2023 YILI EK BÜTÇESİ TBMM GENEL KURULUNDA
SİYASET 14.07.2023 22:40:00 826 0

2023 YILI EK BÜTÇESİ TBMM GENEL KURULUNDA

hükümet adına konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2023 yılı bütçe hedef ve tahminlerinin, 2022 yılının ikinci yarısındaki makroekonomik görünüm ve beklentiler çerçevesinde belirlendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Şubat ayında gerçekleşen son yüzyılın en büyük deprem felaketi önemli insani ve ekonomik yıkıma yol açmış, ekonomimiz bu yıkıcı etkilere rağmen 2023 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4 oranında büyüyerek, salgın sonrası dönemdeki kesintisiz büyüme eğilimini devam ettirmiştir." dedi.
2023 yılı ek bütçesini içeren 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlandı.

Görüşmelerde hükümet adına konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2023 yılı bütçe hedef ve tahminlerinin, 2022 yılının ikinci yarısındaki makroekonomik görünüm ve beklentiler çerçevesinde belirlendiğini söyledi.

Küresel düzeyde devam eden enflasyon, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, emtia fiyatlarındaki dalgalı seyir, Rusya-Ukrayna savaşı ve son olarak yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketlerinin makroekonomik görünüm ve varsayımlarda ciddi değişimlere yol açtığını belirten Yılmaz, depremlerin izlerini silmek için ivedilikle başlatılan çalışmaların, kamu harcamalarında önemli artışlara neden olduğunu kaydetti.

Yılmaz, depremin yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar dolar olarak hesaplandığını aktararak, "Bu gelişmeler gelir beklentilerimizi ve harcama büyüklüklerimizi etkilemiş, ihtiyaçlarımızı da değiştirmiştir. Bu çerçevede bütçemizdeki mevcut ödeneklerin dağılımını ve miktarını yeniden taksim etme ve dolayısıyla kamu hizmetlerinde herhangi bir aksaklık oluşmaması amacıyla 2023 yılı bütçemizde revizyona gitme gerekliliği oluşmuştur." diye konuştu.

Yılmaz, ek bütçe teklifinde belirlenen ödeneklerle depremden etkilenen illerin inşa ve ihya faaliyetlerini en iyi şekilde sürdürmeyi, sosyal desteklerle engelli vatandaşlardan yaşlılara milletin ihtiyaçlarını gidermeyi, çiftçisinden esnafına ülkenin değer üreten tüm toplum kesimlerinin yanında olmayı ve altyapı-üst yapı projeleriyle kalkınma adımlarına devam etmeyi amaçladıklarını vurguladı.

Dünya ekonomisinin yeni belirsizlikler, riskler ve güçlüklerle dolu bir dönemden geçtiğine işaret eden Yılmaz, küresel enflasyonist katılaşmanın, gelişmiş ülke merkez bankalarının ilerleyen dönemde enflasyonla mücadelede daha sıkı bir para politikası çerçevesiyle devam edebileceğine ilişkin beklentileri de güçlendirdiğini söyledi.

"Sıkılaştırıcı para politikası uygulamaları resesyon riskini barındırırken, finansal sıkılaşmadan erken vazgeçilmesinin ise küresel enflasyonla mücadelede başarısızlığa ve uzun dönemli iktisadi sorunlara temel oluşturabileceğinden endişe edilmektedir." diyen Yılmaz, küresel ekonomide bahsedilen bu belirsizlik ve risklere bağlı olarak küresel enflasyonun, 2021 ve 2022 yıllarında 2000’li yıllar ortalamasının 2 katına çıktığını ve uluslararası kuruluşların küresel ekonomik görünüme ilişkin güncel raporlarında da yakın dönemde küresel enflasyonun 2000’li yıllar ortalamasının üzerinde seyretmesinin beklendiğini kaydetti.

Cevdet Yılmaz, yeni bir küresel düzene geçişe şahit olunan bu dönemde, Türkiye ekonomisinin yaşanan tüm şoklara karşı dayanıklılığını korumayı başardığını ifade ederek, salgın sonrası süreçte hızlı bir büyüme ve toparlanma eğilimi yakalayan ekonominin, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen başta büyüme ve istihdam olmak üzere temel pek çok somut göstergede diğer ekonomilere kıyasla pozitif yönde ayrıştığını belirtti.

Yılmaz, "Şubat ayında gerçekleşen son yüzyılın en büyük deprem felaketi önemli insani ve ekonomik yıkıma yol açmış, ekonomimiz bu yıkıcı etkilere rağmen 2023 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4 oranında büyüyerek salgın sonrası dönemdeki kesintisiz büyüme eğilimini devam ettirmiştir." dedi.

Ücretli çalışan kesimin satın alma gücünün korunmasından taviz vermediklerini, enflasyonun üzerinde artışlarla bu kesimleri desteklediklerini anlatan Yılmaz, gelecek süreçte makroekonomik anlamda temel hedeflerinin enflasyon oranlarını yeniden tek haneli seviyelere düşürmek olduğunu kaydetti.

Cevdet Yılmaz, mevsimsellikten arındırılmış 2023 yılı mayıs ayı verileri itibarıyla, toplam istihdamın 31,7 milyona ulaştığını aktararak, nisan ve mayıs ayları verilerinin, şubat ve mart ayları sonrasında iş gücüne katılım ve istihdam oranlarında yeniden artış eğilimi gösterdiğini dile getirdi.

BİST-100 endeksinin Türk lirası bazında bir önceki yıla göre yüzde 161,4, ABD doları bazında ise yüzde 74 değer kazandığının altını çizen Yılmaz, yılın ikinci yarısına girerken 6 bin puan seviyesinin üzerinde art arda yeni tarihi zirvelerin görüldüğünü söyledi.

Yılmaz, ihracatçıların gösterdiği yüksek performansın devam etmesinin, reel sektörün artan karlılığın ve finansal sektörün güçlü bilanço duruşunun bu durum üzerinde etkili olduğunu belirterek, Türkiye’nin 5 yıllık CDS priminde önceki yıla kıyasla önemli bir düşüş gerçekleştiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ortaya konan toplam ödenek ihtiyacının 1 trilyon 119,5 milyar lira olduğunu, afet konutlarının yapımı ve altyapı hasarlarının giderilmesi için 482,8 milyar lira olmak üzere depremden zarar gören vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması ve kamu idarelerinin yapı stokunda oluşan zararların giderilmesi gibi amaçlarla toplam 527,3 milyar lira ödenek öngörüldüğünü aktararak, 2023 yılında, diğer ödenek imkanları da dikkate alındığında deprem zararlarının giderilmesi amacıyla bütçeden toplam 762 milyar lira harcama yapılacağını açıkladı.

Yılmaz, ek bütçenin deprem dışındaki giderlerinin dağılımında, 110,4 milyar lirasının il özel idarelerine ve belediyelere aktarılacak kaynaklar için; 105,5 milyar liranın yatırım nitelikli harcamalar için; 52,1 milyar lirasının tarımsal destekler, tarım sektörü yatırımları ile tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları ve tarımsal KİT’ler için; 44,3 milyar lirasının engelli evde bakım destekleri, 65 yaş üstü aylıklar ile engelli vatandaşların aylıkları, muhtaç ailelere yapılacak yardım ödemeleri ve diğer sosyal amaçlı giderler için kullanılacağını söyledi.

