AHMET REMZİ YÜREGİR
5.01.2022 11:01:00 1045 0

AHMET REMZİ YÜREGİR'İN ANILARINDAN: "MERSİN’İ NASIL TESLİM ALMIŞTIK?

Ahmet Remzi Yüregir’in Torunu ve Yalçın Remzi Yüregir'in Kızı T. Zeynep Yüregir tarafından gazetede yayımlanmış anılarını kitaplaştırdığı Adana’nın Kurtuluş günü ile ilgili bir bölümünü yayınlıyoruz: (2)

               Gazetemizin Kurucusu: Ahmet Remzi Yüregir

 

Mersin’in geri alınışıyla ilgili haber 8 Ocak 1922 tarih ve 198-14 sayılı Yeni Adana gazetesinden aşağıya aktarılmıştır.

AKDENİZ GÜZELİ MERSİN’İN GERİ ALINIŞI

Mersin (özel muhabirimizden)- 3 Ocak 1922’de zafer bayrağını taşıyarak Mersin’e giren kahraman birliklerimize karşı yapılan gösterilerin ayrıntılarını bildireceğimi telgrafla yazmıştım.
Zaten kahraman askerlerimizin belirtilen günde şehre gireceğini haber alan halk büyük bir şevk ve sevinçle karşılamaya hazırlanmış olduğundan, bu mutlu günde güneş doğmadan önce yataklarından kalkan halk sanki güneş kendilerinden kaçıyormuş gibi erkenden tüm sevinç ve neşe içinde akın akın bayraklarını taşıyarak istasyon çevresine koşuyor ve sabırsızlıkla treni bekliyordu, ta ki trenin muştulu düdüğü işitilinceye kadar…  Mersin’i varlığıyla onurlandırdığı mutasarrıfımız Fahrettin Bey, merkez kumandanı Demir Ali Bey, özel konuğumuz sayın Biga milletvekili Hamdi Bey, livamız milletvekili Yusuf Ziya Bey ve ulusal kumandanımız Hacı Ömer Bey ile Müftü efendi, yöneticiler, görevliler, subaylar ve ileri gelenlerden oluşan topluluk treni karşılıyordu.  Trenin durması üzerine şanlı kumandanımız Muhittin Paşa ile kurmayları, değerli milletvekilleri ve bunlara Tarsus’tan katılan Sadık Paşa ve damadı Hakkı Bey birlikte indiler.  Sevgili askerlerimiz de tam bir düzen içinde vagonlarından indiğinde önlerindeki mızıka çalmaya başladı.  Önceden hazırlanmış olan otomobil ve arabalarla adı geçen kişiler yola çıktılar.  Başkomiserimiz Feyzi Bey tarafından yapılan düzenleme üzerine istasyona beş dakika uzaklıkta Tarsus caddesi üzerinde okul öğrencileri ve Sancakı Şerif ile ayetler işlenmiş bayrakları taşıyan din adamları ve ondan sonra her sınıf halk ve esnaf ellerinde ve omuzlarında bayraklarla dizilmişlerdi.  Başta Muhiddin Paşanın otomobili olduğu halde karargah yapılan binaya yavaş yavaş hareket edildi.  Din adamlarının duaları, öğrencilerin coşturucu şiirleri ve halkın alkış tufanları arasında giden askerlerimizin yiğitliği gönlümüzde gurur duyguları uyandırıyor ve her köşede kurbanlar kesiliyordu.
Hele kadınların ulusal şiirler söyleyerek askerin (kaputunun) eteklerini öpmesi ve bastıkları topraklara kapanması pek yüce bir duygu uyandırıyordu.
Şehir tümüyle al bayraklarla donatılmış, sanki bir lale bahçesine dönmüştü.  Üç yıldan beri yabancı bir bayrak altında bulunduktan sonra yas giysilerine bürünmüş ve bütün davranışıyla ağlamakta olan zavallı Mersin’imiz, Hilalin bu sefer alayları ile canlandığını görünce yine doğal durumuna dönerek şen ve şatır olmağa başlamıştı.  Bu hava ile karargaha varıldı.  Kumandan ağırbaşlı, ancak gülümseyen yüzüyle karargah balkonundan halkı selamladıktan sonra, askerler saf saf saygı duruşundayken aşağıdaki söylevi verdi:

MUHİDDİN PAŞANIN SÖYLEVİ

“Tanrıya binlerce defa şükür ki, bizlere böyle mutlu ve onurlu günleri gösterdi.  Tanrıya binlerce övgüler ki, çekilen güçlüklerin, dökülen kanların ödülünü bizlere verdi.  Birkaç yıldır yoksun olan Mersin’e askerimizi getirme mutluluğunu, onurunu bana kısmet eyledi.  İki buçuk yıldan beri süren ulusal savaşım meyvelerini vererek güçlük ve yükünü bize unutturdu.
Bunca zamandır ulusumuz kendi özgürlük ve bağımsızlığı için savaş alanlarında nasıl benzersiz kahramanlıklar gösterdi ise, Anlaşmanın imzasından sonra da uygar davranışın en yüksek örneğini sergiledi.
Beş yıllık Umumi Harpte bağlaşıklarıyla birlikte Türkiye’nin yenilgisi Batının yenen devletlerinin hırs ve açgözlülüğünü arttırdı.  Onu parçalama ve dünya haritasından silme çarelerini düşündüler; çünkü, onu çok zayıf ve güçsüz gördüler.
Ancak Efendiler!  Yüzyıllarca özgür ve bağımsız yaşamış ulusumuz yine daima özgür ve bağımsız yaşamak için ulusal savaşımını ve bağımsızlık savaşını ilan etmekten geri durmadı.  Türkiye Büyük Millet Meclisi, başta büyük başkanımız ve Başkumandanımız Gazi Mustafa Kemal Paşa ve ulusun önüne geçenlerin hizmeti, kararlılığı, direnmesi ve yurtseverlikleriyle bu savaşım yol aldı.  İleri gitti ve bugün meyveleri alınmaya başladı.
Özgürlük ve bağımsızlığımız için yapılan bu yüce ulusal savaşımımızı en önce “devrimler anası” olan en eski dostumuz Fransa algıladı.  Ülkemizi kendi isteğiyle terk etti.  Fransa’nın bu iyilikseverliği üzerine yakın günlerin acılarını, üzüntülerini unuttuk.  Daha eski geçmişe, daha eski dostluğa gittik.  Böylelikle dünyaya gösterdik ki, özgürlüğümüze ve bağımsızlığımıza uymaları koşuluyla uzanan elleri gönülden sıkar, Yunanınki gibi uzanan elleri de kırarız ve kıracağız.  Ordu, “Ulusal And”ın oluşumu sonuçlanıncaya kadar ulusal görevini yapmayı sürdürecektir.
Adana ilinin ve yöresinin anavatana kavuşmasıyla biz böyle sevinç ve istek içinde Tanrıya şükürler ederken unutmayalım ki, görevimiz bitmiş değildir.  Daha birçok ezilen yerlerimiz, daha birçok ezilen illerimiz vardır.  Bizi bekleyen İstanbul, İzmir ve Edirne de bu mutluluğa erecektir.  Bunu gösteren Tanrı, onu da gösterecektir.  Daha ne özveri gerekirse gereksin, ulus yine sözünü ve andını yerine getirecektir.
Başından sonuna kadar ulusun esirgemediği ve asla esirgemeyeceği özveriyi sürdüreceğiz!  Bunu bütün dünya böyle bilmelidir.
Bir takım zararlı ve hain propagandalar sonucu bizi suçlayan insanları, göstermekte bulunduğumuz yüksek siyasi terbiye ile devireceğiz.  Bu ulus, namusu ve bağımsızlığıyla yaşadı ve yaşayacaktır.  Hükümetimizi, ulusal amaçlarında başarılı kılmasını ve bu deniz kraliçesi Mersin’de bir daha acı gün göstermemesini yüce Tanrıdan dilerim.”
Müftü efendinin güzel bir dua okumasından, Paşanın sancak direği altına gelerek büyük bir saygıyla bayrağı öpüp başına koymasından sonra, bayrak bölge kumandanı İsmail Ferahim Bey  tarafından halkın şiddetli alkış tufanı arasında yavaş yavaş göndere çekildi.  Böylelikle yükseklere çıkan Alsancağımız bütün yüceliğiyle dalgalanıyor ve sonsuz bağımsızlığımızı ilan ediyordu.  Bundan sonra okul öğrencilerinden bir genç İstiklal Marşını  ve bir genç kız da etkili bir şiir okudu.
Bu sırada askerler ulusal marşlar söylemekteydi.  Bu görüntü herkeste derin bir etki bırakıyor, gözlerden sevinç yaşları akıyordu.  Paşa da ağlayarak kahraman askerlere “Daima yazgınız açık olsun, yavrularım!” ve öğrencilere de “Geleceğe hazırlanın, evlatlarım!” seslenişleriyle gözlerinden öpüyordu.
Karargahın dinlenme salonunda kabul töreni yapıldıktan sonra Paşa Hükümeti ziyaret etti.  Akşam Ziya Paşa gazinosunda şehrin ileri gelenlerinden Haydarizade Hayrettin Beyin başkanlığında il adına hazırlanan 110 kişilik şölende gece yarısına kadar müzik çalındı ve şehirde fener alayları yapılarak sevinç gösterileri sürdü.  Bu şölen sırasında Mersin milletvekili İsmail Safa Beyin ayağa kalkarak kendisine özgü ağırbaşlılık ve ciddiyetle Türklüğün yüce yaradılışını, özverisini, kararlılığını, direncini özetle yılmaz bir kale olduğunu tanımlayan oldukça etkili ve güzel konuşması dinleyicilerin şiddetli alkışlarıyla karşılandı.

