CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK: “MECLİS’TEN GEÇMEYEN ANLAŞMA TÜRKİYE’Yİ BAĞLAMAZ”
SİYASET 8.08.2021 12:13:00 505 0

CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK: “MECLİS’TEN GEÇMEYEN ANLAŞMA TÜRKİYE’Yİ BAĞLAMAZ”

CHP'l Öztrak,"Uluslararası anlaşmalar Meclis’ten gizli saklı yapılamaz. Genel Başkanımızın çok net bir şekilde açıkladığı gibi, Meclis’ten geçmeyen Erdoğan’la yapılan anlaşmalar, ancak Erdoğan’ı bağlar, Türkiye’yi bağlamaz"dedi.

CHP Sözcüsü Öztrak, kararların hızlı alınacağı savıyla kurulan ucube rejimin nefesinin 3 yılda tükendiğini belirterek, “Yaşadığımız felaketlerin ana kaynağı, bu ucube rejimdir, bu ucube sistemdir. Bunun sorumlusu da Erdoğan’dır. Ne yazık ki karşımızda, kendi şatafatından, debdebesinden ve olmayan itibarından başka bir şey düşünmeyen, gözünü hırs bürümüş bir kibir abidesi var” diye konuştu.
Hükümetin orman yangınları karşısındaki tutumunu eleştiren Öztrak, “Artık apaçık ortaya çıkmıştır. Bu zihniyetin memleketin derdine derman olma kaygısı yoktur. Memleketin derdiyle tek rabıtaları cukkaları... Sevdikleri tek yeşil de, doların yeşili... Ormana bakınca; rant gören, yedi yıldızlı oteller gören, maden gören bir zihniyet ülkenin başında. Bu yönetimin iman tahtasının altında, millet için atan bir yürek yok” dedi
"MECLİS’TEN GEÇMEYEN ANLAŞMA SADECE ERDOĞAN’I BAĞLAR"
Bizim genlerimizde Kuvayı Milliye var, Müdafaa-i Hukuk var. Erdoğan’ın ABD ile yaptığı gizli bir anlaşma varsa, bu derhal kamuoyuna açıklanmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi derhal toplanmalıdır. Uluslararası anlaşmalar Meclis’ten gizli saklı yapılamaz. Genel Başkanımızın çok net bir şekilde açıkladığı gibi, Meclis’ten geçmeyen Erdoğan’la yapılan anlaşmalar, ancak Erdoğan’ı bağlar, Türkiye’yi bağlamaz."
TARİHİMİZİN EN BÜYÜK YÖNETİM KRİZİ
Yangınlar hala kontrol altına alınabilmiş değil. Sebebi ise çok açık… Aklını ve şuurunu kaybetmiş, beceriksiz, liyakatsiz bir hükümet elinde, tarihimizin en büyük yönetim krizini yaşıyoruz. Yönetim krizi, Türkiye’yi her gün bir felaketten, başka bir felakete savuruyor. “Türkiye’yi uçuracak” dedikleri tek adam vesayet rejimi; yangında uçak uçuramadı. Ormanlarımız cayır cayır yanarken, milletimizin ciğeri dağlanırken, Erdoğan, sözde gazetecileri karşısına aldı, ekranlarda kendine övgüler dizdirdi. Atama bakanların hepsi birbirinden kifayetsiz. 10 gün geçti… Yangınla mücadeleyi yönetecek, koordine edecek, doğru dürüst bir Kriz Masası kuramadılar.
MİLLET ÜMİDİNİ KESTİ, ORMANLARA KENDİSİ SAHİP ÇIKIYOR
Millet, bu beceriksizlerden ümidini kesti. Kendi kaderine, kendi ormanlarına sahip çıkmaya çalıştı. Belediyelerimiz, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, halkımız dişiyle, tırnağıyla mücadele ediyor. Millet yanan ateşe bir avuç toprak, bir damla su atabilmek için, yangın yerlerinde gece gündüz ter döküyor. Türk Hava Kurumu’nun “Ateş Kuşları” ise, “Beş damacana eksik su atıyor” diye, Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme uçağı ihalesine alınmıyor. Uçaklar Etimesgut’ta, öylece çürümeye terk edilmiş vaziyette. Bu uçakların İspanya’dan, Hırvatistan’dan gelen kardeşleriyse, Türkiye’deki alevleri söndürüyorlar.
