AK Parti Grup Başkanvekili Ünal, Meclis'te gazetecilere, "Cumhurbaşkanı'nın maaşına yüzde 40,4 zam yapılacağı" yönündeki açıklamalara cevap verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, bu konuda yaptığı açıklamalar samimiyetten, gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu söyleyen Ünal, "Kendileri de konuyu son derece iyi bildikleri halde Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratmaya dönük her türlü çirkinliği maalesef ifade ediyorlar." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin 2020'de yüzde 7, 2021'de yüzde 14,4 oranında artırıldığını hatırlatan Ünal, "Şimdi de Sayın Cumhurbaşkanımız kendi ödeneğiyle ilgili, (aslında maaş denilen şey ödenek) artış talep etmedi." bilgisini paylaştı.
Milletvekilleri, eski başbakanlar, Meclis başkanları ve cumhurbaşkanlarının emekli maaşlarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ödeneğine endeksli olduğunu belirten Ünal, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ödeneğinde artış talep etmemesi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da emekli maaşı dahil olmak üzere 3 bine yakın milletvekilinin emekli maaşlarında herhangi bir artışın olmaması anlamına geliyordu. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu durum arz edildikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da bu artışa rıza gösterdi yani konu Sayın Cumhurbaşkanımızın ödeneğinin artırılmasıyla ilgili değil." ifadelerini kullandı.
Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ödeneğinin artırılmasıyla ilgili bir talebi olmadığını yineleyerek, "Buradan hem CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na hem de İYİ Parti'ye bir çağrı yapıyorum; buyurun, milletvekili emekli maaşlarını Sayın Cumhurbaşkanımızın ödeneğine endeksli olmaktan çıkaralım. Meclise sunulan düzenlemede bunu Sayın Cumhurbaşkanımızın ödeneğine endeksli olmaktan çıkaralım." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, kendi emekli maaşında ne kadar artış olduğunu açıklamasını isteyen Ünal, şöyle konuştu:
"Bunu neden Sayın Cumhurbaşkanımızın maaşında artış varmış gibi ve Sayın Cumhurbaşkanımız kendini düşünüyormuş gibi bir kastı mahsusa ile yapıyorlar? Bu, son derece art niyetli ve çirkin bir açıklama. Bunun böyle olduğunu kendileri de biliyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP ve İYİ Parti milletvekilleri ile bu konu konuşuldu. Yine CHP'den ve geçmişte diğer siyasi partilerden emekli olan eski milletvekilleri Meclis'e geldiler ve bu konuda ortaya çıkacak mağduriyetten duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Bu talep doğrultusunda Cumhurbaşkanımızın kendi maaşında, kendi ödeneğinde herhangi bir artış talebi olmadığı halde ortaya çıkacak 3 bin emekli milletvekili ve bunların ailelerinde ortaya çıkacak mağduriyetten dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir şeye rıza gösterdi. Çağrı yapıyorum, CHP, İYİ Parti ve HDP gelsinler, biz zaten Cumhur İttifakı olarak bunu daha önce ifade ettik, milletvekili emekli maaşlarının 'Cumhurbaşkanı ödeneğine endeksli olmaktan çıkaralım.' dedik. Buyursunlar, bunu Cumhurbaşkanımızın ödeneğine endeksli olmaktan çıkaralım."
CHP'nin, söz konusu açıklamayı neden yaptığına değinen Ünal, şunları kaydetti:
"CHP, Sezgin Tanrıkulu'nun ifadeleriyle ilgili herhangi bir açıklama yapmıyor. Sezgin Tanrıkulu açık şekilde Türkiye'nin savunma sanayisinde, terörle verdiği mücadelede adeta bu konudaki düşmanlığını dile getiriyor ama Kuvayımilliye'den, milli mücadeleden, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu parti olmaktan bahseden CHP, Sezgin Tanrıkulu ile ilgili bir açıklama yapmıyor. Adalarla ilgili yaptığı açıklamaları nedeniyle Yalım Eralp ile ilgili bir açıklama yapmıyor. Ünal Çeviköz'ün yaptığı açıklamalarla ilgili herhangi bir şey söylemiyor. HDP'nin kendileri ilgili yaptığı, onları açık şekilde köşeye sıkıştıran... Faik Öztrak, polisin yumruklanmasıyla ilgili yaptığı açıklama, HDP'nin rahatsızlığı dikkate alınarak değiştirildi. Kendi iç sorunlarını, siyasal çekişmelerini perdelemek için Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'ye dönük saldırıları bir siyaset değil tam anlamıyla bir anti siyaset niteliği taşıyor. Çünkü siyasetin bir ahlakı olmalıdır. Siyasette yalan söylemeyi mübah olarak gören bir anlayışı kesinlikle kabul etmiyoruz."
Ünal, bazı internet sitelerinde, "Mahir Ünal, neden dezenformasyon yasasına imza atmadı?" yönünde haberin yer aldığına dikkati çekerek, "Parlamento muhabirleri de çok iyi bilirler ki grup başkanvekilleri yasa çalışma sürecine başkanlık ederler ama ilk imzacı teklif sahibi kimdir? O çalışmanın içerisinde bulunan milletvekillerinden biri daha sonraki komisyon çalışmalarını takip etmek üzere ilk imzacı ve teklif sahibi olur. Şimdi bütün süreçler bize gösteriyor ki gerçekten siyasette dezenformasyonla mücadele siyasi etik açısından hayati bir öneme sahip." değerlendirmelerinde bulundu.
(vş)
