CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz TBMM´nde düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili açıklamaları sırasında Bir gazetecinin, "Fırat Kalkanı Harekatı´nda askerlerimiz şehit oldu. Ortada kimin yaptığına dair net bir veri paylaşılmadı. Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Türkiye şu anda "siyasi mayınla" karşı karşıya bulunuyor. . Fırat Kalkanı Harekatı başladığında DEAŞ´ın temizlenmesi ve PYD´nin kurmak istediği koridorun engellenmesi için söz konusu operasyonu destekledik. Sınırdan 28 kilometre içeride sizin birlikleriniz var. ÖSO önde ama sizin orada bir hava savunma sisteminiz yok. Size dönük bir uçağı düşüremiyor, engelleyemiyorsunuz. Karada varsınız, havadaki tehdide açıksınız. Bu çok riskli bir konudur, " diye konuştu.

?AP´NİN KARARI AVRUPA KONSEYİ ZİRVESİNDE ŞEKİLLENMEMELİ?

CHP´nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre Öztürk Yılmaz, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici bir süre dondurmayı tavsiye eden kararının Aralık ayında yapılacak Avrupa Konseyi zirvesinde şekillenmemesini ve tavsiye kararının resmi bir karara dönüşmemesini arzu ettiklerini söyledi. 

Yılmaz, , AP´nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici bir süre dondurmayı tavsiye eden tasarıyı kabul etmesine ilişkin kararının bağlayıcılığı olmadığını, tavsiye niteliğinde, siyasi bir karar olduğunu ve bunu doğru bulmadıklarını vurguladı. 

Türkiye´nin üyeliğine ezelden beri karşı olan marjinal çevrelerin İslamofobik, anti Türk ve ırkçı yaklaşımların, OHAL uygulamalarındaki çarpıklıklardan güç aldığını belirten Yılmaz, bu kararın aralık ayında yapılacak Avrupa Konseyi zirvesinde şekillenmemesini ve tavsiye kararının resmi bir karara dönüşmemesini arzu ettiklerini kaydetti. 

"Bu konuda Avrupa´da halen aklıselim bir çoğunluğun olduğunu düşünmek istiyoruz." diyen Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Biz de ana muhalefet partisi olarak bu kararın Türkiye´ye yaptırıma dönüşmemesi, müzakerelerin geçici de olsa askıya alınmasına dönüşmemesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Çok kabadayı yaklaşımlar oluyor. Çok üst perdeden konuşuluyor. Bunun maliyetini bu konuşan zatı muhteremler değil, 80 milyon Türkiye halkı ödeyecek. 

Böyle bir dönemde her tarafla kavga etmek yerine her tarafla barışmalıyız. ´Sınır kapılarını açarız mültecileri Avrupa´ya göndeririz´ şeklindeki yaklaşımlar, tehdit politikasıdır ve hiç doğru anlaşılmaz. Bunu yapmak istiyorsanız bu böyle yapılmaz. Onu yaparsınız, söylemezsiniz. Esasen boş konuşuyorsunuz. Yapamayacağınız bir şey üzerinden daha fazla düşmanlık yaratıyor, Türkiye´ye zarar veriyorsunuz." 

Yılmaz, Şanghay İşbirliği Örgütü´nün (ŞİÖ) bir AB olmadığını ve AB´nin mekanizmalarının benzerlerinin bile ŞİÖ´de bulunmadığını söyledi. 

ŞİÖ içerisinde yer alan ülkelerin hiçbirinin demokratik olmadığını savunan Yılmaz, "bu ülkelerde iktidara gelmenin zor, gelen iktidarları göndermenin ise daha zor olduğunu" ifade etti. Yılmaz, ŞİÖ´nün NATO benzeri bir örgüt de olmadığını kaydetti.