CHP Grup Başkanvekili Köksal, iktidarın yanlış politikaları sonucunda Türkiye'nin borç stokunun gittikçe arttığını, ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiğini savundu.

Rasyonel ekonomi modeliyle göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in paketinden de vergi artışları çıktığını dile getiren Köksal, akaryakıt ile içki ve sigaradaki ÖTV artışlarının "otomatiğe bağlandığını", şans oyunlarından kurumlar vergisine kadar birçok kalemde vergi artışına gidildiğini anlattı. Tüm bunlara ek olarak torba yasayla birlikte ek MTV çıkarıldığının altını çizen Köksal, "21 yıllık bir iktidarın vergileri bu kadar arttırması, onun şahlanışı değil iflasıdır. Geniş halk yığınlarının vergi yükü altında ezildiği bir ülke haline geldik." diye konuştu.

Memurlara yüzde 17,5'lik zam ve 8 bin 77 liralık seyyanen artış; emeklilere de yüzde 25'lik bir zammın reva görüldüğünü ifade eden Köksal, "Yurt dışından getirilen telefon harcının yüzde 229, emekli maaşının yüzde 25 zamlandığı bir ülkede görüyoruz ki yurt dışı telefon harcı kadar bile emekli maaşının değeri yok. Çarşı pazarda fiyatlar yüzde 100 artarken TÜİK'in açıkladığı yüzde 38'lik enflasyona biz nasıl inanalım?" dedi.

Köksal, iktidarın ekonomiyi düzeltmek için öncelikle gerçek enflasyonu açıklaması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de son 21 yılda işsizlik sorununun kronikleştiğini, yoksulluğun derinleştiğini, borçluluk oranlarının da hızla arttığını aktaran Köksal, şöyle devam etti:

"Gelinen noktada en düşük emekli maaşı açlık sınırının yarısı kadar, asgari ücret açlık sınırının altında, dul ve yetim maaşları açlık sınırının yarısının da altında, en düşük memur maaşı da yoksulluk sınırının altında kalmış oldu. Emekli de asgari ücretli de memur da 'insan onuruna yaraşır bir maaşla yaşamak bizim hakkımız değil mi?' diye soruyor. Bu ülkede herkes AKP'den hakkını istiyor. Her şeye gelen zamlarla birlikte satın alma gücü, emekliye verilen yüzde 25 zamla 'sakın alma gücü'ne dönmüş durumda. Seçim kampanyasında bahsettikleri Türkiye Yüzyılı, herkesin yoksulluk, memurlar dışında da herkesin de açlık sınırının altında yaşadığı bir yüzyıl olmuş oldu."

(VŞ)