AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Kurtulmuş, AK Parti ve MHP milletvekillerinin ortak imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan Milletvekili Seçimi ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine ilişkin muhalefetin eleştirilerini de "Seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesinin teklif olarak hazırlanması, demokratik anlamda Türkiye'nin bir kazanımıdır. Seçim barajının düşmüş olması, daha fazla partinin bu çoklu yarışa katılmasına bir katkıdır." şeklinde değerlendirdi.

Yurt dışının ayrı bir seçim bölgesi olarak kabul edilmesinin de teklif hazırlanırken konuşulduğunu, ancak teklifte bunun yer almadığını aktaran Numan Kurtulmuş, yurt dışındaki vatandaşların temsilinde en ufak bir problem bulunmadığını vurguladı.

"Kimsenin kimseyi kandırmasına gerek yok"

Partilerin açık ve net, niçin ittifak yaptıklarını halka anlatarak iş birliği yapmalarından asla rahatsızlık duymayacaklarını belirten Kurtulmuş, "Bu altılı ittifak, eğer HDP oyları olmazsa seçim yarışında, yarışın ortağı dahi olmalarının mümkün olmadığını biliyor. Dolayısıyla burada en büyük zorluk da bu ittifakın en görünen ucunda olan Sayın Kılıçdaroğlu'nun üzerinde, yani hem bu HDP'nin seçmen kitlesini kendi etrafında, yani bu ittifak etrafında toplamayı başaracaklar hem de HDP'nin terör örgütü ile olan irtibatını, terör örgütünün HDP üzerindeki gölgesini ittifakın üstüne yansıtmayacaklar. Çok zor bir iştir." şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretinde, Diyarbakır annelerini ziyaret etmesinin herkes tarafından beklendiğini söyleyen Kurtulmuş, "HPD ile olan ilişkilerindeki hassasiyet Sayın Kılıçdaroğlu'nun gidip orayı ziyaret etmesini dahi mümkün kılmamıştır." dedi.

Millet İttifakı'nın adayının kim olacağı yönünde tartışmaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, karşılarındaki bu ittifakın en temel eksikliklerinden birinin, adaylarının bulunmaması olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Millet İttifakı'nın, politik tabanı olmayan, arkasında bir parti bulunmayan, siyasi profili düşük bir aday üzerinden seçime girebileceğini de kaydetti.

Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin sorular üzerine Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin, savaşın başından beri sergilediği tavrın tarihi öneme sahip olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliği ve bu anlamda her iki tarafla, bütün ülkelerle konuşabilen, Ukrayna ve Rusya'yı müzakere masasına çeken bir ülke olarak Türkiye çok hayati bir barış misyonu yüklenmiştir. Türkiye, bu işin daha fazla büyümeden, bir an evvel müzakere masasında sonuçlanması için bütün gücünü seferber etmiştir." diye konuştu.

"Kısa vadede ateşkes ilanı öngörüyor musunuz?" sorusuna Kurtulmuş, "Belki bir müddet sonra bir ateşkes sağlanacaktır, onun sonucu olarak bir uzlaşma ortaya çıkacaktır ama çok açık bir şekilde Rusya, Avrupa Birliği, Amerika, Çin ve diğer güçler arasındaki bu çatışma, bu gerilim belki on yıllar boyunca devam edecek bir sürece doğru girmiştir." yanıtını verdi.

İki ülkede de tarafların kendi ülkelerine getirdiği paralı savaşçıların olduğunun hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, son 20 yıldır, yeni emperyalizmin, yeni tür savaşlarından birisi olan "vekalet savaşları" adı verilen, çok kirli bir savaş türüyle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Kurtulmuş, "Bu kirli savaş hakikaten insanlık suçudur, ayıptır. Paralı askerler üzerinden, oradan buradan askerleri getirerek masum halkı öldürmek, gerçekten çok nitelikli bir insanlık suçudur, insanlığa karşı işlenmiş suçtur." dedi.

Bir başka soru üzerine Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin, bölgedeki stratejik öneminin giderek arttığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Gıda arzına sahip olanlar, enerji hatları üzerinde etkin olanlar, enerji arz güvenliğini temin edenler ve özellikle su kaynaklarına sahip olmak için mücadele eden ülkelerin, bundan sonraki dönemde çok canhıraş bir mücadelenin içerisinde olacağı açıktır. Bu, Türkiye'ye fevkalade büyük bir avantaj sağlıyor. Türkiye burada istikrarlı, güçlü bir ülke olarak ayakta durduğu müddetçe hem stratejik önemi siyasi olarak artacaktır hem de su arzının, gıda arzının ve özellikle doğudan batıya giden enerji arzı bakımından da Türkiye'nin önemi artacaktır."(Kaynak:AKP Resmi İnternet Sitesi)

(VŞ)