SİYASET 27.03.2019 14:24:42 426 0

"BU ÇAMUR SİYASETİNİN NEDENİ AÇIK: EKONOMİDE YAŞANANLAR GÖRÜLMESİN"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, önceki gün CHP Genel Merkezi´nde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

?73 yıllık çok partili demokratik yaşamımızda, on beşincisi yapılacak olan mahalli idare seçimlerine artık çok kısa bir zaman kaldı. Biz ?Martın Sonu Bahar? diyerek seçim kampanyamıza başladık. Kimsenin kalbini kırmamaya özen gösterdik. Gönül kırmaya değil, gönül yapmaya uğraştık. Kendimizi değil milletimizi düşünerek kampanyamızı sürdürdük. Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti´den oluşan Millet İşbirliği kampanya boyunca milletin dertleriyle dertlendi, milletin sesi olmaya çalıştı. Kalan son beş günde de aynı olgunluk ve nezaket içerisinde milletimizin sesi olmaya devam edeceğiz.
ALLAH´TAN KORKMAYI, KULDAN UTANMAYI BİR KENARA BIRAKTILAR
Buna karşın ?saray koalisyonu?, daha önce hiçbir seçimde görülmemiş, son derece adaletsiz ve seviyesiz bir kampanya götürdü. Saray ve onun bekçisi Allah´tan korkmayı, kuldan utanmayı bir kenara bıraktılar. Cumhurbaşkanlığı zırhına sığınmış, seçim yasaklarına tabi olmayan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, hiçbir koruması olmayan, seçim yasaklarına uymak zorunda olan muhalefet partisi genel başkanlarına her türlü hakarette ve tehditte bulundu. Devletin ve ülkenin neredeyse tüm özel medyasını ele geçiren Saray iktidarı kampanya süresince muhalefetin sözünü kesmek için elinden geleni ardına koymadı. Yalanı doğru gibi anlatan popülist, kutuplaştırıcı siyasetin daniskasını yaptı. Sanki yerel seçimlere değil de savaşa gider gibiydik.
TERÖRİST MERMİSİNİN YAPMADIĞI AYRIMI SARAY VE BEKÇİSİ YAPTI
Önce dış güçler saldırıyor dediler. Tutmadı. Sonra çiftçiyi, esnafı, marketleri hain, çete ilan ederek mutfaktaki yangının sorumluluğunu onlara yüklemeye çalıştılar. O da olmadı. Bunun üzerine devreye beka senaryolarını soktular. Milletimiz engin mizah gücüyle bu BEKA´nın şifrelerini çözdü. Bunun ?Bahçeli Erdoğan Koltuk Aşkı? ittifakının baş harfleri olduğunu ortaya koydu. Sonra Saray ittifakı vites büyüttü. Kendilerine oy vermeyecek tüm yurttaşlarımıza hain, terörist demeye başladılar. Bu ülkenin vatandaşlarına vergi verirken, askere giderken parti ayrımı yapılmaz. O zaman herkes eşittir. Ama Saraya ve bekçisi, kendilerine oy vermeyi düşünmeyen milletimize meydanlarda ?illet?, ?zillet? diyerek ağır hakaretler ettiler. Düşman kurşununun, terörist mermisinin yapmadığı ayrımı milletimize yaptılar. Ama yine olmadı. Baktılar ki ne yapsalar olmuyor. Bu sefer parti liderlerini tehdit etmeye başladılar.
Cumhurbaşkanı zırhının arkasına saklanan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, başta Genel Başkanımız olmak üzere diğer parti liderlerini susturmak için milyonluk tazminat davaları açtı. Sonra da milletvekili dokunulmazlığı olmayanları hapse atmakla tehdit etti.