Deprem dışındaki giderlerin ek bütçedeki dağılımına ilişkin de bilgi veren Yılmaz, 39,9 milyar liranın savunma ve güvenlik birimlerinin ihtiyaçları için; 26,3 milyar liranın, engelli eğitim desteği, okul yemeği giderleri, ücretsiz ders kitabı ve yardımcı materyal giderleri, taşımalı eğitim giderleri gibi eğitim hizmetleri için; 8,4 milyar liranın bireysel emeklilik devlet katkısı giderleri için; 8 milyar liranın esnaf, sanatkar ve çiftçilere kamu bankalarından sağlanan kredilerin görevlendirme giderleri için; 7,8 milyar liranın genel aydınlatma giderleri için; 4,3 milyar liranın konut, ibadethane ve cemevlerine ücretsiz doğal gaz sağlanabilmesine ilişkin sistem kullanım bedelleri için; 1,3 milyar liranın deprem bölgesindeki vatandaşların elektrik ve doğal gaz faturalarının silinmesi ve ertelenmesi nedeniyle oluşan giderlerin karşılanabilmesi için; 103,4 milyar liranın diğer zorunlu harcamalar için; 80,5 milyar liranın ise faiz giderleri için kullanılmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Yılmaz, ek bütçede kanun gereği gider kadar gelir konulması gerektiğini belirterek, "Bütçe gelir gerçekleşmesinde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın büyümesi, fiyatların genel düzeyindeki değişimler, talebin güçlü seyretmesi, e-ticaretin ve kartlı harcamaların artışı etkili olmuştur. Bu nedenle ek bütçe teklifinde yer alan gelir tahmini hedefine ulaşılacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız ek bütçe ile vergi gelirlerinde 1 trilyon 71,1 milyar lira, vergi dışı gelirlerde 48,4 milyar lira olmak üzere, toplam 1 trilyon 119,5 milyar lira ilave gelir öngörüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ek bütçenin, depremzedeler başta olmak üzere ülkeye ve tüm toplumsal kesimlere hayırlar getirmesini diledi, 15 Temmuz dolayısıyla şehitleri rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu.

İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, uygulanan ekonomi yaklaşımının, ekonomik depremin habercisi olduğunu ileri sürdü.

Deprem için yapılacak harcamalara hiçbir siyasi partinin itirazının olmadığını ancak rekor seviyede bütçe açığı ile karşı karşıya kalınacağını iddia eden Özlale, "Bütçe açığını sadece deprem ile açıklamak mümkün değil. Burada bütçe açığının odağında yeni ekonomi modeli vardır. Yeni ekonomi modelini anlamadan, iktisadi sonuçlarına bakmadan karşımızdaki bu ek bütçeyi anlayamayız." dedi.

Özlale, yeni ekonomi modelinin sürdürülebilmesi için kur korumalı mevduat sisteminin getirildiğini, sonrasında işlerin çıkmaza girdiğini söyledi.

Ekonomi modelinin sonuçlarına bakıldığında aylık 7 milyar, bir yılda 60 milyar dolar cari açık verildiğini ileri süren Özlale, şunları kaydetti:

"Cari fazla verecek diye yola çıktığınız bu model bir sene içerisinde tam 60 milyar dolar cari açık verdi. Enflasyon düşecek dediniz, yüzde 80'e çıktı. Enflasyon yüzde 40'a indiği zaman bunu bir başarı hikayesi gibi gösteriyorsunuz. Dolayısıyla rekor enflasyon, rekor cari işlemler açığı ile karşılaştık. Yatırımlar söylendiği gibi artmadı. Yatırımlar normalde gelişmekte olan ülkeler kadar arttı, Türkiye yüzde 4 büyüdü. Gelişmekte olan ülkelerde de rakamlar zaten bu seviyede. Dolar bazında değerini çok fazla kaybeden, üç kuruşa düşen Türk şirketlerinin satılmasını bize 'yatırım mucizesi' diye yutturamazsınız. AK Parti, akılla, bilimle bağdaşmayan bu yeni ekonomik modelle ne hayal ettiyse tam tersi gerçekleşti."

Özlale, hükümetin istihdamın arttığından bahsettiğini, gelişmiş ülke seviyesine çıkmayı hayal ettikleri ülkede sadece 4 kişiden birinin çalıştığını iddia etti.

AK Parti'nin iktidara geldiği dönemdeki istihdam oranlarına bakıldığında, Polonya ve Macaristan ile aynı seviyede olduğunu, bugün Polonya ve Macaristan'daki istihdam oranının yüzde 60'lara yaklaştığını ifade eden Özlale, "Modelini benimsediğiniz Güney Kore'de istihdam oranı yüzde 62. Burada istihdam konuşacak olursanız eğer sadece işsizlik oranına bakmayın. Türkiye'de kaç kişi çalışıyor, nüfusun yüzde kaçı çalışıyor biraz da ona bakın." diye konuştu.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, TBMM Genel Kurulunda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, iktidarın sorunlara geniş bir perspektif ile yaklaşması gerektiğini belirtti.

İktidarın öncelikle yapması gereken şeyin "adalet açığını kapatmak" olduğunu söyleyen Kaya, "Adalet açığını kapattığınızda bütçe açığını acı reçetelere başvurmadan kapatabilirsiniz. Herkese güven verirseniz cari açık, dış ticaret açığı gibi dertlerle boğuşmak durumunda kalmazsınız." diye konuştu.

Seçimden önce çağ atlayan Türkiye'nin seçimden sonra zamlarla, vergilerle, faturayı vatandaşa kesen bir anlayışla bir yere gidemeyeceğini savunan Kaya, "Dünyaya örnek olduğunu iddia ettiğiniz bir ekonomik model ortaya koyarsınız ama bu durum heterodoks yaklaşımlarınız neticesinde milletin gerçekleriyle epistemolojik bir kopuşa dönüşür." ifadelerini kullandı.

Kaya, iktidarın vaatlerini eleştirerek, "2011'de ortaya koyduğunuz hangi hedeflere ulaşabildiniz? 2023 yılına geldiğimizde bunca hedefi, bunca iddiayı ortaya attınız, şimdi geldiğiniz noktayı nasıl halen başarı olarak değerlendiriyorsunuz?" sorularını yöneltti.

Açlık sınırının 10 bin 500 lira, yoksulluk sınırının ise 33 bin lira olduğuna dikkati çeken Kaya, emekliye verilen zam oranını eleştirdi.

6 Şubat'ta yaşanan depremin Türkiye'nin acil bir eylem planının olmadığını gösterdiğini dile getiren Kaya, şöyle devam etti:

"Ortada bir acil eylem planımız olmadığı için maalesef yanlış sürece hep beraber girdik. Ülkemizin dış borcu 500 milyar dolara yaklaşmış durumda ama bu iktidarın döviz ihtiyacının nasıl karşılanacağına dair kapı kapı borç aramaktan başka yapacağı bir şey yok. Yüzde 7 ila 10 arasında döviz bazında borçlanan iktidar, doğmamış çocuklarımızı borçlandırırken tek ve öncelikli meselesinin neye mal olursa olsun ülkeye dolar girişini sağlamak olduğunu gizleyemiyor. Bu yol adı konulmamış bir Düyun-u Umumiye'dir."

Mustafa Kaya, enflasyonla mücadele konusunda her şeyin belirsiz olduğunu ileri sürerek, orta vadeli programın uygulanmak için değil algıları yönetmek için yayınlanan dokümanlara dönüştüğünü savundu.

İktidarların "amaca giden her yol mubahtır" dememesi gerektiğini söyleyen Kaya, "İktidar doğruyu bilip eğriyi yapmaya devam ettiği müddetçe ve bazı toplum kesimleri de doğruyu bilip eğriye kılıf uydurmaya devam ettiği müddetçe ülkemizin düze çıkması mümkün değildir." dedi.

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde konuştu.

Konuşmasının başında 15 Temmuz'un FETÖ'nün hain darbe girişiminin 7. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Aksu, Türk milletinin istiklaline, istikbaline ve demokrasisine sahip çıktığını vurguladı.

Aksu, "Milli birlik ve dayanışma ruhu FETÖ'yü durdurarak hesaplarını boşa çıkarmış, cennet vatanımıza leke sürdürülmemiştir." ifadelerini kullandı.

Ek bütçeye ilişkin bilgiler paylaşan Aksu, başlangıç ödeneklerine toplamda 1 trilyon 119,5 milyar lira eklendiğini, söz konusu giderlerin karşılığı olarak merkezi yönetim bütçe gelirlerinin de aynı tutarda artırıldığını kaydetti.

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremleri anımsatan Aksu, "Ek bütçeyle Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler nedeniyle yapılacak harcamalar başta olmak üzere kamu idarelerinin ödenek ihtiyaçlarının karşılanması öngörülmektedir." dedi.

Aksu, Türkiye'nin başarılı bir bütçe performansı göstererek 2022 yılında bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranını orta vadeli programda öngörülen yüzde 3,5’in altında yüzde 1 seviyesinde gerçekleştirdiğini söyledi.

Faruk Aksu, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler sonucunda yarım milyondan fazla binanın hasar gördüğünü, ulaşım, iletişim ve enerji altyapısının zarara uğradığını, önemli maddi kayıplar oluştuğunu, 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini vurguladı.

Aksu, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu'nda depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki yükünün 104 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilmiştir. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9'una ulaşabileceği öngörülmüş, bütçe ödeneklerindeki bu artışlar ek bütçe ihtiyacını doğurmuş, mali disiplin anlayışının ve bütçe hakkının gereği olarak ihtiyacı olan tertiplere bu doğrultuda ilave ödenek eklenmiştir.

Bu doğrultuda öngörülen ek bütçeyle; depremde hasar gören bölgelerin yeniden imarı, ihyası ve depremin etkilerinin ortadan kaldırılması, çiftçi, esnaf ve sanatkarımız ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza destek olunması, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin en iyi şekilde karşılanmasıyla ülkemizin büyüme ve istihdam potansiyeline katkı sağlayacak yatırımların daha hızlı tamamlanabilmesi amaçlanmıştır."

Aksu, MHP olarak önceliklerinin asrın felaketi olarak nitelenen depremin yaralarının bir an önce sarılması, deprem bölgesinde hayatın normalleşmesini sağlamak olduğunu belirtti.

Aksu, "Kabul edeceğimiz bu ek bütçe deprem yaralarının sarılmasına, depremde hasar gören yerlerin yeniden inşa ve ihyasına, eğitim, sağlık ve sosyal amaçlı giderlerin karşılanmasına, savunma ve güvenlik birimlerinin ihtiyaçlarının giderilmesine, tarımsal desteklere ve yatırımların daha hızlı tamamlanabilmesine katkı sağlayacaktır. İnanıyoruz ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı güçlü yasama, etkin yürütme, uzlaşma ve istikrar sayesinde depremin yaraları hızla sarılacak, aynı zamanda da ülkemizin kalkınması, milletimizin huzur ve refahı için nice hayırlı hizmetlere imza atılacak, Türkiye Yüzyılı'nın altyapısı adım adım inşa edilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, TBMM Genel Kurulunda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada ekonominin, üretimin sağlıklı ve desteklenebilir olmasıyla, tarımın desteklenmesiyle, adalete olan güvenle, gençlerin geleceğe umutla bakmasıyla, eğitimin kalitesinin en üst seviyede olmasıyla bir bütünlük arz ettiğini söyledi.

Bütçedeki rakamlar ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, iktidar tarafından ne kadar süslü laflar söylenirse söylensin hayatın gerçekleri olduğunu dile getiren Arı, "Vatandaşımız, emeklimiz, çalışanımız, asgari ücretlimiz açısından hayatın gerçeği, cebine girecek olan paranın daha girmeden erimesidir. Vatandaşımız pazara çıktığında o pazar arabasının yarısını doldurmadan, boynu bükük bir şekilde evinin yolunu tutar halde. En kısa zaman dilimi içerisinde en fazla harcama yapılan araç, market arabası haline döndü." diye konuştu.

İktidarın yarattığı imkanlardan yararlanarak gelirini arttıranların bugün araç ve ev kuyruklarında beklediğini ileri süren Arı, vatandaşın ise tuvalet kağıdı kuyruğunda beklediğini iddia etti.

Arı, iktidarın dış güçleri, küresel düzeydeki enflasyonu, tedarik zincirindeki aksaklıkları, emtia fiyatlarındaki dalgalı seyri, Rusya-Ukrayna savaşını, Kovid-19 salgınını tüm ekonomik olumsuzlukların sebebi saydığını, iyi bir şey yapılmışsa da "Biz yaptık." dediğini ileri sürerek, şöyle konuştu:

"Bunların hiçbiri ülkedeki kötü gidişatın sebebi olamaz. Bu kötü gidişatın tek sebebi var, AKP iktidarıdır. Vatandaşımızın borcunu ödeyemez, evinin ihtiyacını alamaz, kirasını ödeyemez olduğu, çocuğuna harçlık veremeden okuluna göndermek zorunda olduğu bu günlerin tek sorumlusu AKP'nin kötü ekonomi politikalarıdır. Bunların en başında da israf ekonomisi gelmektedir. Özellikle kamu-özel işbirliği projeleriyle gereksiz olan onlarca yatırımla milyarlarca paramız bugün birilerinin cebine hortumlanmaya devam edilmekte. Geçilmeyen köprüye, yolcu uçmayan havaalanlarına paraların aktarılmasıyla, yandaşların kayrılmasıyla, haksız vergi ve yandaşların borçlarının silinmesiyle, kur korumalı mevduat sistemiyle belli kişilere yüksek faizlerin aktarılmasıyla gerçekten ekonomik anlamda büyük sorunlar yaratmaya devam etmektesiniz."

Cavit Arı, ek bütçeden belediyeler ve il özel idareleri için 110,4 milyar liralık ödenek ayrıldığını dile getirerek, yangın ve depremlerde çalışan, yaraları saran belediyelerle ilgili bu ödeneğin daha da arttırılması gerektiğini ifade etti.

Esnaf, sanatkarlar ve çiftçilere sağlanan hazine faiz destekli krediler nedeniyle Halk Bank ve Ziraat Bankası için 8 milyar liralık ek bütçe ödeneği bulunduğunu anlatan Arı, bu bankalar üzerinden esnaf, sanatkar ve çitçilere yapılacak desteğin de artırılmasında büyük fayda bulunduğunu belirtti.

Yeşil Sol Parti Muş Milletvekili Sezai Temelli, TBMM Genel Kurulunda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarlarının ortaya koyduğu bütçelerin sorunları ortadan kaldıran bir özelliğe sahip olmadığını ileri sürdü.

Bütçenin önemli fonksiyonlarından birisinin makroekonomik ve finansal istikrarı sağlamak olduğunu dile getiren Temelli, şöyle devam etti:

"Bunu yapabilmeniz için kaynakları iyi yönetmeniz gerekiyor. Sıklıkla büyümeyle övünüyorsunuz. Ekonominin büyümesi her şeyin hallolduğu anlamına gelmez. Her büyüme, sağlıklı ve iyi büyüme anlamına gelmiyor. Ekonomi büyüyor ama sorunlar büyüyor, krizler derinleşiyor, yoksulluk artıyor, çevre felaketlerinin ardı arkası kesilmiyor, kadınlar yoksullaşıyor. Böyle büyüme eksik olsun. Bu büyümeden kim nasipleniyor? Bu büyümeden bir avuç zengin nasipleniyor.

Gelir dağılımı araştırmaları zaten bunu bize söylüyor. Dolayısıyla bu büyüme sağlıksız bir büyüme, obezite bu. Dolayısıyla çoklu organ yetmezliğine götürüyor bizi. Ülkemizin içinde bulunduğu en temel sorun bu. Bundan ülkeyi kurtarmamız gerekiyor. Biz ne yapıyoruz? Tam tersine, hala kaynakları o zenginlerin açmış olduğu kara deliklerin içine tıkmaya devam ediyoruz. Böyle olduğu sürece bu yoldan çıkmak mümkün değil."

Temelli, adaletsiz vergilendirme yöntemiyle toplumda tahribatın ve yoksullaşmanın daha da derinleştiğini iddia etti.

"Vergi adaletsizliğinin" bütçe açısından çok ciddi bir handikabı beraberinde getirdiğini savunan Temelli, "O yüzden de siz sürekli yan yollardan kaynak arama derdine düşüyorsunuz. Nedir o yan yollardan biri? Cumhurbaşkanlığına tanınan borçlanma yetkisi. Böyle bir yetkinin verilmesi kabul edilebilir değil." diye konuştu.

Ev kiralarındaki artışa değinen Temelli, ciddi bir konut sorunuyla karşı karşıya olunduğunu, gelir ve servet dağılımının bu kadar bozuk olduğu bir ülkede fiyat kontrolünün ancak kapsamlı çözümlerle mümkün olabileceğini belirtti.

Enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını öne süren Temelli, "Enflasyon üzerinde iyileşmeyi TÜİK eliyle başarıyorsunuz ama gerçekler o değil. Gerçekler bize bambaşka bir enflasyon oranını, bambaşka bir şeyi gösteriyor. TÜİK, size bir manşet enflasyon gösterir; oysa hayat pahalılığı başka bir şeydir, çarşıda, pazarda yaşanandır." ifadelerini kullandı.

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, TBMM Genel Kurul'da 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yapılan harcamalar başta olmak üzere kamu idarelerinin ödenek ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla 1 trilyon 119,5 milyar lira ödeneğin ilgili kamu idare bütçelerine eklenmesi zorunluluğunun ortaya çıktığını söyledi.

Deprem bölgesinin nüfus, coğrafi büyüklük ve milli gelirdeki payı bakımından arz ettiği önem ve insani kayıpların yanı sıra maddi kayıplar düşünüldüğünde, her ekonominin kolay kolay üstesinden gelemeyeceği çok ciddi bir yük ortaya çıktığına dikkati çeken Savaş, böyle bir afetin dünyanın en güçlü ekonomilerini bile sarsacağı ve bu sarsıntının uzun süre de devam edeceğinin bilindiğini kaydetti.

Savaş, deprem bölgesinde hayatın normale dönmesi için yoğun gayret sarf ettiklerini anlatarak, şehirleri eskisinden daha güvenli, dayanıklı hale getirmekte kararlı olduklarını, 319 bin konutun inşasını bir yılda bitirip hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını belirtti.

Ek bütçe ile depremden zarar gören vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanacağını, hasar gören konutların yeniden inşa edileceğini, altyapı hasarlarının onarılması veya yeni altyapının tesis edilmesinin sağlanacağını ve kamu idarelerinin yapı stokunda oluşan zararların giderileceğini dile getiren Savaş, "Depremin ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için ek önemlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ağır yükün altından hep birlikte kalkacağız." dedi.

Mustafa Savaş, depremin maliyetinin 104 milyar dolar olarak hesaplandığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Ek bütçenin 527,3 milyar liralık bölümünün deprem sonucu ortaya çıkan hasar ve tahribatın etkilerinin giderilmesi amacıyla kullanılması öngörülmektedir. Hazırladığımız ek bütçe kanun teklifi ile öngördüğümüz ilave ödenekler, başta depremin etkilerinin ortadan kaldırılması olmak üzere zorunlu harcama alanlarına yöneliktir. Tüm sosyal kesimleri desteklemeyi ve ekonomimizin sağlıklı büyümesini hedeflemektedir."

Savaş, ek bütçenin deprem dışında il özel idarelerine ve belediyelere aktarılacak kaynaklar, büyüme ve istihdama katkı sağlayacak yatırımlar, tarımsal sulama projeleri ile kara yolu ve demir yolları başta olmak üzere yatırım nitelikli giderler, engelli evde bakım destekleri, 65 yaş üstü yaşlılar ile engelli vatandaşların aylıkları, muhtaç ailelere yapılacak yardım ödemeleri ve diğer sosyal amaçlı giderler için de kullanılmasının öngörüldüğünü söyledi.

Ek bütçeyle mal ve hizmet alım giderleri için 100,8 milyar lira, faiz giderlerine 80,5 milyar lira, cari transferler için 258,9 milyar lira, sermaye giderlerine 67,4 milyar lira, sermaye transferleri için 483,7 milyar lira, borç verme giderlerine 51,2 milyar lira ve yedek ödenekler için 77 milyar lira ayrıldığını belirten Savaş, vergi gelirlerinde 1 trilyon 62,1 milyar lira, vergi dışı gelirlerde 57,4 milyar lira olmak üzere genel bütçe gelirlerinde 1 trilyon 119,5 milyar lira ilave gelir öngördüklerini aktardı.

Savaş, hazırlanan ek bütçenin her bir kuruşunun, deprem bölgesinin ihtiyaçları başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak, geleceğe umutla bakacakları yarınların altyapısını oluşturmak için harcanacağını kaydetti.

(VŞ)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı