Anadolu Sağlık Sen Bursa İl Başkanı Yunus Yavuz, İYİ Parti İl Başkanlığını ziyaret ederek %2 barajının altında kalan sendika üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi verilmemesini ön gören kanun teklifinden duyulan rahatsızlığı ileterek bilgi verdi.
Memurun kendi özgür iradesiyle istediği sendikaya üye olma hakkının elinden alınmaya çalışıldığını belirten Yunus YavuZ, çalışma barışını bozacak olan ve Anayasa’ya, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere ve İLO Prensiplerine aykırı olan bu kanun teklifi hakkında Mecliste grubu bulunan AK Parti, MHP, CHP ve İyi Parti Bursa İl Başkanlıklarını bilgilendirmek üzere randevu talep ettiklerini söyledi.
Kendisi de eski bir sendikacı olan İyi Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, %2’lik barajla ilgili yasa taslağından haberlerinin olduğunu, komisyonda görevli olan İYİ Parti Adana milletvekili İsmail Koncuk ve İYİ Parti Konya milletvekili Fahrettin Yokuş'un konuyu takip ettiğine dikkat çekti. Memurun özgürce sendikasını seçmesine kimsenin mani olamayacağını söyleyen Türkoğlu, İYİ Parti olarak yasa taslağının komisyonda reddedilmesi gerektiğini savunacaklarını, komisyondan geçse bile genel kurulda reddedilmesi için gerekli çalışmayı yapacaklarını, konunun yakın takipçisi olacaklarının altını çizdi.
Anadolu Sağlık Sen Bursa İl Başkanı Yunus Yavuz da konuyla ilgili şunları ifade etti:
“6. Dönem Toplu Sözleşme ile sendika ikramiyesi de denilen prim ödemesi için %1’lik baraj getirilmeye çalışıldı, ancak Danıştay bu kararın yürütmesini durdurarak iptal etti. Danıştay’ın iptal kararından sonra Anadolu Sağlık Sen olarak 2022 yılında %90’a varan bir büyüme kaydetmiştir. Anayasaya aykırı olarak yapılmaya çalışılan bu düzenlemede saha ters etki yapacaktır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2022 Mayıs verilerine göre kamudaki toplam memur sayısı 2.746.681 iken, toplam sendikalı memur sayısı 1.994.845’dir. Bunlardan 1.581.326 kişi yetkili sendikanın, 413.519’i ise diğer sendikaların üyesidir. 413.519 memuru ve bunların aileleriyle birlikte yaklaşık 1 milyona yakın insanı yok saymak, toplu sözleşme priminden mahrum bırakmaya çalışmak Nasrettin Hocanın bindiği dalı kesmesine benzemektedir.
Sendikal hak ve özgürlüklerin önüne %2 baraj koymaya çalışmak sendikal ayrımcılığın altına imza atmaktır. Genel seçimlere 6 ay kala sendikacılıktan ziyade siyaset yapan sendikaları korumaya yönelik böyle bir teklifin Meclis’e getirilmesi akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Hâlbuki sendikal özgürlükleri etkin bir şekilde korumak devletin pozitif yükümlülüğü altındadır. Anayasa Mahkemesinin 05/10/2017 tarihinde verdiği bir kararda buna dikkat çekilmiştir. Bu karar, Sendika hakkının korunması pozitif yükümlülüğü devlete, üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendikaya üye olma ve sendikal faaliyette bulunma haklarını kullanmayı engelleyici davranışlarından kaçınmasına yönelik ve sırf bu haklarından yararlandıkları gerekçesiyle yaptırıma tabii tutulmalarını, ayrımcılığa maruz kalmalarını önleyici tedbirler alma ödevi yüklemektedir. Dolayısıyla devlet, ayrımcılığa, çalışma barışının bozulmasına ve hukuka aykırı bu teklife göz yummamalıdır. Bu teklifin derhal geri çekilmesi gerekmektedir. Herkes bilmelidir ki siyasetten medet uman sendikalar kaybetmeye mahkûmdurlar.”
(vş)
