ERDOĞAN GEZİ DAVASI İÇİN, “ARTIK ATILAN ADIMA TABİ OLACAKSINIZ,” DEDİ
SİYASET 28.04.2022 10:48:00 960 0

ERDOĞAN GEZİ DAVASI İÇİN, “ARTIK ATILAN ADIMA TABİ OLACAKSINIZ,” DEDİ

İErdoğan, Gezi Davasında  mahkumiyet kararlarının ardından ortaya çıkan yoğun eleştirilere sert yanıt verdi

STK temsilcileriyle düzenlenen iftar programında konuşan Erdoğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'yı kastederek "Malum bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri çok rahatsız etti. Kimdi bu adam? Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu, Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü" iddiasında bulundu.

Türkiye'de hukuk ve yargının bulunduğunu ve yargının nihai kararı verdiğini söyleyen  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan, "Kusura bakmasınlar… Bu yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini  yerine getirerek hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, verecekler" dedi.

Uluslararası alanda karara yönelik tepkilere de değinen Erdoğan, birçok yerden arayanlar olduğunu, daha önceki dönemde de benzer telkinlerde bulunanlara Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu söylediğini kaydetti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) en son, "ilk derece mahkeme veya üst derece mahkeme karar vermediği sürece adım atamayız" dediğini söyleyen Erdoğan, "Buyrun şimdi karar da verildi. Artık atılan adıma tabi olacaksınız. Olsanız da olmasanız da yargının bu kararı uygulamaya girecektir" diye konuştu.

AİHM, 2020 yılında kesinleşen kararında Kavala’nın "bir suç işlediğine dair makul şüphe olmadığı"; Kavala hakkında "Anayasa Mahkemesi'nin ivedi bir yargı denetimi gerçekleştirmediği" ; Kavala’nın özgürlüğüne getirilen kısıtlamanın "suç işlediğine dair makul şüphe nedeniyle yetkili bir adli makam önüne çıkarılma amacından başka bir amaç ile uygulandığı" ve bu durumun "insan hakları savunucularının çalışmaları üzerinde caydırıcı etkiye sahip olduğu" sonucuna varmış, Kavala'nın derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti.

Türkiye'nin AİHM kararını uygulamayı reddetmesi üzerine Avrupa Konseyi nezdinde ihlal süreci başlatılmıştı.

“ÇEVRECİLİĞİN DESTANINI BU ÜLKEDE BİZ YAZDIK”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri ile iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan duyuruya göre burada yaptığı konuşmada,  Millî İrade Platformu’nda güç birliği yapan sivil toplum kuruluşlarının korkuyu korkutan bir cesaretle çalışmalarına devam edeceğini dile getirdi ve  Türkiye'nin yakın tarihinin hikâyesini beraber yazdıklarını, geleceğinin inşasını yine beraber tamamlayacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu uzun ve meşakkatli yolculuk sırasında kimi nefesi yetmediği için kimi istikametini kaybettiği için kimi nefsine yenik düştüğü için ayrı düştüklerimiz oldu. Onlara da teşekkür ediyorum. Büyüklerimiz bize hep hayrı öğütlerken yapılan hizmetleri takdir etme ve hataların üzerini örtme tavsiyelerinde de bulundu. Biz de millete ve ümmete zarar verecek ihanet seviyesine gelmedikçe kimsenin yanlışının peşinden gitmedik. Herkesi hizmetleri ile hatırlamayı tercih ettik. Ömrümüzü adadığımız dava şahıs değil, beşer değil, nefis değil, hak ve hakikat davasıdır. Hakka ve hakikate yönelen herkese bu davanın kapıları daima açıktır, açık kalacaktır. Hiç şüphesiz Rabbimiz her şeyin en doğrusunu bilir, en doğrusunu, en hayırlısını takdir eder. Bizlere de Mevla'nın hakkımızdaki takdirine ram olmak, ittiba etmek düşer.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 20 yılının Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerinin yaşandığı dönem olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Büyük bir siyasi ve ekonomik bunalımın ardından gelen 3 Kasım 2002 seçimleri ile âdeta bir Anadolu ihtilali başlattık. Ülkemizin önünde yepyeni bir dönemin kapılarını açan 3 Kasım seçimleri ile birlikte Türkiye, milletimizin tamamı için daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk, daha fazla adalet, daha fazla ekonomik kalkınma manasına gelen kutlu bir yola girmiştir. Eski Türkiye güzellemesi yapanlar ya dönemi bilmeyenlerdir ya o dönemde yaşananların müsebbipleridir ya da o karanlık dönemden nemalanan vesayet artıklarıdır. Bugün 2002 öncesinin Türkiye'si ile 2022'nin Türkiye'sini karşılaştıran ahlak, vicdan ve izan sahibi herkes ülkemizin nereden nereye geldiğini görecektir. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca ekonomide her yıl ülkemizi ortalama yüzde 5 büyüterek ihracatta rekorlar kırarak, tarihî bir başarıya imza attık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde hem altyapı eksikliklerini giderip kaliteyi yükselttiklerini hem de 28 Şubat zihniyetinin yaptığı tahribatın izlerini ortadan kaldırdıklarını söyledi.