YANGINLA DEĞİL VATANDAŞLA MÜCADELE EDİYORLAR
Ülke yangın yeri, ormanlarımız yok oluyor. Halkımız infial içinde. Erdoğan Şahsım Hükümeti sözde itibarının peşinde… “Türkiye’ye Yardım Edin!” diyen herkesi, suçlu ilan ediyorlar. Trolleriyle insanlarımızı ve muhalefeti hedef gösteriyorlar. Edep, aklın suretidir. Yangında yardım çığlığı atana soruşturma açacak kadar, edepten, akıldan, vicdandan yoksunlar. Yangın için yardım istemek, ne zamandan beri suç oldu? Yangınla mücadele etmesi gerekenler, belediyelerimizle, muhalefetle, basınla, vatandaşla mücadele ediyorlar.
ERDOĞAN YİNE SORUMLULUKTAN KAÇIYOR
Belediye Başkanlarımıza, doğru dürüst bilgi vermiyorlar. Güya koordinasyon toplantısı yapıyorlar. Ama başkanlarımızı çağırmıyorlar. Erdoğan ise her zaman yaptığını yapıyor. Belediyeleri, Türk Hava Kurumu’nu suçluyor, sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyor. Önce Bakanları, ardından da Erdoğan, yangınlar sanki şehirlerde başlamış da, ormanlara oradan sıçramış gibi bir algı yaratmak için kıvrım kıvrım kıvranıyorlar. Beyler geçin bunları, yangın şehirlerde değil, ormanlarda başladı. 6831 Sayılı Orman Kanunu’na göre de, orman yangınlarını önleme ve söndürme görevi, Saray’a bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nde… Yani sorumluluk; Tarım ve Orman Bakanı’nda... Ve elbette bu kifayetsiz Bakanı oraya atayan Erdoğan’da. Ama iş ne zaman sorumluluk üstlenmeye gelse, Beyefendi “Erdoğan kaçar!” diyor ortadan yok oluyor.
REJİMİN NEFESİ 3 YILDA KESİLDİ
Bu ucube vesayet rejiminde, ülke yönetilmiyor, savruluyor. Erdoğan’ın ucube vesayet rejiminde, kurumlar yasal görevlerini, gündelik işlerini bile yapamaz hale geldiler. Herkes bir kişinin iki dudağına bakıyor, talimat bekliyor. “Hızlı karar alacak” denen rejim, üç yılda nefesi tüketti.
SARAY KOMİSERİ BAKAN YARDIMCILARI
Eskiden bakanların altını, bürokrasi doldururdu. Kurum içinden yetişmiş Müsteşarlar, Genel Müdürler, devlet tecrübesiyle Bakanlara destek olurlardı. Şimdi Bakanların altında “Saray komiseri Bakan Yardımcıları” var. Maşallah hepsi de aç kurt gibi, vakti saati geldiğinde Bakanı yemek için fırsat kolluyorlar. Bu nedenle herkes gölgesinden korkar oldu. Kimse kılını kıpırdatamıyor. Sorumluluk almak istemiyor. Koltuk ile liyakat arasındaki bağ, tamamen koptu. Liyakat yerine saraya sadakat tek geçer akçe oldu.
BAKANLIKTA ORMANDAN ANLAYAN BAKAN YARDIMCISI YOK
Tarım ve Orman Bakanlığı’nda, ormandan anlayan tek bir bakan yardımcısı yok. Hepsi “Reise de bağlıyım, ne iş olsa yaparım” tayfasından. Maaşlar kallavi, hem de maşallah bir de değil, ikişer tane… En az ikişer tane. Bu ucube sistemde yönetenleri eleştirmek ihanetle eş değer. Hatayı kabul etmek zayıflık, öyle alenen yardım istemekte suç… Ama kapalı kapılar ardında, yardım pazarlıkları yapmakta hiç sorun yok.
FELAKETLERİN KAYNAĞI UCUBE REJİM
Lafı eğip, bükmeye gerek yok. Yaşadığımız felaketlerin ana kaynağı, bu ucube rejimdir, bu ucube sistemdir. Bunun sorumlusu da Erdoğan’dır. Ne yazık ki karşımızda, kendi şatafatından, debdebesinden ve olmayan itibarından başka bir şey düşünmeyen, gözünü hırs bürümüş bir kibir abidesi var.
İNSANDA BİRAZ SIKILMA OLUR
Ne güzel demiş Hacı Bayram-ı Veli, “Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür, ne de uçulur…” Bu kibir abideleri daha iki ay öncesine kadar, “Uzaya gidiyorlardı”, “uçan araba” yapıyorlardı. Ama şimdi görüyoruz ki bunların elinde, yangında uçuracak doğru dürüst uçakları yokmuş. Önce, “envanterde uçak yok” dediler. İki gün sonra çıktılar “bir uçak var” dediler. En son Sarayın kibirlisi çıktı. Eloğlunun uçaklarını millete kendi uçağımızmış gibi pazarlamaya kalktı. İnsan da biraz sıkılma olur.
