanvekili Altay, 2013'te Kızılayın 87 milyon liralık bağış gelirinin 14 milyon lirasının hayır işleri ve gönüllü faaliyetlerine ayrıldığını, 2018'de ise 3 milyar 465 milyon lira yardım gelirinin 3 milyar 276 milyon lirasının hayır işleri ve gönüllü faaliyetler için ayrıldığını kaydetti. 

Altay, bunun bir transfer olduğunu öne sürerek, "Kızılay, aktarma istasyonu gibi. Eskiden Man Adası vardı, şimdi Kızılay adası var." dedi.

Ensar Vakfı'nın, TÜRGEV ile ABD'de "Turken Foundation" adında bir vakfının bulunduğunu ve New York Manhattan'da yurt yaptıklarını açıkladığını anlatan Altay, bunun, "Üstüme gelmeyin, arkamda Erdoğan var." anlamına geldiğini savundu.

Ensar Vakfı'nın 1979'da kurulduğuna ve güzel çalışmalarının bulunduğuna işaret eden Altay, ancak vakfın şimdi Karaman yurdundaki tecavüzle, kuruluş amaçlarından çıkmasıyla anıldığını belirtti.

Altay, "TÜRGEV, Erdoğan ailesinin sevk ve idare ettiği bir vakıf. Ensar Vakfı, TÜRGEV ile evlenmiş. TÜRKEN Foundation diye bir çocukları olmuş. FETÖ'nün, yurt dışındaki eğitim kuruluşlarıyla mücadele etmek adına 2016'da Maarif Vakfı kuruldu. Maarif Vakfı orta yerde dururken, bütün bu akçeli işler Ensar, TÜRGEV üzerinden yürütülüyor." diye konuştu.

Başkentgaz'ın, Ensar Vakfı'na aktarılmak üzere Kızılaya yaptığı bağışa değinen CHP Grup Başkanvekili Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hazine ve Maliye Bakanlığının bu konuda yorumu olacak mı? Kızılay üzerinden devlet dolandırıldı mı? Vakıflar kullanılarak bir saadet zinciri mi kuruldu? Bu vakıflara bağış yapanlara, devlet ihalelerinde ayrımcılık, kayırmacılık yapılıyor mu? Bu vakıflar, artık paravan şirket mantığıyla mı kullanılıyor? FETÖ ile mücadele Maarif Vakfı ortada dururken TÜRKEN'e mi havale edildi? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın evladının da yönetim kurulunda yer aldığı ABD merkezli TÜRKEN Vakfı'nın bağışçıları, yöneticileri kimlerdir? Manhattan'da gökdelen inşa ettirmek ve Muhammed Ali'nin çiftliğini satın almak için gerekli finansmanı nereden buldu? 

Bu skandalın daha fazla büyümemesi için Türk Kızılayın daha fazla zedelenmemesi, yaralanmaması için Kızılay Başkanı ve yönetimi derhal istifa etmelidir. Kızılay özel denetim şirketince incelemeye alınmalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kızılay üzerinden yapılan vergi kaçakçılığıyla ilgili derhal soruşturma, inceleme başlatmalıdır. Kızılaya yapılan her kör kuruşun bağışçısının ismini yayınlamalıdır. Hangi vakıflara, hangi paraları aktardığını, 3 milyar 276 milyon 570 bin 154 lira 57 kuruşun nereye, hangi vakıflara farklı gerekçeler altında aktardığını bu millete açıklamalıdır."