Sağlıkta Türkiye'yi, cenazelerin borcundan dolayı hastanelerde rehin alındığı bir ayıptan kurtarmakla kalmadıklarını, vatandaşlarına birinci sınıf sağlık hizmeti sunan medeni bir yer hâline getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde yüzde 20 ile başladıkları süreci, yüzde 80 oranında dışa bağımlılıktan kurtararak tamamen yerli savunma sanayisine kavuşturduklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi kendi silahını, topunu, tankını, helikopterini, gemilerini, insansız hava araçlarını üreten, her yıl milyarlarca dolar savunma ihracatı yapan güçlü bir ülke hâline dönüştürdüklerini, güvenlikte terör örgütlerinin başlarını, Türkiye sınırları içinde ve dışında en dokunulmaz hissettikleri yerde ezme kapasitesine ulaştıklarını söyledi.

Osman Kavala ile ilgili yargı kararına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hukukta, adalete güveni yeniden tesis ederek, adalet hizmetlerinin kaliteli, hızlı ve erişilebilir olmasını sağladık. Öyle ki herkes dünyada 'Biz hukuk devletiyiz.' derken, onlara 'Biz guguk devleti değiliz, biz de hukuk devletiyiz.' İşte en son malum bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Peki, kimdi bu adam. Bu adam, Türkiye'nin Soros'uydu ve bu adam Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü ve yargımız onunla ilgili nihai kararını verdi ve bu kararda belli çevreleri ki malum çevrelerdir, ciddi manada rahatsız etti. Kusura bakmasınlar, bu ülkede hukuk var, bu ülkede yargı var ve bu yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini, hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, vereceklerdir" şeklinde konuştu.

"Şimdi birçok yerden arayanlar var, yurt dışına gittiğimiz zamanlar da bize bazı telkinlerde bulunanlar oldu" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz de onlara dedik ki kusura bakmayın, bizim ülkemiz bir hukuk devletidir. Siz Avrupa'nın değişik ülkelerinde hukuk devleti olduğunuzu iddia ederek terör örgütünün sokaklarınızda, caddelerinizde boy göstermesine evet diyorsunuz. PKK kendi paçavralarıyla caddelerinizde boy gösteriyor, herhangi bir şey söylemiyorsunuz, onlara ses çıkarmıyorsunuz. Türkiye'de ise atılan adımlar sizleri rahatsız ediyor. En son AİHM ne dedi, AİHM dedi ki 'İlk derece mahkeme veya üst derece kararını vermediği sürece biz bu noktada adım atamayız' dedi. Buyurun, şimdi karar da verildi. Şimdi bu karar verildikten sonra artık atılan adıma tabi olacaksınız. Olsanız da olmasanız da yargının bu kararı uygulamaya girecektir. Hak ve özgürlüklerde yasakların hüküm sürdüğü bir Türkiye'den, terörü övmediği, şiddeti savunmadığı sürece herkesin fikrini serbestçe ifade edebildiği öz güven sahibi bir Türkiye'ye ulaştık. Kızlarımızın başörtüleriyle okula giremediği veya başörtülü olan kızlarımızın üniversite kapılarında süründürüldüğü, polislerin maalesef kızlarımızın başörtülerini başlarından çekip aldığı dönemden şimdi artık tüm güvenlik güçlerimizin onları teminat altına aldığı döneme geldik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokraside tek parti faşizmini ve darbecilerin millî iradeye vurduğu gizli-açık tüm prangaları parçalayıp attıklarını belirterek ulaşımda Türkiye'nin dört bir yanını yollar, tüneller, havalimanları, köprüler ve hızlı tren hatlarıyla donattıklarını ifade etti.

Enerjide, çoğunluğu yerli ve yenilenebilir bir üretim kapasitesine erişildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporda Türkiye'yi en ücra köşelerine kadar modern tesislerle donattıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer gurur tablolarına tarımdan sosyal politikalara kadar her alanda şahit olmanın mümkün olduğunu, tüm bu alanlarda Cumhuriyet tarihinde daha önce yapılanların tamamını 5'e,10'a katlayan eserlere, reformlara imza attıklarını kaydetti.

Türkiye'yi her bir ferdin vatandaşı olmaktan iftihar edeceği, pasaportunu tüm dünyada gururla taşıyacağı bir ülke konumuna getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Değerli kardeşlerim, elbette tüm başarı hikayelerini yazarken, pek çok zorlukla, sınamayla da karşılaştık. Türkiye, bugünlere dikensiz bir gül bahçesinde yürüyerek değil, âdeta akrebin kıskacında yoğrularak geldi. Vesayet güçlerinden, devlet içine çöreklenmiş çetelere, pek çok yapının devrede olduğu sokak olaylarından terör örgütlerinin saldırılarına kadar sayısız badire atlattık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte Dolmabahçe Camii, o camide hatırlayın o geceyi, bira kutularıyla caminin içinde o oturan müptezeller, camiden buradaki makamımıza kadar kanallar açmak suretiyle geldiler, ondan sonra da gezicilerle beraber buradan Taksim Meydanı'na yürüdüler ve onları özgürlükçü olarak savundular. Bu nasıl bir özgürlükçülük ki bütün oradaki devlete ait otobüsleri yakıp yıkmaktan tutunuz da benim vatandaşlarımın tüm dükkânlarına varıncaya kadar onları yakıp yıktılar. Bunlar mı özgürlükçü? İşte o geziciler maalesef o gün orada kaldılar ve bunu ne adına yaptılar, çevre adına yaptılar. Bu nasıl çevrecilik? Çevreciliğin destanını bu ülkede biz yazdık. Bizler 5 milyon civarında fidan, ağaç dikerek bunu yaptık. Orada 12 tane ağacın bir yerden başka yere naklini kalktılar dediler ki 'bunlar ağaçları söküyorlar' Bunların hayatı bu, yalan, akşam yalan sabah yalan."

Cumhuriyet mitingleriyle âdeta darbe çığırtkanlığı yapıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Nisan bildirisiyle millî iradenin zabt-u rapt altına alınmak istendiğini, 367 garabetiyle Meclis'in iradesinin gasbedilmeye çalışıldığını vurguladı.

Siyasi suikastlarla Türkiye'nin kaosa sürüklenmesi için uğraşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Uyduruk gazete kupürleri üzerinden partimizi kapatmaya çalıştılar. Ağaç, çevre bahanesi altında başlattıkları bu olaylarla gençlerimizi aldattılar. 'Tüketmeyin' çağrılarıyla ekonomimizi çökertmeye heveslendiler. 17-25 Aralık emniyet-yargı girişimiyle seçilmiş hükûmeti alaşağı etmeye çalıştılar. Çukur eylemleriyle vatan topraklarını bölmeye, kardeşlerimizi bizden koparmaya çalıştılar. 15 Temmuz ihanetiyle saldırılarını doğrudan canımıza kastetmeye ve darbe teşebbüsüne kadar götürdüler. DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'sünden marjinal sol örgütlere yıllardır besleyip büyüttükleri ne kadar yılan varsa hepsini üzerimize saldılar. Önce Allah'ın yardımı, sonra aziz milletimizin ve memleket sevdalısı STK'larımızın sarsılmaz desteği sayesinde hamdolsun tüm bu saldırıları püskürtmeyi başardık. Bu süreçte aralarında yol arkadaşlarımızın da olduğu vatan evlatlarından şehitler verdik ama milletin iradesini, sırtlanlara, çakallara, akbabalara, ruhunu emperyalistlere satmış alçaklara çiğnetmedik."

“MİLLÎ İRADEYİ HEDEF ALAN EYLEMLERİ ASLA SİNEYE ÇEKMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bedel ödediklerini, çile çektiklerini, zorluklara göğüs gerdiklerini, siyasi şiddete maruz kaldıklarını, tehdit edildiklerini fakat milletin kendilerine sandıkta verdiği o kutlu emanete hiçbir zaman halel getirmediklerini ifade etti.

Daima dik ve sağlam durduklarını, meşruiyetten ve hukuktan bir an olsun ayrılmadıklarını, tüm kışkırtmalara, insanları birbirine düşürmeye çalışan tüm kirli senaryolara, her fırsatta kavga ve nefret siyasetini körükleyenlere rağmen milletin tek bir ferdinin dahi burnunun kanamasına izin vermediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet iradesini sokakla, silahla, korkutmayla esir almaya çalışanlarla ya sandıkta ya da yargı önünde hesaplaştık. Şahsımıza yönelik pervasızlıkları affettik. Lakin milletimizi ve millî iradeyi hedef alan eylemleri asla sineye çekmedik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" atasözünü anımsatarak şunları kaydetti: "Biz de son 20 yılda maruz kaldığımız hiçbir saldırıyı unutmadık, unutmuyoruz ve yıllar geçse de hiçbir zaman unutmayacağız. Bunu, bir kin veya rövanş duygusuyla yapmıyoruz. Millî iradeyi gasbetmeye çalışan müstevlilere, Türkiye'yi eski o kötü günlerine döndürmek isteyen muhterislere karşı daima teyakkuz hâlinde olmak için bu duygularımızı ve hafızamızı canlı tutuyoruz. Her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu mübarek vatanı ne teröristlere ne terör destekçilerine ne emperyalistlerin içimizdeki taşeronlarının insafına bırakmayacağız."

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı