CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, basına kapalı olarak yapılacak TBMM CHP Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı ve şöyle konuştu:

“Hepimiz çok üzgünüz.

Şehitlerimiz geliyor, hepimizin duyarlılığımızı korumamız gerekiyor.

Emin olun çok üzgünüm. Olayı duyduğum andan itibaren ben ve arkadaşlarım neler yapabiliriz diye oturup konuşuyoruz.

Daha şehitlerimiz toprağa verilmedi, ama bugün Erdoğan'ın yaptığı konuşma beni derinden yaralamış durumda. Bir ülke böyle yönetilemez arkadaşlar. Cenazeler defnedilmeden bu nasıl bir konuşmadır! Daha cenazeler defnedilmeden; daha acılar, yaralar sarılmadan bu nasıl bir kahkahadır!

Emin olun, ya biz Türkiye’yi yöneten insanları, ya nasıl kabul edeceğiz bunları? Neyin nesidir, hangi amaçla yapıyorlar bunları?

Derdi benim... Ya arkadaş benden ne istiyorsun sen? Yüreği yanık bir insanım, şehitlerimiz var. Şu memlekete bir başsağlığı dileyelim, acı günde bari hiç değilse kavga etmeyelim, yaralarımızı saralım, oturup düşünelim. Beraber düşünelim; Türkiye’yi bu acıdan, bu dertten nasıl kurtarabiliriz diye düşünelim. Bunların hiçbirisi yok arkadaşlar, beni üzen bu.

“Efendim şehitler tepesi boş kalmayacak…” Ben buradan bütün milletime söz veriyorum, Millet İttifakı'nın iktidarında şehitler tepesi boş kalacak.

Hiçbir askerimizin tırnağına zarar gelmesini istemiyorum. “Niçin oradayız” diye defalarca söyledim, yine söylüyorum, yazık günah değil mi bu askerlerimize? Yazık günah değil mi? Ne için savaşıyorlar? Türkiye’nin başına bu belayı niye açtınız arkadaş siz ya!

Ben bunları şimdi konuştuğumuz için üzgünüm, gerçekten çok üzgünüm.

Ya bari oturun, millete bir başsağlığı dileyin kardeşim, bir başsağlığı dileyin ya! Bütün bunları atmışsınız bir kenara, sanki olağan bir işmiş gibi… Bu Meclis niye vardır arkadaşlar, bu Meclis niye var? Meclis toplansın, gelip Sayın Erdoğan Meclis’e açıklama yapsın. Niye gelmiyor buraya, hangi gerekçeyle gelmiyor? Kendisine o yetkiyi verenin bu Meclis olduğunu bilmiyor mu Sayın Erdoğan?

Emin olun çok üzgünüm, çok ama çok üzgünüm.

Bütün vatandaşlarıma şunu söylemek isterim: Hepimizin başı sağ olsun. Kahraman ordumuzun bütün mensuplarını kucaklıyoruz. Onlar özveriyle, binbir sorun içinde görev yapıyorlar, hayatlarını feda ediyorlar. Annelerin hangi acılar içinde olduğunu ben biliyorum, çocukları orada olan annelerle ben konuşuyorum, bana dertlerini anlatıyorlar.

Dolayısıyla hiç kimsenin tırnağına zarar gelmesini istemeyiz, bütün annelerin de bir korku atmosferi içinde olmalarını istemeyiz.

Söyleyeceklerim bu arkadaşlar. Ne söylenir, tuzun koktuğu yerde ne söylenir!”