Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


YUNANİSTAN NEREYE KOŞUYOR


Türkiye’nin açıkça hedef olarak tanımlandığını gösteren, BOP ile başlayıp, derinleşerek gelişen Türkiye odaklı bölgesel gerginlik, Türkiye ile Yunanistan arasında klasikleşip kronikleşen sorunlar üzerinden, hız kesmeksizin devam ettiriliyor. Küresel güç odaklarınca, bölgesel hedefleri doğrultusunda kurgulanmış senaryoların gelişimi, Yunanistan’ın idealleri ile bütünleşip, kışkırtıcı bir cazibeye bürünerek, Yunan yetkililerini, tarihsel tecrübi gelişmeler ışığında,çok da fazla düşünmeden tahrik ederek, daimî destek garantisi yanılgısıyla, Türkiye’ye karşı pervasızca, düşmanca tavır sergilemeye itiyor.

Oluşan durumda, ABD, Girit Adasında hava üssü tesis ederek ve Dedeağaç bölgesinde, hali hazırda vurucu güç olarak helikopterini konuşlandırdığı ve geliştireceği rahatlıkla öngörülebilen deniz ve hava üssü ile Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut güç dengelerini, Yunanistan lehine bozma girişimini başlattı. ABD’nin Dedeağaç üssüne hava indirme tümeni konuşlandırması, helikopter uçuş menzili dikkate alındığında, Türkiye için önemli bir tehdit de oluşturuyor ki Kanal İstanbul Projesi birlikte değerlendirildiğinde, akla, İngiltere’nin Süveyş Kanalı müdahalesini getiriyor. Bu arada ABD, Dedeağaç Deniz Üssü ile Çanakkale boğazını da kontrol altına alma imkanına ulaşabiliyor. Ege, güneyden Girit, kuzeyden Dedeağaç ile bloke ediliyor. Ayrıca ABD, Türkiye’ye vermek istemediği F-35 savaş uçaklarından Yunanistan’a vereceğini de duyurdu. Fransa da Yunanistan’a Rafale savaş uçağı ve savaş gemisi satışıyla bu dengeyi bozma doğrultusunda adım attı. Dikkat çekici bir konu da Yunanistan’ın, ülkenin en önemli limanlarından biri olan Pire Limanının çoğunluk hisselerini Çin’e satması. Bu durumda bir savaş halinde ilk hedeflerden olması muhtemel bu limanı garanti altına almış oldu. Tüm bunlardan bilinçli, planlı bir savaş hazırlığı sürdürüldüğü sonucuna ulaşmak mümkün.

Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir sıcak çatışmada hem karadan hem de denizden komşu olan iki ülkeden birinin üstünlük sağlayabilmesi için,diğer ülkenin muharip üç kuvvetinden, yani kara, deniz ve hava kuvvetlerindenen az birininharekât etkinliği ne kadar çok kısıtlanabilirse, kazanım olasılık değerleri o kadar yükselir. Türkiye’nin Yunanistan karşısında konuşlandırdığı kara kuvveti hem kuvvet oranları hem de tecrübi kazanımlarla,Yunanistan karşısında kıyaslanamayacak ölçülerde güçlü. Ancak, Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut kara sınırı, mevcut arazi yapısı ve yıllardır Yunanistan tarafından oldukça ciddi hazırlıklarla tahkim edilmiş mevzi ve engel sistemleriyle, Yunan askeralma sisteminin esasını teşkil eden bölgesel askerlik hizmeti ile zaten oldukça zorlayıcı bir yapıdayken, bu bölgede tesis edilen ABD üssü, tehditkar, etkin vurucu bir güçle, kara harekatının muhtemel ilerleme mihveri üzerinde bulunmasıyla, Türkiye’nin kara harekatına oldukça önemli bir kısıtlama getiriyor. Bu durumda, muhtemel esas muharebelerin ağırlıklı olarak Deniz Kuvvetleri arasında olması beklenirken, Yunanistan’ın Ege’de yerleşik konuşlanma durumu,oldukça dağınık ve derinlikte savunma sistemiyle bu harekâtı da zora sokarken, esas muharebelerin havada olacağını ve hava üstünlüğünün dengelerde çok önemli olduğu sonucunu ortaya çıkarıyor.

Hava üstünlüğünden kasıt da sadece Hava Kuvvetleri unsurlarının sayısal ve teknolojik üstünlüğü ileüstün muharebe kabiliyeti olarak düşünülmemeli. Böyle bir beklentiyle kurgulanan harekât tarzı, muharebelerde kesin sonuca ulaşmada yeterli olmaz. Bu maksatla da hedeflenen görevlere yönelik teşkil edilen ve görev kuvveti olarak tanımlanabilen birliklere ihtiyaç duyulması kaçınılmaz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, yıllardır kesintisiz sürdürdüğü terörle mücadeleye yönelik harekatla kazandığı, muhteşem denilebilecek, inisiyatif kullanabilen küçük birlik muharebe harekâtı kabiliyeti var. Bu kazanım uçarbirlik harekatıyla, yani helikopterlerle taşınan, dinamik, vurucu, istenilen yer ve zamanda istenilen sonuca ulaşabilecek donanımda, eğitim ve kabiliyette küçük Kara Kuvvetleri birliklerinin sahada etkin kullanımıyla, inisiyatifin tesisinde üstünlük sağlayacaktır. Kısa mesafeli etkin amfibi harekât, uçarbirlik harekatıyla ve helikopterle sağlanan hava vurucu gücüyle desteklenerek teşkil edilen birliklerin mantıklı, kısa vadede sonuca ulaştırabilen hedeflere yönelik harekatıyla, Yunanistan ile destekçisi görünen ülkeler bir anda şoka uğratabilir. Yani Türkiye, Adalar üzerinden kazanıma yönelik bir harekât konsepti ile tüm dengeleri bozabilir.

ABD ve Fransa ağırlıklı desteğindeki Yunanistan, oluşan konjonktürde Ege’de tam hakimiyet ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi üzerinden Doğu Akdeniz’de kalıcı etkinlik peşinde koşarken, Enosis ideallerinden de vazgeçmediğini gösteriyor. Bu konuda ABD, AB ve Arap Liginden açık çek almış gibi bir görünüm sergilerken, en büyük endişelerinden biri, Türkiye’nin değişen harekât tarzlarıyla birlikte özellikle Rusya ile koordineli, destekli bir birlikteliğini zarar görmeksizin sürdürmeye devam etmesi. Çünkü Rusya, halen küresel bir güç olarak bölgesel dengelerde önemli konumunu korumaya devam ediyor.Bilinen bir gerçek daha var. Yunanistan hiçbir zaman Megali İdea düşüncesinden vazgeçmeyecek. Üstelik bu bağlamda Enosis kavramını da her daim gündemde tutacak. KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, 12 Nisan 1989’da Belçika Senatosunda yaptığı konuşmada özellikle belirttiği gibi, “Kıbrıs’ta Anavatan Türkler için Türkiye, Rumlar için Yunanistan’dır.” Yunanistan,Enosisi her dönem gündemde tutarak, Doğu Akdeniz’de var olma idealinden ve mücadelesinden vazgeçmeyecektir. İzafi de olsa bu kadar fazla uluslararası destek sağlamış görünümdeyken, hedeflediği kazanımlar doğrultusunda gerginliği tırmandırmaya devam edecektir. Türkiye için önemli olan ise her durumda aktif, etkin ve caydırıcı güç konumunu korumak ve mücadeleden kesinlikle taviz vermemektir.

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00