SANDIKTA MİLLETTEN YİYECEĞİNİZ SOPAYA HAZIRLANIN
Yine gördük ki bunların elinde; iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan riskleri yönetebilecek, yangınla mücadele için uzun vadeli bir strateji, uçak, helikopter, modern teçhizat tedarik programı, insan gücü planlaması dahi yok. Sen görevini yapmayacaksın. Ülkeyi eloğlunun himmetine muhtaç edeceksin. Sonra da çıkıp, “Yandık Allah!” diye bağırana, sopa göstermeye kalkacaksın. Buradan açıkça ifade ediyorum, millet sizi gördü, notunuzu verdi. Siz esas sandıkta milletten yiyeceğiniz sopaya hazırlanın.
RUSLARIN YAPTIĞIYLA ÖVÜNÜYOR
Erdoğan ne diyor? “Rusya yanarken, Putin’le görüştüm. O haldeyken üç tane uçak, dört tane de helikopter gönderdi.” Demek ki Rusya’yı yönetenler işini doğru yapmış. Tedbirini almış. Sen neyle övünüyorsun, sen yapmamışsın. Rusların yaptığıyla sen neden övünüyorsun?
19 YILDIR TEDBİR ALINMADI
Bilim insanları iklim değişikliği nedeniyle orman yangınlarının sayısı ve sıklığının artacağını açıkça ifade ediyor. Akdeniz çanağında, en fazla orman yangını yaşanan ülkelerden biriyiz. Şimdi buradan soruyoruz. Buna uygun tedbirleri, buna uygun bir planlamayı 19 yıldır neden almadınız, neden yapmadınız? Başka ülkeler orman yangınlarıyla mücadele için kendi ulusal uçak filolarını kurarken, siz neden bunu yapmadınız? Ülke yangın uçağı sıkıntısı yaşarken, siz, kendinize 13 uçaktan oluşan bir şatafat filosunu nasıl kurabildiniz? Hiç mi utanmadınız? Diğer ülkeler yangınla havadan mücadele görevini, sivil ve askeri idare altında örgütlerken, siz güzel vatanımızın ormanlarını, yandaşa verilecek ihalelere, taşeronlara ve ticari ilişkilere nasıl emanet edebildiniz? Son ihale ortada… Tarım ve Orman Bakanı 5 uçak için ihaleye çıkmış. Nedense 3 uçak kiralamış. Şimdi bu ihaleyi 3 uçakla bağlarken ne düşünüyordunuz acaba? Soru şu, 3 uçak yetiyorsa, neden 5 uçak için ihaleye çıktınız? Yetmiyorsa -ki yetmediğini gördük- eksik uçakları tamamlayacak tedbirleri neden almadınız?
SEVDİKLERİ TEK YEŞİL, DOLARIN YEŞİLİ
Artık apaçık ortaya çıkmıştır. Bu zihniyetin memleketin derdine derman olma kaygısı yoktur. Memleketin derdiyle tek rabıtaları cukkaları... Sevdikleri tek yeşil de, doların yeşili... Ormana bakınca; rant gören, yedi yıldızlı oteller gören, maden gören bir zihniyet ülkenin başında. Bu yönetimin iman tahtasının altında, millet için atan bir yürek yok.
ELLERE VAR; YANGIN UÇAĞINA, VATANDAŞA YOK
19 yılda 2,5 trilyon dolar para toplayıp, harcadılar. Türk Hava Kurumunun uçakları için ama 4 milyon doları bulamadılar. Somali’ye 30 milyon dolar, Tunus’a 5 milyon dolar, Suriyelilere en az 40 milyar dolar hibe ettiler. Ama evi yanan köylülerimizle, “300 bin benden, 200 bin senden, hem de faiziyle ödeyeceksin” diyerek, bezirgân pazarlığı yaptılar. “Evi yanmayanlar, keşke evim yansaydı diyecekler” gibi saçma sapan laflar ettiler. Pişkinlikte arşıâlâya çıktılar. Demiri nem, insanı gam, ülkeyi de liyakatsiz yöneticiler çürütür.
MİLLETİN MAYASI SAĞLAM, YETER Kİ GÜVENİLİR YÖNETİM OLSUN
Milletimiz güçlü bir millettir. Devletimizde güçlü bir devlettir. Yeter ki milletimizin kanını emen, liyakatsizler milletin yakasından düşsün. Sayın Genel Başkanımız evvela belediyelerimize, ardından da iş adamlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza bir çağrı yaptı. “Türk Hava Kurumu’nun elindeki uçakları, uçabilir hale getirelim” dedi. Belediyelerimiz hemen gereğini yapacaklarını açıkladılar. Milletimiz de gereğini yapacaktır eminiz. Çünkü bu milletin mayası çok sağlamdır. Yeter ki işin başında güvenebilecekleri bir hükümet olsun, bir yönetim olsun. Bu felaketlerin tekrarlanmasını engellemek mümkündür.
