Suriye konulu Güvenlik Konseyi'nin aylık oturumunda konuşan Fransa'nın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Nicolas de Riviere, "Fransa, rejimin Mayıs ayı sonunda yapmayı planladığı seçimleri geçerli kabul etmeyecektir" dedi.

Yurtdışındaki Suriyelilerin seçimlere dahil edilmemesi durumunda, 2015 yılında oy birliği ile kabul edilen BM’nin 2254 sayılı kararında belirtildiği gibi "seçimlerin yalnızca rejimin gözetiminde, uluslararası gözetim olmaksızın yapılmış olacağını" sözlerine ekledi.

AFP’nin bildirdiğine göre ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield’de benzer bir pozisyon alarak “Yeni anayasanın hazırlanması ve yürürlüğe konulmasındaki başarısızlık, sözde 26 Mayıs seçimlerinin yanlış olacağının kanıtıdır" dedi.

Suriye seçimlerine mültecilerin, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ve diasporanın (azınlıkların) katılımı için adımlar atılması gerektiğine işaret eden Bakan, “Bu yapılmadığı sürece kandırılmayacağız" dedi.

BM’nin İngiliz temsilcisi Sonia Farrey "Güvenli ve tarafsız bir ortamın yokluğunda, sürekli bir korku atmosferinde ve milyonlarca Suriyelinin insani yardıma muhtaç olduğu bir ortamda yapılan seçimler, siyasi meşruiyet sağlamıyor, aksine rejimin Suriye halkına aldırış etmediğini ve küçümsediğini gösteriyor” dedi.

Estonya büyükelçisi Sven Jurgenson, Estonya ve Avrupa Birliği'nin diğer üyelerinin, Suriye seçimlerinin BM himayesi altında yapılması gerektiğine, seçimlerin muhalefet ve diasporayı da içermesi gerektiğine inandıklarını söyleyerek, “Bunun dışında her şey saçmalık olarak kabul edilecek” dedi.

Diğer yandan Rus temsilci Vassily Nebenzia ise, bazı ülkelerin seçim sonuçlarını şimdiden reddetmesini ‘üzücü’ olarak nitelendirerek, Suriye’nin iç işlerine müdahale olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Seçim tarihi, Suriye'nin yıllarca süren savaştan kaynaklanan boğucu bir ekonomik krize tanık olduğu, Batı'nın yaptırımlarıyla durumun daha da kötüleştiği ve komşu Lübnan’da artan ekonomik çöküşün yaşandığı bir döneme denk geliyor.(Kaynak Şarku’l Avsat)(CO)