Ahmet DUMAN


Yıldönümü…

Sosyal devlet diye bir şey mi vardı?


Dünyanın korona virüsle yaşamaya başlamasının üzerinden fazlasıyla eksiğiyle bir yıl geçti. Bu bir yılda bu zamana kadar yaşamadığımız kadar gariplikler yaşadık. Gerçi insanlık, yani, tüm dünya da aynı gariplikleri yaşadı. Hep birlikte yaşamaya da devam ediyoruz. Ancak şurası gerçek olarak bir kez daha suratımıza çarptı ki, geri kalmışlık halkasını boynunuza taktınızmı bir daha kurtulamıyorsunuz. Hayatın tüm alanlarında bunu yaşıyorsunuz.

O günlerde Türkiye’de birileri bir yerlerde bir korkunç salgının olduğunu biliyor ve devletin ne türden önlemler alması gerektiğine dair düşünceler üretmeye çabalıyordu. Yeni Adana’da 25.02.2020 tarihli “Virüsten ötesi…” başlıklı yazımda “Pekiii Türkiye’nin durumu ne? Öncelikle bu salgına karşı alınan önlemler neler? Bir salgın karşısında kaç hastanede kaç yatak bu vakalara ayrılmış? Halkın genel olarak kullanmak isteyeceği ve ısrarla kullanılması önerilen maske stoklarının durumu ne? Gereksinmelere yanıt verebilecek miktarda maskemiz var mı? Israrla yapılması istenen şeylerden biri ve belki de birincisi olan el yıkama işlemi sırasında kullanılacak mikropları yok eden sabun ve sabun cinsi sıvılar her alanda kullanıma hazır duruma getirilebilecek mi? Konuyla ilgili yetiştirilmiş sağlık personelimiz var mı? Bunlar hemen aklıma geliveren bence alınması gereken sağlık önlemleri. 

Zaten hastalıklı olan ekonomimiz daha yüksek küçülme ve durgunluk karşısında ne olacak sorusu dev gibi karşımızda. Ekonomiyi yönettiklerini iddia edenlerin ortaya attıkları büyüme rakamları ve çizdikleri iyimser naif yağlı boya tablolardan bu zamana kadar zam ve işsizlikten başka bir şey çıkmadığına göre ilk Koronavirüslü hasta bulabildiği acil servise getirildiğinde kopacak kızılca kıyameti düşüne biliyor musunuz?

Tüylerinizin diken diken olduğunu görür gibiyim. Huşu içinde “Allah korusun” deyişinizi duyar gibiyim… “ yazmışım. Yazının tümünde daha sonra başımıza gelecek birkaç önemli sorunu da ve çözümlerini de ön görmüşüm.

Biliyor musunuz? Bizim bu salgını önleyip yok etme şansımız yoktu! Ancak daha az hasarlı daha az yıkıcı bir biçimde atlatmamız olanakları vardı. O kadar çok hata yapıldı ki şimdi neredeyse artık ellerimiz kucaklarımızda çok da umutlu olmayarak bekleşiyoruz.

Allah göstermesin bir çocuğunuz evinizde hasta! Olur ya çocuk hasta. Evinizde çok otoriter bir baba olabilirsiniz. Hasta yatağındaki çocuğunuzun karşısına geçip her akşam ve her sabah öfkeli bir yüz ve nefret dolu bakışlarla çocuğu azarlar mısınız? Sanmıyorum! Onu sever okşar teselli eder hastalığının geçeceğini güzel günlerin geleceğini söylersiniz. Bilirsiniz ki tatlı söz sadece yılanı deliğinden değil hastalığıda insan bünyesinden çıkarır.

Şimdi biz, o hasta çocuk gibiyiz kimimiz hastalığın pençesinde, kimimiz işsizlık ve yoksulluğun pençesinde umutsuz bekleşiyoruz öyle değil mi? Peki bize kim şefkatle yaklaşacak? Devlet değil mi? Devlet öyle mi yapıyor? yoksa her akşam tüm haber kanallarına çıkıp canlı canlı yüzünde nefret dolu bir ifade ile en azından bu toplumun kendisine oy vermeyen milyonlarına kavgada bile söylenmeyecek sözlerle hakaret mi ediyor? Üstelik bu topluma karşı yapması gereken iş, aş, barınma gibi temel görevlerinin hiç birini yapmadan yalnızca yapıyormuş gibi binbir yalan dolan ve kurmaca haberle gözlerinin içine bakarak hakaret etmekte devam ediyor.

Pekii şimdi soralım: böyle bir devlete böyle bir yönetim anlayışına ne denir? Sosyal devlet mi?

Hadi canım sen de!

 

 

 

YAZARLAR

  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 30.1 ° / 19.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 25.8 ° / 16.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    10082,77%1,69
  • DOLAR

    32,41% 0,05
  • EURO

    34,75% 0,03
  • GRAM ALTIN

    2434,82% 0,00
  • Ç. ALTIN

    3907,21% 0,00