CHP İKTİDARINDA YAPACAĞIZ
Biz, iktidarımızda, yangınları söndürmek için, ulusal bir “uçak ve helikopter filosu” oluşturacağız. Yangınla mücadelede, sivil ve askeri idarenin sorumluluklarını açıkça belirleyeceğiz. İklim değişikliğini ve değişen yeni riskleri dikkate alan, Orman Yangınlarıyla Mücadele Stratejisi’ni, konunun tüm paydaşlarıyla beraber hazırlayıp açıklayacağız. Ancak biz bunları yapana kadar, Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin de, ivedilikle yapması gerekenler var. Her şeyden önce kifayetsiz Tarım ve Orman Bakanı, ya görevinden istifa etmeli, ya da görevinden alınmalıdır. İkinci olarak, yangından etkilenen tüm vatandaşlarımızın kayıpları eksiksiz bir biçimde telafi edilmelidir. Öyle pazarlık mazarlık olmaz.
YÖRÜK KARDEŞLERİMİZ İÇİN ÖZEL TEDBİR ALINMALI
Özellikle Yörük kardeşlerimizi köylerinde, topraklarında tutacak tedbirler ciddiyetle alınmalıdır. Muğla’nın ve tüm Torosların demografik yapısının değişmesi engellenmelidir. Muğla’daki dağ köylerimiz ve Toroslar, Yörük Türkmenlerin bin yıllık ata yurdudur. Bu ata yurdumuzun önemi, Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, şu sözlerinde saklıdır: “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız. Eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz. Ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir kuvvet, asla bizi yenemez.” Bu nedenle, “Evler, bahçeler, tarlalar, arı kovanları, büyük ve küçükbaş hayvanlar, yanarsa yansın. Bunların parası neyse veririz” gibi bir sıradan yaklaşım, son derece tehlikelidir. O yanan evler, tarlalar, arılar ve hayvanlar Yörük kardeşlerimizi, o toprağa bağlayan unsurlardır. Erdoğan’ın ve bakanlarının ağzından çıkanı, kulakları duymalıdır. Tekrarlıyorum. Muğla’daki, Toroslardaki Yörük kardeşlerimizi, ata dede yurdunda tutacak özel tedbirler mutlaka alınmalıdır.
TÜRKİYE’Yİ ELEK GİBİ KULLANMA NİYETİNDELER
Türkiye bir yanda yangınlarla boğuşurken, bir yanda da organize bir işgalle karşı karşıyadır. Genç, erkek, yüzbinlerce Afgan akın akın, elini kolunu sallayarak Türkiye’ye geliyor. Bunlar öyle yürüyerek gelmiyor. İran’dan araçlarla Türkiye sınırına getiriliyor. Oradan da kalabalıklar halinde içeri akın ediyorlar. ABD’nin Afganları planlı bir şekilde, Türkiye’ye yönlendirdiği çeşitli kaynaklardan anlaşılıyor. ABD, bu gelenlerin içinden istediklerini seçip alacakmış. Beğenmedikleri ise Türkiye’de kalacakmış. ABD’de aynen Avrupa’nın olduğu gibi Türkiye’yi bir elek gibi kullanma niyetinde. Şimdi ABD bu işi bizden habersiz yaptıysa, bu gerçekten çok büyük bir cüret… Ama bunun Türkiye’den izinsiz, habersiz yapılması pek de mümkün değil. Anlaşılıyor ki, Erdoğan, iki konuda Biden yönetimi ile el sıkışmış. İlki, Afganistan’ın Kabil Havalimanı’nın, Mehmetçik tarafından korunması. İkincisiyse, Afganistan’dan gelenlere Türkiye kapılarının açılması…
GENEL BAŞKANIMIZ KONUŞUNCA DİLLERİ ÇÖZÜLDÜ
Sayın Genel Başkanımız, geçtiğimiz gün, milletimize bu tarihi uyarıyı yapınca, Erdoğan Şahsım Hükümeti de suçüstü yakalanmış oldu. Ve suçluların telaşıyla, ardı ardına açıklama yapmaya başladı. Hayırdır, 36 saat o zaman neden sustunuz? Genel Başkanımız konuşunca mı diliniz çözüldü, Genel Başkanımız konuşunca mı cesaretiniz yerine geldi? Bunların hali, gece kurtla bir olup koyunlara saldıran, sabah çobanla beraber yas tutanlarla aynıdır. Erdoğan içine sindirebilir. Ama biz egemen güçlerin uşaklığını kabul etmeyiz."

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı