CHP'nin 37. Olağan Kurultay'ında Genel Başkanlığa adaylıklaını  açıklayan ancak gerekli imzayı sağlayamadıkları için seçime katılamayan İlhan Cihaner, Tolga Yarman ve Aytuğ Atıcı Kılıçdaroğlu ile yönetime yönelik sert açıklamalarda bulundular.

Kurultay'da delegelere hitap ederken Cihaner, " Genel başkan 13 madde saydı. Peki biz bunu nasıl gerçekleştireceğiz? AYM'ye giderek, tweet atarak, Meclis'te kapak yaparak. 18 yıldır hangi politikasına engel olabildik AKP'nin? Kadın cinayetlerine mi, tank palete mi, Kaz Dağları'na mı, Enis Berberoğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılmasına mı, neyine engel olduk?," diye konuştu.  

Genel Başkan adaylığını açıklayan, Kurultay Onur Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman ise "2017’de rejim sahte oylarla değişti. Rejimin değişmesine çanak tuttuk. YSK kararının hukuksuz olduğunu ortaya koymadınız. AİHM’e neden götürmediniz,” eleştirisini getirdi.  

CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan eski Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP'nin yaptığı ittifakları eleştirerek,  “Halkın umudu CHP’yken, CHP’nin umudu ittifaklardır” diye tepki gösterdi.

Kurultay'da dikkat çeken ve sert  eleştiriler içeren konuşmalar özetle şöyle:

İLHAN CİHANER: “18 YILDA AKP'NİN HANGİ POLİTİKASINA ENGEL OLDUK?”

CHP PM Üyesi ve CHP Genel Başkan adayı İlhan Cihaner,"CHP, AYM kapılarında olmuş bitmiş işlerin mücadelesini veren merkez sağa oturmuş bir yapıya dönecektir. Çıkışımız soldadır, sosyal demokrasidedir” dedi.

37. Olağan Kurultay'ında yaptığı konuşmada çok sert açıklamalarda bulundu ve   “Rol çalmayacağım. Asıl konuşmamı genel başkan adayı olarak yapacağım” dedi.

Cihaner Genel Başkan ve yöneticilerin salondan ayrılmasıyla delegenin de ayrılmasını eleştirerek, “Şuradaki ciddiyetsizlik bile her şeyi gösteriyor. Genel Başkan gitmeseydi parti yöneticileri gitmeseydi bu salondan hiç kimse gitmezdi. Buradan selfie çekerek gittiler. Sözde tüzüğümüze göre demokrasimizin geleceği tartışılacaktı. Buradan bir karar çıkacaktı biz de geleceğimizi kuracaktık. Neredeler? Bu ciddiyetsizlikle nasıl iktidara gideceğiz. Bu bir tiyatro! En küçük ilçede bile divan başkanlığı üyesi için en güçsüz adaya bilgi verirdi” diye konuştu. 

Cihaner şöyle devam etti: 

“Genel başkanın saydığı maddeler içerisindeki, ekonomiyi 'Yeni oluşacak demokrasi ittifakıyla düzelteceğiz' dedi. Şu andaki ekonomiyi batıran Ali Babacan ile mi yapacağız bunu arkadaşlar? Bir başlık da dış politikaydı. Stratejik derinliğin sorumlusu kim? Davutoğlu, yeni ittifak ortağımız. Babacan, yeni ittifak ortağımız.

Genel başkan 13 madde saydı. Peki biz bunu nasıl gerçekleştireceğiz? AYM'ye giderek, tweet atarak, Meclis'te kapak yaparak. 18 yıldır hangi politikasına engel olabildik AKP'nin? Kadın cinayetlerine mi, tank palete mi, Kaz Dağları'na mı, Enis Berberoğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılmasına mı, neyine engel olduk? 

Türkiyenin rejim değişikliğinin müsebbibi milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına oy verenlerdir. 

Beni asıl öfkelendiren şu oldu. Ben sızlanmam, yakınmam, ben mücadele ederim. Tek başına kalsam bile mücadele ederim. Bu imza toplamasında beni en çok rahatsız eden, sizlerin üzerinizdeki baskı. Siz imzayı kime verdiniz? Ekmeleddin'e verdiniz, dokunulmazlıklara verdiniz, savaş tezkeresine verdik. Bu politikaların sorunlarında sizin de payınız var. Burada vereceğiniz kararla bu gidişatın daha derinleşmesine mi karar vereceksiniz, yoksa sahiden potansiyelimizi kullanarak iktidara mı karar vereceksiniz?

Hepinizden imza alındı. 100'ün üzerinde imzayla son iki güne girdik. Ve birçok arkadaşımız bizim ofise gelirken yoldan çevrildi. Belediye başkanlarının, o arkadaşlarımızı aşıyla işiyle tehdit edildiğini gördük. O genel başkan yardımcılarını da biliyorum. Hepsinden hesap soracağız. Bir yoldaşını nasıl işiyle, aşıyla tehdit edersin sen? Bu alçaklıktır.

Şu an genel başkan 80 imzayla önerilecek. Sizin imzalarınız ne oldu arkadaşlar? Türkiye tarihinde ilk kez bir il kurultayda temsilsiz kalıyor. Niye Mardin'e temsilci yapılmadı? Özet olarak tek bir şeye ihtiyacımız var; cesaret, cesaret, cesaret. Burada da azıcık cesaret gösterirseniz gerçekten iktidarı elde edecek bir dinamizmi yakalayabiliriz. Aksi takdirde AYM kapılarında olmuş bitmiş işlerin mücadelesini veren merkez sağa oturmuş bir yapıya dönecektir. Bir köşe yazarı dedi ki, 'CHP PM'sine belirlenecek üyeler Ali Babacan ile uyumlu çalışmaya göre belirlenecek'. Onun için orada da çok çok dikkatli olun lütfen. Partiyi yağmacı bir çizgiye getirilmek isteniyor. Çıkışımız soldadır, sosyal demokrasidedir."

Genel Başkan adaylığını açıklayan, Kurultay Onur Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman, Kılıçdaroğlu'nun 'İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'nde bütün doğruları söylemediğini belirtti ve şöyle konuştu:

 "Sevgili Genel Başkanımız doğruları söyledi ama bütün doğruları söylemedi. Sadece doğruları da söylemedi. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz tehditten kurtulmak istiyorsak çaresi çok kolaydır. Sarayda oturan, diploması var mıdır? Sarayda oturmaya hak sahibi midir? Partimizde arkadaşlarımız hepsi birbirinden güzel çalışma yapıyorlar. Orta sahada top çevirmeye gerek yok.

Diplomasız olduğunun üstüne gitmediniz. Neden gitmediniz? Anayasal bir suç işlenmiştir. Buna geçit verdiniz. Ciddi olarak baskı altındasınız. ‘Sizin söylediğiniz gibi değil’ deyin. 2017’de rejim sahte oylarla değişti. Rejimin değişmesine çanak tuttuk. YSK kararının hukuksuz olduğunu ortaya koymadınız. AİHM’e neden götürmediniz” diye sordu.

“BASKI ALTINDAYIZ”

Yarman, "CHP yönetimi, siz de baskı altındasınız. Biz CHP olarak dışardan baskı altındayız. Bunu ya kırarsın ya kırmazsın."

AYTUĞ ATICI: "HALKIN UMUDU CHP, CHP'NİN UMUDU İTTİFAKLAR"

CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan eski Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP'nin yaptığı ittifakları eleştirerek,  "Hiçbir genel başkanımız kuşaklardır yüzde 25 civarında tuttuğu oylarımızı, yüzde 10 civarında olan bir partiye teslim edip ‘Buyurun siz başbakan olun’ diyemez” diye konuştu.

  Aytuğ Atıcı eleştirilerinde şu ifadeleri  kullandı:

" 70 yıldır tek başına iktidar olmadığı halde CHP’yi terk etmeyen vatandaşlar Cumhuriyet değerlerini yaşatması  için devrimci ol, çağın koşullarına göre yenilikçi ol diye oy veriyor. Yeter ki cumhurbaşkanlığını kazan, adayın Atatürk düşmanı olsun demiyor.

Cumhuriyeti yıkmak isteyenlerle işbirliği yapma, millet çaresizlik içinde olabilir bu durumda bile vazifen özgücünle mücadele etmektir. Sağa sola yaslanarak değil diyor. CHP dönüştürülmeden bu ülke dönüştürülemez diyor.

 İktidara ulaşmanın tek yolu sağcı partilere benzemektir diyecekler, onların oyunu almak için onlara benzemelisin diyecekler, sakın onlara inanma diyor. Başkası olma, kendin ol. Böyle çok daha güzelsin diyor.

 2011 yılında 25.9 olan oyumuzu 10 yılda bir nokta arttıramadık. Son 6 yıldaki ideolojik sapmamızı gözden geçirelim. İdeolojimizi kaybedersek, kesinlikle bir daha oylarımızı yükseltme imkanımız olmayacaktır. Atatürk ve laiklikle sorunu olan kişilerin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi basit bir hata değil ideolojik bir sapmadır. 

Hiçbir genel başkanımız bizim ideolojimize aykırı olan bir ideolojinin siyasi simgesinin el işaretini yapamaz. Hiçbir genel başkanımız kuşaklardır yüzde 25 civarında tuttuğu oylarımızı, yüzde 10 civarında olan bir partiye teslim edip ‘Buyurun siz başbakan olun’ diyemez."

Atıcı, CHP’nin örgütlenmesinin sokaklara inmesi gerektiğini, liselerden itibaren bu örgütlülüğü sağlaması gerektiğini belirterek parti içi demokrasinin hakim kılınması gerektiğini kaydetti ve  “Siz bugün belediye başkanlarını, milletvekillerini ön seçimler belirleyeceğiz derseniz, o insanlar genel merkezin değil, komşularının kapılarını çalarlar” ifadelerini kullandı.

Atıcı, CHP’nin yaptığı ittifaklara da “Halkın umudu CHP’yken, CHP’nin umudu ittifaklardır” diye tepki göstererek, “İttifaklar fiilen bitmiştir. Ya HDP ile ya da İYİ Parti ile ittifak yapacağız” diye konuştu.