Suriye’nin kuzeybatısındaki Türk askerlerinin rejimin İdlib bölgesine yönelik operasyonunda hedef olması ve bir hafta içinde 13 Türk askeri personelinin hayatını kaybetmesiyle ilgili Ankara'da temaslarda bulunan ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey gazetecilere açıklama yaptı.
VOA Amerika'nın Sesi internet sayfasında yer alan habere göre Jeffrey Türkçe yaptığı açıklamada "Şehidiniz var, başınız sağolsun" ifadelerini kullandı.
Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, “Bugün İdlib'de müttefikimiz Türkiye'nin askerleri tehditle karşı karşıya. Bu tehdit Rusya ve Esat hükümetlerinden geliyor" dedi.
Türk hükümetiyle durum değerlendirmesi yapmak amacıyla Ankara’ya geldiğini söyleyen Jeffrey, “(Türkiye’ye) Mümkün olduğu kadar destek vermek istiyoruz” dedi.
ABD Ankara Büyükelçisi David Michael Satterfield'ın kıdemli danışmanı Rich Outzen ise büyükelçilik adına yaptığı açıklamada, "ABD olarak Şam rejiminden gelen bu menfur saldırıları şiddetle kınıyoruz. Azami dayanışma içinde bulunmak istiyoruz ve Türk müttefiklerimizle yakın irtibat içinde olmayı sürdürebileceğiz” ifadelerini kullandı.
Pompeo: "NATO müttefikimiz Türkiye'nin yanındayız"
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Twitter'dan verdiği taziye mesajında “İdlib’de hayatını kaybeden askerlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Esad rejiminin ve Rusya’nın saldırıları durmalıdır. Bu istikrarsızlaştırıcı saldırıya karşı atılacak adımları koordine etmesi için Jim Jeffrey’i Ankara’ya gönderdim. NATO müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği bugün Jeffrey’nin Türkiye seyahati ve Suriye’de artan şiddetle ilgili Twitter’dan bir açıklama yaptı. Üç parça halindeki açıklamada,
“Büyükelçi Jeffrey, Esad rejiminin Rusya’nın desteğiyle İdlib’de gerçekleştirdiği istikrarsızlaştırıcı askeri saldırıyı ve Suriye’deki ihtilafa siyasi çözüm bulmak için birlikte nasıl çalışabileceğimizi ele almak üzere Ankara’da üst düzey Türk yetkililerle görüşecektir.”
“Rusya, İran rejimi, Hizbullah ve Esad rejiminin istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri, BMGK’nın 2254 sayılı kararı uyarınca ateşkesin tüm Suriye’de tesisini ve Suriye’nin kuzeyinde bulunan yerlerinden edilmiş yüz binlerce insanın güven içinde evlerine dönmelerini engellemektedir.”
“Derhal ateşkes ilan edilmesi ve insani yardım kuruluşlarının kesintisiz bombardımanlardan kaçan yüz binlerce insanın acılarını hafifletmek amacıyla çatışmalardan etkilenen bölgelere tam erişiminin sağlanması çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri yer aldı.
Büyükelçi Jeffrey, Esad rejiminin Rusya’nın desteğiyle #İdlib’de gerçekleştirdiği istikrarsızlaştırıcı askeri saldırıyı & Suriye’deki ihtilafa siyasi çözüm bulmak için birlikte nasıl çalışabilecegimizi ele almak üzere Ankara’da üst düzey Türk yetkililerle görüşecektir.
İdlib’de bir hafta içinde iki kez Suriye rejim güçleri tarafından düzenlenen saldırılarda 13 Türk askeri personelinin hayatını kaybetmesinin ardından Türk yetkililer saldırılara misliyle karşılık verileceğini söylemişti.
İdlib’deki çatışmaları sona erdirmek için Türk ve Rus heyetler arasında hafta sonunda yapılan görüşmelerden de somut sonuç çıkmamıştı.
BM: "Suriye'den en büyük göç dalgası yaşanıyor"
Esat güçlerinin İdlib’deki ani ilerlemesi son on haftada 700 bin kadar Suriyeli’nin Türkiye sınırına doğru yola çıkmasına neden oldu. Yerlerinden olan bu kişilerin büyük kısmının kadın ve çocuklar olduğu belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Dairesi sözcülerinden Jens Laerke bunun, Suriye krizinin başlamasından bu yana bir seferde görülen en büyük göç dalgası olduğunu kaydetti.
Rusya Suriye’de Beşar Esat rejimini desteklerken ABD ve Türkiye muhalif savaşçılara destek veriyordu. Türkiye’nin Ekim ayında Suriye’nin kuzey batısındaki YPG unsurlarını hedef alan Barış Pınarı operasyonuna hazırlandığı günlerde ABD de askerlerinin iki ateş arasında kalmaması için Suriye’den çekme kararını açıklamıştı.
Uzmanlar ABD’nin çekilmesinin ardından boşalan bölgelere Rusya’nın desteklediği rejim güçlerinin yerleştiği yorumunu yapıyor.
