Erdoğan, Gezi Direnişi'ne katılanlara yönelik kullandığı 'sürtük' ve 'çürük' kelimelerine ilişkin, “Bazen mücadelemizi sürdürürken üslubumuzu sertleştirmek zorunda kalıyoruz” dedi. Öte yandan Erdoğan 'müjde' diyerek, 3600 ek göstergeye ilişkin de mesajlar verdi.
“Bu kardeşinize ve Cumhur İttifakı'na saldıranlar aslında büyük ve güçlü Türkiye idealimiz ve Türkiye'nin bizzat kendisine düşmanlık ediyorlar” diyen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da düzenlenen Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanış oturumunda bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, hangi bedelleri öderlerse ödesinler zalimin hasmı, mazlumun hamisi olmayı sürdüreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“İçeride; hiçbir vatandaşımıza kendisini sahipsiz hissettirmeyecek, insanlarımızın tamamını her alanda en ileri özgürlüklere ve hizmetlere kavuşturacak adımlar atmaya devam edeceğiz. Dışarıda; Suriye’den Irak’a, Libya’dan Karabağ’a, Balkanlardan Afrika’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e, velhasıl mazlumun olduğu her yerde onurlu duruşumuzu koruyarak siyasetimizi yapacağız. Demokrasi ve kalkınma mücadelemizi, ülkemize eser kazandıracak, milletimize hizmet edecek bir anlayışla hep daha ileriye taşıyacağız.”
Erdoğan, hak bildikleri yolda mücadeleden asla geri durmayacaklarını da belirterek, “Aslını inkâr eden haramzadeler her gün bir başka kılığa bürünebilir, her gün bir başka dille konuşabilir. Kimse bizden böyle bir tavır, böyle bir üslup, böyle bir kişilik sergilememizi beklemesin. Değerli kardeşlerim, bu fakir kendini bildi bileli böyledir, değişmedi ve değişmeyecektir. Biz, Hakka ram olduk, halka hizmet için çırpındık, çırpınıyoruz. Allah ömür, millet de yetki verdikçe inşallah yolumuza böyle devam edeceğiz. AK Parti, kurulduğu günden beri bu ilkelerle milletin huzuruna çıkmıştır, aynı şekilde yola devam etmekte kararlıdır” şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkan satır başları:
“Ülkemizde maalesef şahsım, AK Parti, kadrolarımız hakkında söylenen her yalana inanmaya hazır bir kitle var. Kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar belki her dönem vardı ama hiçbir zaman bu kadar hırslı ve cüretkar değillerdi. Biz bunlarla mücadele ederken bazen üslubumuzu ve tavrımızı sertleştirmek mecburiyetinde kalıyoruz. Hiçbir vatandaşımıza kendisini sahipsiz hissettirmeyeceğiz. Bu fakir kendimi bildi bileli böyle. Değişmedik. Değişmeyeceğiz"
Akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçektir ki; kim bu kardeşinize saldırıyorsa Türkiye'ye saldırıyor demektir. Bu kardeşinize ve Cumhur İttifakı'na saldıranlar aslında büyük ve güçLÜ Türkiye idealimiz ve Türkiye'nin bizzat kendisine düşmanlık ediyorlar. İşte CHP'nin başındaki zat da, altına gizlenenler de birer kukladır. Ama biz asıl savaşı onların ağababalarına karşı veriyoruz.
Dünyanın en önemli tahıl tedarikçileri Rusya ve Ukrayna'daki savaş nedeniyle ortaya çıkan belirsizlik dünyada çok ciddi bir tedirginliğe neden oldu. Türkiye bu anlamda hamdolsun bir eksiklik çekmedi. Fiyatlardaki dalgalanmalar üretim eksiğinden değil, bir kısmı fırsatçılıktan kaynaklanıyor.
Şimdi üreticilerimize emeklerinin karşılığını vereceğine inandığım Toprak Mahsullerinin yapacağı buğday ve arpa alım fiyatlarını açıklamak istiyorum. TMO sert ekmeklik buğdaya ton başına 6 bin 50 TL alım ve bin TL prim olmak üzere 7 bin 50 TL ödeme yapacaktır.
Arpa alım fiyatı ise ton başına 5 bin 500 TL alım ve 500 TL prim bedeli olmak üzere toplamda 6 bin TL olarak belirlenmiştir. Prim ödemesinden ürününü TMO'ya veren kayıtlı üreticilerimiz yararlanabilecektir. Alım rakamları diğer kamu kurum ve kuruluşları için de referans olacak. Farklı fiyat uygulamalarına gidilmeyecektir. Mazot, gübre ve sertifikalı tohum ödemeleri de devam edecektir. Bereketi Allah'tan diyerek yeni hasat dönemi ve alım fiyatlarının çiftçimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bilindiği gibi çalışan ve emekli memurlarımızla ilgili 3600 ek gösterge çalışmasını yürütüyoruz. Nihayet meclise sunma aşamasına getirdik. Yarınki kabine toplantısının ardından bu hazırlığı detaylarıyla anlatacağım. Bugün sadece daha önce söz verdiğimiz 4 meslek grubunu değil 5 milyonu aşkın memur ve emeklinin meselesini çözdüğümüzün müjdesini paylaşmak istiyorum.”
