Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir: “Ülkece zor günlerden geçiyoruz. Bizler, bu zor günleri bir birimize destek olarak zayıflamadan, güçlenerek atlatmaya çalışıyoruz. Bunun için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu zorlu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın da yaklaşık 60 bin Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Çalışanına kulak vermesini ve çeşitli ağır  şartlara bağlanan ek ödemeleri koşulsuz yapmasını bekliyoruz.” diyor.
Aile hekimliğinde uygulanan destek ve teşvik ödemeleri ile ilgili  açıklama yapan AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, aile hekimliği çalışanlarına, sundukları birinci basamak koruyucu ve tedavi edici hizmetler için nüfuslarına kayıtlı hasta sayısı baz alınarak temel hak ediş verildiğini belirtiyor. Hakedişlerin günümüz enflasyon şartlarında ve bakanlığın birim başı nüfus düşürme politikası nedeniyle düşük kaldığına ve bu konuda düşen nüfusu telafi edecek katsayı artışı yapılmadığına dikkat çekiyor.
AHESEN Genel Başkanı Dr. Kandemir; “İlgili süreçte destek ve teşvik adı altında ödeme çıkarılmış olsa da bu ödemelerin şartları ağır ve gerçekleştirilmesi zor kriterlere bağlanmıştır. Koruyucu sağlık hizmetiyle bağdaşmayan, çalışanların gerçek performansı yansıtmayan, emekliliğe yansımayan ve sürekli hesaplama gerektirdiği için hatalı yatırılmaya müsait olan bu ödemeleri, aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları tam olarak alamamaktadır. Ayrıca hesaplaması da teferruatlı olan bu ödemeler için aile hekimliği çalışanları her ay sonu hesaplama yapıp, itiraz yazmakla uğraşmaktadır.” dedi.

AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANLARI DA ZOR DURUMDA"

Söz konusu ödemelerde aile sağlığı çalışanları için yüzde 3 gibi düşük bir oran belirlediğini vurgulayan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir; “Bu yanlış kurgulanmış olan teşvik uygulamasının diğer bir handikabı ise hekimin eğitim gibi doğal nedenlerle çalışamadığı durumlarda aile sağlığı çalışanlarını daha da sıkıntıya sokması olmuştur. Tavan ödeme katsayısının düşük (1,5) olması nedeniyle hak kaybı yaşayan, görevlendirme aldığında yine düşük oranla(%25) çalışan aile sağlığı çalışanı arkadaşlarımız için bu durum daha da can sıkıcı bir süreç yaratmıştır. Esas olarak destek ve teşvik ödemelerini bu şekliyle uygulamak yerine, düşen nüfuslar katsayı artışıyla aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı meslektaşlarımızın kayıpları telafi edilmelidir. Ek ödemede ısrar edilecekse de bu şartsız ve hakkaniyetle yapılmalıdır. Ek ödemeler şarta bağlı olmaksızın, temel hak edişe tek ödeme şeklinde aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına yansıtılmalıdır.Bizler koruyucu sağlık hizmeti sunuyoruz. Hastalarımızı değerlendirirken performans kriterlerine göre değil hastalığına göre değerlendiriyoruz. Sağlık bakanlığımız da ödeme kriterini belirlerken bu görüşte olmalı ve hatalı uygulanan bu sistemi acilen düzeltilmesi için gereğini yapmalı. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları sadece işine odaklanmaya çalışıyor. Hastasıyla daha iyi ilgilenebilmesi için hasta sayılarının düşürülmesini bizler de istiyoruz ve fakat daha önce söz verildiği gibi bu durum aile hekimliği çalışanlarını mağdur etmeden ve aile hekimliği uygulamasından ayrılmalarına sebep olmadan yapılmalıdır" dedi.

(vş)