Ayhan Barut'tan 'güvenli gıda seferberliği' çağrısı
"Sağlıklı beslenmek için üreten ve tüketen desteklenmeli"
Net asgari ücretin 2 bin 324 lira olduğu Türkiye'de raporlara göre açlık sınırının bile 2 bin 447 lirayı geçtiğini vurgulayan Barut, "Yurttaşlarımız açlık ve çaresizlik sarmalında kıvranırken, işsizlik ve yoksulluk rekorlar kırarken bırakın sağlıklı beslenmeyi beslenmek bile mümkün değildir. Üreten ve tüketenin destekleneceği, herkesin güvenli gıdaya erişebileceği günler için sağlıklı ve sürdürülebilir politikalar yaşama geçirilmelidir" dedi.
KORKUNÇ VERİLERİ PAYLAŞTI
Türk-İş tarafından 2020 Eylül ayında yapılan açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasından söz eden Ayhan Barut,  4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için aylık 2 bin 447 lira 72 kuruş, gıda ile birlikte ulaşım, barınma, sağlık ve eğitim gibi harcamaları için de 7 bin 973 lira 2 kuruş gerektiğini söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) Raporu'na göre ise dünya nüfusunun yüzde 11'nin, yani 821 milyon 600 bin kişinin açlık çektiğini bildiren Barut, dünya genelinde 150 milyon çocuğun açlıkla bağlantılı gelişim sorunu yaşadığını aktardı.
"SORUMLULUK DUYGUSUYLA HAREKET ETMELİYİZ"
BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim'in  her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlandığını ifade eden Ayhan Barut, "Bu önemli günde gıda alanında ülkemizde ve dünyada yaşanan sorunlara değinmek, çözüm üretmek, farkındalık oluşturmak, sağlıklı ve güvenli gıda ile yeterli beslenmeye dikkat çekmek için herkes gayret gösteriyor. Dünya Gıda Günü'nü kutlarken hepimizin var olan sorunların aşılması noktasında da sorumluluk duygusuyla hareket etmesi, üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor" diye konuştu.
"ÜRETEN VE TÜKETEN DESTEKLENMELİ, SÖMÜRÜ SON BULMALI"
Pandemi döneminde tarımın öneminin bir kez daha görüldüğünü, sağlıklı beslenme ve güvenli gıdaya erişimin ne kadar yaşamsal önem taşıdığının ortaya çıktığını dile getiren Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Sağlıklı beslenmenin, güvenli gıdaya eşit şartlarda erişmenin birincil koşulu sömürü düzeninin son bulması, üretenin ve tüketenin desteklenmesidir. Gelir dağılımı adaletsizliği ve sermayenin kar hırsı sona ermeden eşitlikten söz etmek mümkün değildir. Ülkemizde ve dünyada kıtlık yoktur, tarımsal üretim toplam talebin üzerindedir. Yani ülkemizdeki ve dünyadaki açlığın nedeni yetersiz gıda değil, yoksulluktur. Yoksulluğu ve nedenlerini ortadan kaldırdığımızda herkesin yüzünün güleceği, eşit, barış ve huzur içinde yaşam kadar sağlıklı beslenme ve güvenli gıdaya adilce erişmek mümkün olacaktır. Sömürünün son bulacağı, üreten ve tüketenin destekleneceği, herkesin güvenli gıdaya erişebileceği günler için sağlıklı ve sürdürülebilir politikalar yaşama geçirilmelidir. Bu mücadelemizden asla geri durmayacağız." 

(CO)