BASK Genel Başkanı Bayram Zengin yaptığı basın açıklamasında, 10 Mayısta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Memur-Sen arasında 3600 sorunu için yapılacak toplantının yeni adaletsizlikler yaratacağından endişe duyduklarını belirterek şu hususlara yer verdi:
“6. Dönem Toplu Sözleşme metninde yer verilen 3600 ek gösterge konusunun, Bakanlık ile Memur-Sen arasında çözüme kavuşturulacak ve bu iki kuruluşa bırakılacak kadar basit bir konu olmadığını, yeni adaletsizlikler yaratılacağından endişe ettiğimizi defalarca kamuoyu ile paylaştık.
10 Mayısta yapılacak 3. toplantıya rağmen tarafların üzerinde tartışılacak ve görüş belirtilecek bir teklif metninin olmaması bu endişelerimizi güçlendirmektedir.
Sorunun öğretmenlerle ilgili olan kısmı TBMM’de 03/02/2022 tarihinde kabul edilen 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanununda yapılan iki satırlık düzenleme ile çözüldüğü halde, taslak metinlerin bile olmadığı sözde toplantılar, yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz sürecinde; memur ve emeklilerin genel sorunlarından bağımsız olarak tüm sorunların, üstelik 2023 yılında yürürlüğe girecek 3600 ek gösterge konusuna indirgenmesi, memur ve emeklilerin çözüm bekleyen sorunlarının gözden kaçırılması için göz boyama operasyonudur.
Bakanlık ve Memur-Sen’i kamuoyundan saklı “merdivenaltı” görüşmelerden vazgeçmeye, varsa teklif ve görüşlerini kamuoyu ile paylaşmaya çağırıyoruz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 3 milyon 500 bin kamu görevlisi ile 2 milyon 200 bin emekliyi ilgilendiren ek gösterge sorununu tüm sosyal tarafların katılımı ile yeni adaletsizliklere yol açmadan herkesi tatmin edecek şekilde çözme arayışında olmalıdır.
Memur-Sen; memur ve emeklilerini oyalamak yerine en düşük memur aylığının Nisan ayında 4 kişilik bir aile için kendilerinin açıkladığı yoksulluk sınırı olan 13.466 TL için mücadele etmelidir.
Kendi açıkladıkları açlık ve yoksulluk sınırı için talepte bulunma cesaretini gösteremeyenlerin diğer sorunları konuşmaya hakları da yetkileri de yoktur.
Bir kez daha vurgulamak istiyoruz
3600 ek gösterge konusu; “6. Dönem sözleşmeyle bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık. Bu toplu sözleşme emeğe değer veren toplu sözleşme olarak tarihte önemli bir yere sahip olacaktır” diye utanç verici tweet atabilen ve yaşadığımız sorunların yaratıcısı olan yetkili ama etkisiz sendikalara bırakılacak kadar basit bir sorun değildir.
Yılın ilk 4 ayında memur ve emeklilerini % 24.21 alacaklı haline getiren bir sözleşmenin tam da bu nedenle revizyon ve ek düzenleme (eşel-mobil uygulaması) gerektirdiği ortada iken 3600 ile uğraşıyor gözükmek bu utancı ortadan kaldırmaya yetmemektedir.
Ek gösterge ve katsayı adaletsizliği tüm sınıf ve pozisyonları kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
İki kuruluş arasında kapalı kapılar ardında tek maddelik ve yeni adaletsizlik ve haksızlıklara yol açacağı aşikâr toplantı yapmak yerine Kamu Personeli Danışma Kurulu, tüm sosyal taraflarla geniş katılımla toplanarak çözüm aranmalıdır.
BASK olarak haksız ve keyfi uygulamaların, hak kaybı ve budanmalarının göstermelik toplantılarla meşrulaştırılmasını kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi bir kere daha ilan ediyoruz.(Fİ)