KURDUKLARI KUMPAS, MİLLİİRADE CELLATLARININ ELLERİNE YÜZLERİNE BULAŞTI
AKP Genel Başkanı, Genel Başkanımızın uluslararası terörü kınayan sözlerini çarpıtarak meydanlarda servis etti. Yetmedi, bir sabah idam naralarıyla meydanlara çıktı, ardından da ipleri sarayın elinde olan bir operasyon kanalından Genel Başkanımızın idamı istendi. O da yetmedi Belediye Başkan adaylarımız, doğrudan hedef alındı. Bir takım tetikçiler kullanılarak, haysiyet cellatlığı yapıldı. Tek bir belediye başkan adayımızın karşısına AK Parti Sözcüsünden, Genel Başkan Yardımcılarına, MHP Genel Başkanından, AK Parti Genel Başkanına kadar hepsi çıktı. Ancak kurdukları kumpas milli irade cellatlarının ellerine, yüzlerine bulaştı. Bu sefer de ?Kendine de Ankara´ya da yazık edersin? diye tehdide başladılar. Seçimi kazandığını gördüler, ondan sonrasını konuşmaya başladılar. Dün itibariyle, milli iradeyi, yargı bağımsızlığını hiçe sayacak konuşmalar sürüp gidiyordu.
BİR PROVOKASYON BİLDİRİSİ HAZIRLANDIĞI İSTİHBARATI ALDIK
Milletimiz bunlara da itibar etmedi, etmeyecek. Ama yetmiyor, her gün yeni bir provokasyon ortaya çıkıyor. Son olarak CHP´nin hiçbir zaman benimsemediği ifadelerin yer aldığı ve bu bir halk ayaklanmasıdır başlıklı bildirilerin hazırlandığını, bu bildirilere partimizin de ambleminin basıldığı, bunların dağıtılacağı istihbaratını aldık. Partimizin dünya görüşüne 180 derece zıt olan bu bildirinin bizimle uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını şimdiden söylüyorum. Bu provokasyonları artık bıraksınlar. Bu seçimin sonucunu da edepleriyle kabul etsinler.
Önce, ?Demokrasi bir tramvay, istediğimiz durakta ineriz? dediler. Sonra demokrasinin imkân ve araçlarıyla iktidara geldiler. Şimdi darbeci ağzıyla konuşup demokrasimizi doğrudan tehdit etmeye başladılar. Ama milletimizin milli irade düşmanlarına, haysiyet cellatlarına en güzel dersi 31 Mart´ta sandıkta vereceğini artık kendileri de görmeye başladılar. Biz Hakk´a ve halkımıza güveniyoruz.
3-5 OY İÇİN TERÖRİSTİN PROPAGANDASINI YAPTI, ÇANAKKALE RUHUNU PARAMPARÇA ETTİ
Sarayın kibirli kişisinin zapt edemediği zehirli dili, sadece yurttaşlarımızın arasına nifak sokmakla kalmadı. Ülkemizin uluslararası itibarına da büyük zararlar vermeye devam ediyor. Bu ülkede daha önce hiç yaşanmayan şeyler yaşanıyor. Yeni Zelanda´da 50 Müslüman kardeşimizi şehit eden İslamofobik teröristin kendi çektiği katliam görüntülerini, bu ülkenin Cumhurbaşkanı gömleğini giymiş kibirli kişisi seçim meydanlarında dakikalarca gösterdi. 3-5 oy almak için teröristin propagandasını yaptı. Bu da yetmezmiş gibi büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk´ün oluşturduğu Çanakkale ruhunu paramparça etti. Yen Zelanda´daki hain terörü kendi seçim kampanyasına meze yapmak isteyen Saray, kantarın topuzunu yine kaçırdı. İki dost ülke Yeni Zelanda ve Avustralya´ya diplomatik adaba sığmayan rencide edici sözler sarf etti. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanının ?Atatürk´ün Yeni Zelandalı askerler için ne kadar bağışlayıcı olduğunu biliyoruz. Türkiye´yi böyle hatırlamak istiyoruz? deyince de danışmanları aracılığıyla tam yol tornistan yaptı.
