***-Sevgili Mustafa Kutval, röportajımıza sendeki müziğin öncesinden gibi bir geleneksel soruyla başlamak istiyorum. Nasıl başladı sende müzik, müziğe nasıl başladın?

            ---Çocukluktan beri müziğe karşı bir tutkum var. Bu ortamlarda bulunmak isterdim. G.Antep´te çocukken tahtanın üzerine tel gererek saz gibi çalar, türküler söylerdim. Daha çok yazlık sinemalarda film öncesinde ve arasında şarkılar dinlemek için sinemaya giderdim. Bazen de sinema bileti alacak param olmazdı. Sinemaya girmek için çareler arardım. Hatta bunun şöyle bir hatırası var? G.Antep´deki Emek sinemasına yine film dinlemek için gittiğim bir gündü. Param yoktu, sinemaya nasıl girerim diye çareler ararken, o akşam sinemada film galası olan artist Behçet Nacar ilerden gözüktü. Sinemaya girerken göz göze geldiğimizde bana göz attı ve beni önüne alarak sinemaya girdi. Böylece o gün de müzik dinleyip, film de izlemiş oldum.

***-Müziğe başlamak için aile, çevre ve genetik yönden olumlu etkenler var mıydı?

---Yoktu? Tamamen kendi yönelişimle oldu.

***-Enstrüman olarak keman çaldığını biliyorum, onun dışında herhangi bir enstrüman kullanıyor musun?

            ---Bağlama kullanıyordum önce, sonraları keman da çalmaya başladım.

            ***-Sanat müziğinin yanında halk müziği? İkisini de birlikte mi yürütüyorsun peki?

            ---İkisini birlikte yürütemedim; zaman da yoktu; karar vermem gerekiyordu.  Sanat müziğini daha çok sevdiğim için sanat müziğine ve kemana yöneldim.

            ***-Beste yapmaya ne zaman başladınız peki?

            ----Konservatuar yıllarımda beste denemelerim başladı.

            ***Herhangi bir yararlandığınız usta oldu mu?

            ---Konservatuarda makam derslerimize giren bestekâr Suphi İdrisoğlu´na gösteriyordum bestelerimi, önerilerini dikkate alıyordum. 

            *** Toplam olarak kaç besteniz oldu?

            ---Bugüne kadar toplam olarak 12 bestem oldu.

---TRT Repertuarında olan besteniz hangisidir?

---Güftesi Zakir Erdoğan´a ait olan Nihavent makamındaki ?Sevdan Düştü Serime? adlı bestemdir.  

         ---Yıllardır tanışan ve sanatsal çalışmalarınızı izleyen biri olarak, daha çok betse yapmış olabileceğinizi düşünüyordum, ne dersiniz?

            ---Doğrudur? Müziğe ara verdim. Halk Eğitim´deki görevim de çok zamanımı alıyordu. Biraz da müziğe kırgınlık vardı? TRT´nin içe dönük çalışmaları, bestekârların eserlerinin TRT arşivlerinin raflarında tozlanması biraz heyecanımı kırmıştı. Ama şimdi yeniden döndüm müziğe. Bestelere ağırlık vermeye başladım.

            ***Özel bir ortam gerekiyor mu peki bestelerinizi yapmak için?

            ---Özellikle sessiz, sakin ortamlarda çalışmalarımı yapıyorum.

            ***Ses olarak da sahne aldınız mı konservatuar yıllarınızda?

            ---Adana Belediyesi Konservatuar´ı yıllarımda ses olarak da sahnede yer aldım. Hatta şöyle bir anısı oldu? Genç yaşta trafik kazasında yitirdiğimiz rahmetli kemani Salim Küçüktanış´ın da yer aldığı İmamoğlu Şeftali Festivali´ne Adana Belediyesi Konservatuarı saz heyeti olarak katılmıştık. Salim Küçüktanış´ın önerisiyle festivalin ses yarışmasına katılmış ve 3. olmuştum. Aldığım parasal ödülle de arkadaşlara paça ısmarlamıştım.

            ***Yönettiğiniz korolar hangileriydi?

            --- Keman öğretmenliğini de yaptığım Şehit Samet Saraç Halk Eğitim Merkezi Korosu  (2011) ile Sosyal Hizmetler Çocuk Korosu´nun (2013) şefliklerini yaptım. 

            ***Müziğin dışında herhangi bir sanat dalıyla uğraşınız oldu mu?

            ---Aslında tiyatro yapmak isterdim. Burda biraz da espritüel tarzda bakacak olursak çok şey yapmaya gerek yok!.. Eşim yazar, öykü yazıyor; oğlum gitar çalıyor; baldızım Songül İbiguk kişisel gelişim üzerine dört kitap yazdı.

            ***Bir müzik adamı olarak, sanat müziğinin içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz, geleceğini nasıl görüyorsunuz?

           ---TSM şu an iyi bir durumda değil. Üretim yok, iyi bestekârlar çıkmıyor. İyi eserler çıkması için, iyi bir şiir, iyi bir beste, iyi bir makam olması gerekiyor. Gelecek konusunda da karamsarım? TSM´nin geleceği bir ümit vermiyor. Şu anda onların da tam verimli olması için TSM´ni iyi bilen koro şefleri lazım. Elini, kolunu sallamakla şef olunmuyor. Bu yüzden TSM´nin geleceği pek iyi görünmüyor.

            ***Peki ne yapmak gerekiyor?

            ---Derneklerde altyapı olarak müzik eğitimi verilmesi gerekiyor. Ayrıca dernekler ticari amaca dönüşmüş ve olay bir de görsellik kazanmış durumda. Maalesef kimse müziği düşünmüyor. TRT´nin derneklere ağırlık vermesi gerekiyor. Bunun yanı sıra? TRT arşivlerinde tozlanan eserlerin icra edilmesi ve TRT´nin beste ve besteciyi teşvik etmesi gerekir.

            ***Teşekkür ederek söyleşmemize son vermeden önce beğendiğiniz bestekârlar, ses sanatçıları ve koro şefleri kimlerdir desem nasıl bir yanıt verirdiniz?

             ---Ben de bunu size teşekkür ederek şöyle yanıtlamak isterim? Saadettin Kaynak, Şekip Ayhan Özışık, Avni Anıl ve Suphi İdrisoğlu beğendiğim bestekârlar; Zeki Müren, Mediha Şen Sancakoğlu, Ahmet Özhan ve Emel Sayın sevdiğim ses sanatçıları;  Avni Anıl, Suphi İdrisoğlu ve Uğur Türe beğendiğim koro şefleridir. 

                            ***MUSTAFA KUTVAL KİMDİR?***

         Fırıncı bir baba ve ev hanımı bir annenin dokuz çocuğundan biri olarak  K.Maraş´ın Pazarcık ilçesinde doğsa da gerçek doğum yeri olarak Gaziantep olan besteci Mustafa Kutval, Gaziantep Atatürk İlkokulu, Adana Atatürk Ortaokulu ve Adana Ticaret Lisesi (Çobanoğlu) gibi eğitim kurumlarında öğrenimini tamamladı. Askerliğini Ankara-Çubuk´ta tamamladıktan sonra DSİ Adana tesislerinde çalışmaya başladı. Daha sonra, ünlü besteci Ali Şenozan´ın da yeğeni olan Rahime Hanım ile evlenen bestecinin Çağdaş ismindeki bir oğlu bulunmakta, emekli olarak yaşamını Adana´da sürdürmektedir. 

            Eşi öykü yazan, oğlu gitar çalan Mustafa Kutval; iş yaşamıyla birlikte müziği de sürdürüp; Avni Anıl ve Ali Şenozan´ın şefliklerini sürdürdükleri Adana Belediye Konservatuarı´ndaki eğitimi sırasında Arif Nihat Aka´dan usul, Suphi İdrisoğlu ve Işıl Saka´dan makam, Toktay Sökmen´den nazariyat dersleri aldı.(1989) Bağlama ve keman çalıp, konservatuar yıllarında solo yapan Kutval beste denemelerine de o yıllarda başlarken, Suphi İdrsisoğlu´ndan yararlandı. Konservatuar sonrası TSM´ne ağırlık vererek  Adana´nın Sesi Musîki Derneği, Divan Musîki Derneği, Gönül Bahçesi Musîki Derneği TSM Korolarında kemani olarak çalışmalarını sürdürdü. Keman öğretmenliğini de olduğu Şehit Samet Saraç Halk Eğitim Merkezi TSM Korosu  (2011) ile Sosyal Hizmetler TSM Çocuk Korosu´nun (2013) şefliklerini de yapan ve TRT repertuarında da eseri olan Mustafa Kutval´ın toplam olarak 12 bestesi bulunmaktadır.  

*(21.12.2015)