Sanayi ve teknoloji geliştikçe doğal kaynakların da aynı hızla sömürüldüğünü, tahrip olduğunu ifade eden Sarıbal, ekolojik meselenin dünya gündemini meşgul ettiğini belirtti. Sarıbal, ormanlar, tarım toprakları, kıyılar ve doğal kaynakları yok eden sürece gidildiğini söyledi. 

Sarıbal, ormanların tahribini önlemek ve orman alanını artırmanın görevleri olduğunu vurgulayarak "Ülkemizde onlarca yıl kentleşeceğiz, sanayileşeceğiz, konutlaşacağız diye en fazla tahrip edilen alanlar ormanlar olmuştur. Türkiye, hızlıca orman alanlarını çok büyük oranda kaybetti. Bundan sonra hiç olmazsa bunları koruyabilirsek önemli olacak. İktidar orman alanlarını politik araç olarak kullanıyor. DSİ tasarısı geldi, burada ormanlar nasibini aldı." diye konuştu. 

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülen DSİ Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik yapan tasarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sarıbal, tasarıyla tarımsal sulamalarda özel şirketlerin devreye gireceğini, sulamanın paralı olacağını, tarlanın başına saat konularak kullanılan suyun ortaya çıkacağını aktardı. 

Sulama birlikleri ile sulama kooperatiflerinin devreden çıkarılacağını öne süren Sarıbal, sulama birliklerinin görevden alınmasının darbe olacağını savundu. 

Bursa Ekmek ve Besin Sanayi Ticaret AŞ´nin (BESAŞ) 2006´da alkol satılan yerlerde kendi ekmek ürünlerinin satılmayacağı kararı aldığını dile getiren Sarıbal, ancak kararın uygulanmadığını vurguladı. 

Sarıbal, yeni göreve gelen Bursa Belediye Başkanı´nın 2006´da önceki belediyenin mecliste aldığı kararı uygulamaya geçtiğini kaydederek "Gerici, demokrasi düşmanı, anti laik bir adamdan başka ne bekleyeceğiz. Bir ´Alkol alanlar ekmek yemesinler.´ demedikleri kaldı. ´Alkol ağırlıklı olarak üzümden yapılıyor, üzümde alkol var, tüketmeyin.´ derlerse şaşırmayın." dedi.