Fırat Yıldız


Yarı yıl tatili


Malumunuz okullar yarı yıl tatiline girdi. Şimdiki çocuklara bizim zamanımızdaki gibi öğretmenleri 15 tatil ödevi verdirmiyor... 
Ama önceden yani bizim zamanımızda böyle miydi? 15 tatil gelir ama tam bir işkenceye dönüşürdü. Sayfa sayfa ödevler verilirdi, o ödevleri tek tek bulunur, dolma kalem ile yazılırdı. Sonrada ödeve süslü püslü, şık bir kapak yapılırdı kalemle... 
Tabi önceden herşeyi bilen, herşeyden anlayan Google yoktu... Tek tek kitaplar, ansiklopediler incelenir, kaynaklardan alınan bilgiler yorumlanırdı. Aynı cümlelerle anlatılan, yazılan ödevler kabul edilmezdi. O yüzden tatil tam bir eziyete dönüşürdü. Tabi birde yazısı güzel olmayan öğrenciler vardı, onların işi daha zordu. Başkalarına yazdırdıkları için bir de ödevlerini sözlü olarak anlatmak zorunda kalırlardı. Ama işte bu eziyet son buldu.
Bakanlık öğrencilere böyle bir ödevin verilmesini istemiyor. 
Gerçekten çok da doğru yapıyor. Çünkü şahsen ben bu ödevlerin hiç bir faydasını görmedim. Kitaplarda yazan bir kaç satır bilgiyi sayfalar haline getirmek için kelime oyunları yapar zaman zaman farklı konulara girer oralardan geri dönüş yapardık. Ama en üzücü olanı 15 tatil boyunca emek verip, satır satır yazılan ödeve bazı hocaların ödev kapağına bakarak not vermesiydi. Bazı hocalar 15 tatili zehir eden ödevin sadece kapağına bakar, gözümüzün önünde, “İşte özenerek hazırlanan bir ödev, içeriğine bakmaya hiç gerek yok, 5 verdim” derdi. Veya “Kapağı gelişi güzel hazırlanmış, 10 sayfalık ödev. Bu konu 10 sayfada değil 20 sayfada anlatılır. 2.5 puan verdim” derdi. Ödev her zaman öğrencilerin en büyük korkulu rüyası olmuştur. 
Eskiden bu korku daha zordu. Kitap bulmak, içinden ödevi almak çok zordu. Ama şimdi bu zorluklar aşıldı. Ama yine de ödev öğrencinin en büyük korkusu arasında yer alıyor. Çünkü ödev ödevdir ve öğrenci işin ödev hazırlamak dünyanın en zor işidir. Tabi bunu şimdiki öğrencilere anlatmak gerçekten çok zor… 
Şimdiki sistemde ödevden kaçan öğrenciler geçmiş dönemi yaşasalar ne yaparlardı? 
Öyle ya... Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken, bilgiye erişmek bu kadar kısa süre alırken, hatta ödevler kopyala yapıştır yaparak hazırlanmasına rağmen zamane çocukları bundan bile kaçarken geçmişte yaşadıklarım aklıma geliyor... Gerçekten boş boşuna şeylerle uğraşmışız. 
Ödev tamam da, çizgisiz kağıda düz yazılacak, satır başları ve satır sonları abi hizada olacak. Yine paragraf başları aynı hızada olacak, konu başlıkları büyük harfle başlayacak diye bir sürü teferruat vardı öğrencileri boğan... Ne olur ki satır başı bir harf içerden başlamış veya satır sonu bir harf fazla kalmış? Gitti i kadar emek işte... Hoca şimdi kaç puan kıracak endişesi yaşanırdı son anda görülen, fark edilen bu hatalardan dolayı...
Yani bu kadar sıkmanın, bu kadar kasmaya gerek var mı?
2018 yılında başlayan bu uygulama ile çocukların 2 haftalık tatilleri ödevlerle geçmiyor. 
Keşke bizim zamanımızda da böyle olsaydı? Ne iyi olurdu, değil mi?
 

YAZARLAR

  • Pazartesi 24 ° / 12.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 24.4 ° / 12.1 ° Güneşli
  • Çarşamba 26.7 ° / 14.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    10276,90%0,67
  • DOLAR

    32,24% -0,12
  • EURO

    34,64% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2390,38% -0,12
  • Ç. ALTIN

    3887,04% 0,00