MADAM GAULİS VE FRANSIZ SUBAYLARI MERSİN’DEN UĞURLANDILAR

Mersin, 4 Ocak 1922- (özel muhabirimizden)- Bu sabah vali vekili Hamit Bey, eşliklerinde Türk dostu Madam Gaulis ile bazı Fransız subayları Adana’dan geldiler.  Adı geçenler ve konuklar için de parlak bir karşılama töreni yapıldı.  Öğle üzeri, onurlarına Ziya Paşa gazinosunda 30 kişilik bir şölen düzenlendi.  Yemek sırasında bir müzik grubu hoş parçalar çalıyordu.  Yemekten sonra doğruca iskeleye gidilerek Madam Gaulis ve Fransız subayları uğurlandılar.  Gerek yemek sırasında, gerekse iskelede Sınırları Belirleme Komisyonu üyesi dış hukuk danışmanı Niyazi Bey tarafından çeşitli fotoğraflar çekildi.  Ayrıca Madam Gaulis’in fotoğrafları da alındı.

İLK GÜMRÜK VERGİSİ ALINIYOR

Mersin, 5 Ocak 1922- (özel muhabirimizden)- Mersin Vergi Dairesinin çağrısı üzerine muhterem kumandanımız Muhiddin Paşa, milletvekilleri, mülki ve askeri yöneticiler, şehrin ileri gelenleri ve tüccarlar adı geçen daireye gittiler.  Baş müdürün odasında çay ve büsküvi ikram edildikten sonra denize bakan kapısının önüne gelindi.  Güzel bir dua okunduktan sonra, oradaki sancak direğine bayrağımız alkışlar arasında çekildi.
Vergiler genel müfettişi Refik Bey vergilerden, ekonomiden, kaynaklardan, Türklerin bir ekonomik savaş yapmaları gerektiğinden ve ticaretin artırılma nedenlerine ulaşılması gerektiğinden söz ederek oldukça güzel bir konuşma yaptı.
Kumandan Paşanın da “İnşallah yakında benzer törenin güzel İzmir’imizde de yapılması yakarısını Tanrıdan diliyorum!” demesi üzerine törene son verildi.  Daha sonra kurul görmek amacıyla geminin güverte ambarına girip varolan mallardan bir çuval şeker seçti.  Bu sade ve mutlu törenin anısı olmak üzere vergi alınmaya şekerden başlanmasına orada ayakta bir karar alındı.  Görevli, tutanağı önce Muhiddin Paşaya, sonra şair Mehmet Emin Beye, mutasarrıf Fahrettin Beye ve orada bulunan milletvekillerinin tümüne imzalattı.
Belirtilen gün saat 13’te vali vekili Hamit Bey, kumandan Muhiddin Paşa, milletvekilleri ve üst düzey subaylar, istasyonda mutasarrıf Fahrettin Bey ile üst düzey yöneticiler ve ileri gelenler tarafından uğurlandılar.  Bir askeri birlik ve bir bando uğurlama töreninde yer aldı.  Konuklar özel trenle Adana’ya döndüler.
                        M.F.

(Devam Edecek)
(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

YÜREĞİR BELEDİYESİ OKULLARI YENİ DÖNEME HAZIRLIYOR

ÇOCUĞUNUZU 8 ADIMDA OKULA HAZIRLAYIN!

Birinci Sınıfa Başlayan Çocukların Okula Uyum Sürecinde Neler Yapılmalı?

BİLGİ EVLERİNE DEVAM EDEN 266 ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİ

Sınavlara Hazırlıkta Kayıt Dışı Kurumlara Dikkat!

ÇGC'DEN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNE ZİYARET

TEV'İN 2023-24 EĞİTİM YILI BURSLARI İÇİN BAŞVURU TARİHLERİ BELLİ OLDU!

SANKO Holding’den afete dirençli şehirler için tasarım kültürüne destek

LABEB, LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİ SAVUNMAK İÇİN BİR ARAYA GELİYOR

CEGEM’den büyük başarı

SANKO ÜNİVERSİTESİNDE YÜZDE 100 DOLULUK ORANI SAĞLANDI

EĞİTİM-SEN'DEN BAKAN TEKİN'E ELEŞTİRİ

Yakın Doğu Üniversitesi Yapay Zeka geliştirdi

Uzm.Eğitim Danışmanı Gülbenk: “Depremzede Çocuklarla İletişim Özveri Gerektiriyor”

Adana Gençlik Merkezi’nde Permakültür Tarım etkinliği

Prof. Dr. Arıboğan:“Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler en parlak döneminde”

BİRİZ DAYANIŞMA DERNEĞİ,DEPREMZEDELERE YÖNELİK YAZ OKULLARI VE ATÖLYE ETKİNLİKLERİ BAŞLATTI

Tercihlerini ‘son dakikaya’ bırakan üniversite adaylarına öneriler

Antakyalı çocuklara bisiklet hediye edildi

"Yeni dünya, ‘çevreye duyarlı mühendis’ler istiyor!"

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“İletişimin popüler meslekleri etkileyicilik ve deneyimleyicilik”

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 30.1 ° / 19.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı