Açıklamada, tüm demokrasi güçlerine kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun derlediği verilere yer verilen açıklamada;  2021 yılında erkekler tarafından 280 kadın öldürüldüğü, 217 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğu kaydedildi. Ayrıca 2021 yılında işlenen 280 kadın cinayetinde öldürülen 33 kadının, polis ya da savcılığa şikayette bulunduğu ya da koruma kararı olduğu halde, yetkililerin görevini yerine getirmemesi sonucu erkek şiddetiyle öldürüldüğü;  yetkililer görevini yerine getirmiş olsaydı, bu cinayetlerin önlenebileceği belirtildi.

Faillere yönelik uygulamaların yetersizliğinden de söz edilerek “Cezasızlık erkek şiddetinin önünü açmakta; kadına ve çocuğa yönelik şiddet, tecavüz ve öldürme artmaktadır. Yasalar kadın cinayetlerini önlemek için uygulanmalıdır” vurgusu yapıldı.

Ancak ülkemizde kadın hakları için mücadele eden kadınların gözaltına alındığı, şiddete uğradığı,  haklarında dava açıldığı ifade edilerek, bir gecede İstanbul sözleşmesinden imzanın çekilmesinin de ülkede hakim olan anti demokratik, gerici erkek egemen siyasetin sonucu olduğu belirtildi.

Açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi:

“Bu anlayışların etkisinde, ülkemizde toplumsal yaşam, eğitim, iş yaşamı, sağlık hizmetleri gibi birçok alanda cinsiyet ayrımcılığı,  eşitsizlik hüküm sürmektedir. İnşaat mühendisliği mesleğimizde de mesleğimizi seçerken, eğitim sürecinde ve mezuniyetimiz ardından uygulamasında bu ayrımcılıkla karşılaşıyoruz. İMO Adana Şubesi olarak, İnşaat mühendisliği mesleğinin "erkek mesleği" olarak görülmesini, kadın meslektaşlarımızın şantiyelerde, işyerlerinde karşı karşıya kaldıkları cinsiyet ayrımcı yaklaşımı kabul edilemez buluyoruz.

Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik baskı ve ayrımcılığın yanı sıra, her geçen gün daha da derinleşen ekonomik kriz, tüm vatandaşlarımız gibi kadınların yaşamında fazlasıyla olumsuzluk yaratmıştır. Başta gıda ürünleri, akaryakıt, doğalgaz, elektrik gibi temel tüketim maddeleri olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan fahiş fiyat artışları, gündelik yaşamda olağanüstü zorluklara neden olmakta, işsizlik ve yoksullaşmanın boyutlarını derinleştirmektedir.

Tüm bu olumsuz koşullar, demokrasiye, eşitliğe, insan haklarına sahip çıkanların omuzlarına önemli sorumluluklar yüklemektedir.

Kadınların hayatın her alanında özgürce, korkusuzca yer alamadığı bir toplumsal yaşamda kimse özgür ve eşit olamaz. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik baskı ve şiddetin son bulduğu bir toplumsal yaşam istiyoruz. Buna ulaşmak için sonuç alıcı önlemler istiyoruz.

İnanıyoruz ki gerçekten isteyerek, yanlış uygulamaların, anti demokratik icraatların,  her türlü şiddet ve ayrımcılığın karşısında cesaretle durursak, set çekersek daha aydınlık bir gelecek için yol alırız. Bunun da, hep birlikte kararlılıkla inşa edileceğine inananlardanız. Tüm demokrasi güçlerini birlikte bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”(Fİ)