Çukurova Gazeteciler Cemiyeti´nde düzenlenen basın toplantısına, Artı Özel Eğitim Gönüllüleri Derneği´ni temsilen başkan Didem Sürenler, Engelli Bireylere İş ve Meslek Edindirme Derneği´ni temsilen Sabiha Derici, Umut Dayanışma Engelliler Derneği´ni temsilen başkan Sevim Eyrisakal, Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınları temsilen Dilek Kıraç, İş Kadınları Derneği´ni temsilen Ayfer Köni ve Seyhan Soroptimist Kulübünü temsilen Esin Parlak toplantıya katıldı. Basın açıklamasını Artı Özel Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Didem Sürenler okudu.
Dünyada bir milyardan fazla kişiyi, Türkiye´de ise nüfusun %8.5 yakından ilgilendiren "engel ve engellilik" çok tartıştığımız, tekrar tekrar adlandırdığımız, ancak bir türlü çözüme yaklaşamadığımız konuların başında olduğunu vurgulayan Didem Sürenler ?´Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi" 13 Aralık 2006 tarihinde imzalanmıştır.Bu sözleşmeyle; engelli insanların temel özgürlüklerden ve bütün insan haklarından tam ve eşit bir şekilde faydalanmasını teşvik etmek, sağlamak, korumak ve insan olmaktan ileri gelen haysiyetlerine yönelik saygıyı arttırmak amaçlanmaktadır. Sözleşme dünya çapında engelliliğe yönelik anlayışta, verilen tepkilerde büyük bir değişimi ifade eden devrim niteliğinde bir karardır. Engellilik önümüzdeki yıllarda daha da büyük bir kaygı konusu haline gelecektir, çünkü yaygınlığı artmaktadır. Nüfusların yaşlanması, yaşlı insanların engelli hale gelme riskinin daha yüksek olması ile birlikte diyabet, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve akılsağlığı bozuklukları gibi kronik sağlık sorunlarının küresel olarak artış göstermesi; engelliliğin artma nedenleri olacaktır. Engeli olmayan insanlara kıyasla engelli insanlar daha kötü sağlık durumuna, daha düşük eğitim başarısı ve iktisadi katılıma; daha yüksek yoksulluk oranlarına sahiptir´´ ifadesini kullandı.
23.YILINI KUTLUYORUZ
Bir çoğumuzun varlığına alıştığı sağlık, eğitim, istihdam, ulaşım ve bilgi edinme gibi hizmetlere erişimde engelli insanların bariyerlerle karşılaşıyor olması; daha az avantajlı toplumlar haline gelmemize sebep olmaktadır sözleriyle devam eden Sürenler, ?´3 Aralık Dünya Engelliler Günü. 1992 yılında BM tarafından alınan kararla ilan edilen bu özel gün, bugün 23 yaşında. Engellilerin toplumsal hayata katılımlarıyla sahip oldukları büyük potansiyeli ortaya çıkarmak için koşmak yerine kaplumbağa hızıyla gidilen 23koca yıl. Sağlık, rehabilitasyon, destek, eğitim, ve istihdama erişimleri reddedilen ve başarılı olmaları için hiç bir zaman şans tanınmayan milyonlarca engelliyi dünya genelindeki hükümetler ve yöneticiler artık görmezden gelemezler. Artık küresel ulusal ve yerel düzeylerde eyleme geçilmesi gerekmektedir Engelli Haklarına İlişkin BM Sözleşmesini ilk imzalayan ülkelerden birisi olan Türkiye´de 5378sayılı ?özürlüler yasası? 2005 yılında kabul edilmiş. Yasa gereği ülkede ki tüm kamu ve özel kurumlara her anlamda erişilebilirliğin sağlanması için 7 yıllık süre verilmiş olsa 2012 yılındaki genelge ile erişilebilirlik hükmünün uygulanması 2015 yılı Temmuz ayına kalmıştır´´ dedi.
ÇOCUĞUMUZ NE OLACAK DİYE DÜŞÜNMEYELİM.
Didem Sürenler, Dünya genelindeki gelişmiş ülkelerin çoğundan daha donanımlı ve genişletilmiş bir engelli yasasına sahip o ülkemizde en büyük sorun uygulamalardaki aksaklıklar ve yaptırım eksiğidir. Engelli park yerine aracını park eden sürücünün, engelli öğrenciyi sınıfında iste meyen öğretmenin, engelliyi istihdam etmeyen işverenin, rampası olmayan hastanenin, engelli tuvaleti olmayan okulun uygulanacak cezadan çekinmesi için caydırıcı önlemler son derece yetersizdir dedi ve neler yapılabileceği konusunda görüşlerini bildirdi. Çocuklarımızın hayatını zorlaştıran bütün mimari engellerin kalktığı, rampaların belirli bir standarda göretemiz ve düzgün yapıldığı, her binada tekerlekli sandalye nin sığabileceği genişlikte asansörlerin olduğu, dükkan girişlerinde kalın basamakların bulunmadığı birşehirde yaşama hayallerini sahiplenmeliyiz. Çocuklarımızın farklılıklarına rağmen tüm hemşerileriyle aynı haklara sahip olduğu ve ?Eşitlik? bilincine sahip, duyarlı, ayırmak yerine birleştiren insanlarla yaşama hayalini sahiplenmeliyiz. Çocuklarımızın göremeyen, duyamayan, yürüyemeyen her insanın rahatça dolaşabildiği, sokakları özgürlük kokan şehir hayalini sahiplenmeliyiz. Çocuklarımızın ,kendinden farklı olana acıyarak ve ya yadırgıyarak bakmayan, kentlilere eşit şekilde hizmeteden, engellilerle ilgili her türlü sorunu bilen ve çözmeye yönelik projeler üreten aktif yönetim kadrolarının bulunduğu bir şehirde yaşama hayalini sahiplenmeliyiz. Çocuklarımızın, eğitim, istihdam ve sosyal yaşama olanaklarına zorlanmadan kavuşabileceği bir şehirde yaşama hayallerini sahiplenmeliyiz. Çocuklarımız engelleriyle dünyaya geldikleri andan itibaren yanyana yürüyeceğimiz, heralanda destekleneceğimiz, geliştiren ve kucaklayan danışma evi hayalini kurmalıyız. Çocuklarımızın yeteneklerine göre faaliyet gösterecekleri, keyifli hobiler edinecekleri, kültür ve sanatla içiçe, ?Biz Gittikten Sonra Çocuğum Ne Olacak??diye düşünmeyeceğimiz tam donanımlı yaşam evleri hayalini kurmalıyız. Bu hayaller doğrultusunda, bugün, 3Aralık Dünya Engelliler Günü´nde, hepimizin yol haritalarını tekrar gözden geçirmesi gerekmektedir´´ şeklinde konuştu.
