Atal yaptığı yazılı açıklamada, zemin betonu çatlamasına rağmen inşaatı yürütülen Akkuyu nükleer santralinin hukuken geçerli bir çed raporu olmaksızın inşaatına devam etiğini belirterek, ”Akkuyu Oysa ki Elektrik nükleer santralinin çed raporu 1.12.2014 tarihinde alınmış, 25.06.2015 tarihinde ise önlisans verilmiştir. Piyasası Kanununun 6. Maddesine göre ÇED ve diğer işlemlere başlanmadan önce önlisans verilmesi gerekmektedir. Bu durumda Akkuyu nükleer santralinin ÇED raporu önlisanstan sonra verilmesi gerekirken , önlisanstan önce alınan ÇED raporuyla inşaata devam edilmesi hukuksuzdur. Akkuyu'ya önlisans veren EPDK tarafından süreç başa çevrilmiş olup , şu anda yeniden ÇED alınması ve arkasından yeni üretim lisansı verilmesi gerekmektedir.Böylece Danıştay 14. Dairede -2014 / 11695 E. sayılı dosyada kaybettiğimiz ÇED iptal davasının önemi kalmamış EPDK'nın kendisi ÇED'i hükümsüz hale getirmiştir” dedi.
Atal açıklamasının devamında şu ifadelerde bulundu:
“Akkuyu Nükleer Santralinin önlisansının iptali için Ankara 12. İdare Mahkemesinde açtığımız dava da hukuka ve kanuna aykırı bir şekilde reddedilmiş, istinaf talebimiz de yine HUKUKA ve KANUNA AYKIRI bir şekilde reddedilmiştir. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesinin 2019 / 3072 E.2019/2680 K. sayılı istinaf talebimizin reddine dair kararla ,çed'i olmadığı için hukuksuz devam eden akkuyu sürecini , duruma uymayan bir kanun maddesinin içine sıkıştırmaya çalıştığı görülmektedir. ankara bölge idare mahkemesinin kararında" elektrik piyasası lisans yönetmeliğinin önlisans başvuru usulü başlıklı 12. madddesinin 5 fıkrasının d bendinin 24.02.2017 tarihinde değiştiği ve bu değişikliğe göre önlisans başvurusu yapılırken çed'in kuruma sunulması gerektiği şeklinde abes'le iştigal edercesine gerekçe yazılmıştır.
Önlisans iptali davamız 7.09.2016 tarihinde açılmış olup , her davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan kanun maddesine göre çözümleneceği emredici hukuk kuralıdır. önlisans iptalini açtığımız tarihteki mevzuata göre önlisans sonrasında çed verilmesi gerekmektedir. üstelik yönetmelik değişikliği 24.02.2017 tarihinde değil 23.08.2019 tarihinde yapılmıştır. anlaşılan odur ki ; epdk'nnın yaptığı hata sonucu Akkuyu'ya önlisans verilerek çed'in hükümsüz hale gelmesini engellemek , bilmeden yapılan hatayı telafi etmek için Akkuyu'ya özel yönetmelik değiştirilmiştir. ancak 7.09.2016 tarihinde açılan dava 7.09.2016 tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre çözümlenmesi gerektiği emredici hukuk kuralıdır.
Akkuyu'nun çed'i hükümsüzdür. Epdk önlisans vermek suretiyle çed'in dolaylı olarak iptaline neden olmuştur. üzerine her biri 14.000 tonluk 4 reaktör ( toplamda 56.000 ton yük) binmeden çatlayan betonuyla , aktif Kuzey-Anadolu ecemiş fay hattı üzerindeki altı karstik boşluklar barındıran zeminiyle çocuklarımızın geleceğini tehdit eden Akkuyu nükleer santrali inşaatı hukuksuz olarak yürütülmektedir.
İnsan neslinin, Yaradan'ın kurguladığı muhteşem sistem üzerinde yarattığı yıkımın sonuçlarını Avustralya'yla birlikte yüreğimiz yanarken izleyerek bir kez daha hatırladık ki "son ağaç yokolduğunda , son nehir kuruduğunda , son balık öldüğünde beyaz adam parayı yiyemediğini anlayacak "
(Akkuyu nükleer santrali önlisans iptali davamızın reddine dair kararı 15.01.2020 tarihinde Danıştay'da duruşmalı olarak temyiz ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururum”
(VŞ)
