Dr. Derya Mengücük’ün açıklaması aşağıdaki gibidir:

“-Sendikamızın; Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin üst hukuk normlarına aykırılık teşkil eden maddelerinin iptali ile bu yönetmeliğin ilgili maddelerinin dayanak gösterildiği Aile Hekimliği Kanunu’nun ilgili maddesinin de iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi talepli başvurularımız neticesinde; Aile Hekimliği Yönetmeliği’nin disiplin maddelerinin dayandığı 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun ilgi kısımlarının Anayasa’ya aykırı bulunması kararı ile iptal edilmiş ve yeniden kanun oluşturulması için 9 aylık süre verilmişti. Bu sürenin sonuna yaklaşırken 20.03.2023 tarihinde sağlık alanında düzenlemeler içeren Kanun Teklifi TBMM’ ye sunuldu.

-Teklifte sözleşmeli aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları hakkında uygulanacak disiplin cezalarında Aile Hekimliği Kanunu ile Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddelerine göre işlem yapılacağı belirtiliyor.

-Aile Hekimliği daha çok yarı özel yarı kamu şeklinde ve en önemlisi aile hekimliği çalışma usulleri, görev tanımları, aile sağlığı merkezi işleyişi, personel takibi, aile sağlığı merkezi elektrik, su, kira, sarf malzemeleri ödemeleri bakımından kısacası tamamen özel bir hastane kurumu gibi olup Aile Hekimliği çalışanları da diğer memurlar gibi sorumlulukları mesai bitince bitmeyen çalışanlardır.

-Bakanlık, Aile Hekimliği sistemini yok etme amacı güden disiplin maddelerini 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi ederek kolay yolu seçmiştir.

-657 Sayılı DMK disiplin hükümlerinin çalışma koşulları tamamen özel sağlık kurumu gibi olan aile hekimlerine uygulanması ucube bir sisteme yol açmıştır. Nitekim Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Aile Hekimliği sistemini kurgularken bu sistemin cezalarının devlet memurları gibi olamayacağı, şartlarının tamamen farklı olduğunu ve bu sebeple aile hekimliği sistemin uygun yaptırımlar getirildiğini, 657 DMK Disiplin hükümlerinin Aile Hekimliği ruhuna aykırı olduğunu bizzat kendisi ifade etmiştir.

-Aile Hekimliği Kanunu’nunda “…657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın…’’ hükmü varken getirilen Kanun teklifinde ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu disiplin hükümlerine bağlı çalışmadan bahsediliyor. Bir kanunda birbirinin aksine hükümlerin bulunması bile hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Getirilen bu kanun teklifi ile görüyoruz ki; Bakanlık Anayasa’ya ve Aile Hekimliği’ne uygun yeni kanun maddeleri yerine, aile hekimliği sistemi ile bağdaşmayan, aile hekimliği sistemini aslında yok etme amacı güden disiplin maddelerini 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi ederek kolay yolu seçmiştir.

-Kanun Teklifi’nin bu haliyle reddi ya da değiştirilmesi gerekmektedir.

-Sözleşme yenilememe kısmında ise ucu açık, hastalık önleme ve tedavi başarı oranı gibi dünyanın hiçbir yerinde olmayan unsurlar bulunuyor. Hatta hastalıkları önleme bakanlığın, daha doğrusu devletin görevi olması nedeniyle tüm sağlık camiası ile topyekün birlikte ancak başarılacak bir kriter iken aile hekimine tek başına hastalıkları önlemesi gibi absürt, sınırları belirsiz, açık-net öngörülemeyen ve belirlilik ilkesine aykırı olan kriterler konulmuş. Aile hekimliği STK’ları ve sendikalardan hiçbir görüş almadan getirilen kanun teklifinin bu haliyle reddi yahut değiştirilmesi gerekmektedir.

-Aile Hekimliği’nin çalışma şekil ve koşulları, sorumluluk ve işleyişi 657 Sayılı DMK'na tabi personelin çalışma şartlarından çok farklıdır. Aile Sağlığı Merkezleri’nin tüm gereksinimlerinin sürdürülmesi bakımından da çalışan açısından çok daha zordur. Dolayısıyla Aile Hekimliği disiplin işlemleri, söz konusu farklı sorumluluk ve görevleri dikkate alacak farklı bir kanunla olmalıdır. Aile Hekimliği’nde çalışanların mesleki görev tanımları dışında pek çok işi üstlenirken, mesai saatleri içerisinde sadece mesleki tanıma uygun görevini yapan ve başka hiçbir sorumluluğu olmayan devlet memurlarıyla aynı kanunla işlem görmesi haksız ve hukuksuzdur.

-Aile Hekimliği Kanunu Anayasa’ya aykırıdır.

-Sendika olarak bizler Aile Hekimliği Kanunu’nun Anayasa’ya aykırı olduğunu bildirdik. Anayasa Mahkemesi bu yönde kararını verdi. Yönetmelik ile yürütülmesi hukuki değildir, kanunda olmalı dedik. Teklifte sunulduğu şekli ile disiplin hükümlerinin 657 Sayılı DMK’na tabi tutulması 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu’na uyuşmaz, böyle Aile Hekimliği Kanunu olmaz diyoruz.

-Teklifte ayrıntılı tanımlama gereği duyulmuş aylıktan kesme cezasına karşılık bakanlıkça belirlenen performans hedefleri net olarak açıklanmamış, Aile Hekimliğinde çalışanlara yapılacak ödemelerde “… başarı oranı gibi kriterler esas alınacak.” şeklinde muğlak ifadelerle haksız, eşitsiz, hukuksuz işlemlere ihtimal verilmiştir. Sonuç olarak biz Anayasal haklarımızın korunduğu bir hukuk düzeni içinde ve insanca çalışmak mücadelesindeyiz. Bu haliyle bu Kanun Teklifi bunu asla karşılamayacak, yeni hukuki sorunlara neden olacaktır. Bu nedenle teklifin geri çekilmesini ve reddini, Anayasa ve Aile Hekimliği’ne uygun gerçek bir Aile Hekimliği Kanunu oluşturulmasını istiyoruz.” 

(vş)