Yeni Zelanda Başbakanı bu acıdan ülkesini birleştirip, kucaklayarak çıkarken tüm dünyanın takdirini kazandı. Aynı acıdan ülkesini bölüp parçalamaya uğraşan Erdoğan´ı ise tüm dünya ayıplandı. Türkiye´nin itibarı ona en fazla ihtiyacımız olduğu bir zamanda zedelendi. Bu adaletsizliğin, seviyesizliğin ve çamur siyasetinin nedeni çok açıktır. Mutfakta büyüyen yangın görülmesin, işini kaybeden 633 bin yurttaşımızın işsiz 8 milyon vatandaşımızın sesi duyulmasın, artan iflas ve konkordatolar konuşulmasın, Suriyelilere bütçeye yük olmadan 35 milyar dolar bulacak formülü geliştiren Sarayın, 3600 ek gösterge için, emeklilikte yaşa takılanlar için, atanamayan öğretmenler için
kılını kıpırdatmadığı gündeme gelmesin, iki Trakya büyüklüğünde arazisini ekmekten vazgeçen çiftçimize taktıkları devlet borcunun, yabancı çiftçilere ödediğimiz 95 milyar doların farkına varılmasın.
ERDOĞAN 1 NİSAN SABAHI MİLLETİMİZİN YÜZÜNE NASIL BAKACAK?
İşte bunları vatandaşın gözünden kaçırmak için Sarayın kibirli kişisi ve onun sadık bekçisi, on parmaklarında on kara kendilerinden olmayan herkese sürüp duruyorlar. Yanlış politikalarıyla sebep oldukları ekonomik krizin üstünü örtmek için akla hayale gelmeyecek işler yapıyorlar. Seçimi kaybetme korkusuyla işin sonunu hiç düşünmeden, izandan, vicdandan, edepten yoksun bir kampanya yürüttüler. Şimdi soruyorum, bu sözleri sarf eden Erdoğan 1 Nisan sabahı milletimizin yüzüne nasıl bakacak? Nasıl diyecek ki, ?Ben bu ülkede 82 milyonun Cumhurbaşkanıyım.?
SEÇİMDEN SONRA MİLLETİMİZİ EKONOMİDE ACI REÇETE BEKLİYOR
Ve de en önemlisi 1 Nisan sabahından itibaren ekonomideki ateşten gömleği giyip ekonomiyi nasıl yönetebilecek? Ben çok açık söyleyeyim. Seçimden sonra ekonomide milletimizi çok acı bir ilaç bekliyor. Bu kadar hırpalanan, örselenen, parçalanan arasına nifak sokulan milletimiz bu acı ilacı içmeye nasıl ikna edilebilecek? Erdoğan millete bu konuda nasıl güven verecek, halkı nasıl ikna edecek? Dövizin, faizin ateşi yeniden çıkmaya başladı.
DAMAT BAKAN YENİDEN ORTAYA ÇIKTI, PİYASALAR YİNE KARIŞTI
Şimdi yine ?Provokatif eylemlere girenler bunun bedelini öderler? diye meydanlarda bağırıyorlar. Bir taraftan da bankalar ve uluslararası yatırımcılar hakkında soruşturma başlatıyorlar. Oysa provokatör arıyorsanız o kadar uzaklara bakmaya gerek yok. Damat bakan bir süre ortadan kaybolmuştu. Rahattık. Geçtiğimiz hafta ortaya çıktı ?döviz şöyle faiz böyle? diye konuştu. ?Dolara demir yumruğumuzu vurduk? deyip yasakçı, kumanda ekonomisi söylemlerine kadar yürüdü. Piyasalar döviz hesaplarına gelen ilave vergiyle zaten irkilmişti. Döviz rezervlerindeki hızlı erime de onları rahatsız etmeye başlamıştı. Bir de sosyete damat sulu bir üslupla ileri geri konuşunca piyasalar yeniden karıştı. (SB)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,34% -0,07
  • EURO

    34,74% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2390,37% -0,26
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07
  • Pazartesi 24 ° / 12.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 24.4 ° / 12.1 ° Güneşli
  • Çarşamba 26.7 ° / 14.1 ° Güneşli