Ahmet DUMAN

Tarih: 25.02.2020 10:40

Virüsten Ötesi...

Facebook Twitter Linked-in

                                                                                                             

Bizler yeni fetih rüyaları görmek üzere hamasi ninnilerle uyutulurken, fethedilen yerlerden gelen tabutları izlerken, Dünya ülkeleri endişe içinde kapılarına kadar gelen Grip Salgınını bekliyor. Bu öldürücü salgına karşı ne yapılabilir nasıl yapılabilir hangi önlemler kaç saate kadar alınabilir? Bunlar ve daha başka ne tür önlemler alınabilir diye kafa yoruluyor…

İnsanlığın yüzyüze geldiği büyük tehlikelerden ve henüz aşısı geliştirilememiş bir mikrop bu. Yanılmıyorsam uzunca bir süre de geliştirilmesi çok da olası görünmüyor… Uzmanların tüm dünyada önerdikleri birkaç önlem var, onların dışında bir şey yok.

Dünya ekonomileri küreselleşip tek merkeze bağlanınca beklentiler neydi biliyor musunuz? Söylenenlere göre barış, refah ve kalkınma dünya halkları arasında eşitçe paylaşılacaktı! Bilmem bu gün hala bu düşü görenler var mı? Beklentilerin tam aksine Dünya Halkları 80 li ve 90 lı yıllardan daha yoksul daha işsiz daha geri. Türkiye de bu tatlı düşlerle uyutulmaya devam ediyor. Sadece demokrasimize bir göz atmamız yetiyor: gerçek apaçık ortada. Ülkeler birbirleriyle çok karmaşık ekonomik, siyasal, kültürel ilişkiler ağıyla bağlılar. Sözde, yenilik diyerek önümüze koyulan bir sürü şey günler içerisinde tüm Dünya’da yaygınlaşıveriyor. İşsizlik ve yoksullaşma da aynı biçimde bulaşıcı…

Bilinen durumuyla bu mikrop önce Çin’de ortaya çıktı. Orada tutulmaya çalışılıyor. İnsanın aklına olmadık nedenler geliyor! Çağımız biraz da komplo teorilerinin çok üretildiği bir çağ. Çin ekonomisiyle tüm batı ekonomilerini sarsmaya başlamıştı ekonomilerin birbirlerini yok etme olanakları yok. Bunun yerine birbirlerine katılmaları veya ortak çalışmaları daha akıllı bir tavır olarak ortaya çıktı. Öyle de yapılıyor… Koronavirüs’ün  ilk ortaya çıktığı karantinaya alınan bölgede 51 bin küresel şirketin her birinin en az 2 tedarik şirketi varmış! (Ergin Yıldızoğlu, Koronavirüs krizi derinleşiyor, Cumhuriyet 20.02. 2020) Bunun anlamı şu: Batı ekonomilerinin Çin’e bağımlılığı çok büyük boyutta! Çoğu ekonomilerin durabileceğini düşünebiliriz. Ekonomiler duraklamayabilirler ama yavaşlama ve gerileme garanti. Büyüme oranlarında daha şimdiden gerileme ve düşme eğilimleri başlamış bile…  

Pekiii Türkiye’nin durumu ne? Öncelikle bu salgına karşı alınan önlemler neler? Bir salgın karşısında kaç hastanede kaç yatak bu vakalara ayrılmış? Halkın genel olarak kullanmak isteyeceği ve ısrarla kullanılması önerilen maske stoklarının durumu ne? Gereksinmelere yanıt verebilecek miktarda maskemiz var mı? Israrla yapılması istenen şeylerden biri ve belki de birincisi olan el yıkama işlemi sırasında kullanılacak mikropları yok eden sabun ve sabun cinsi sıvılar her alanda kullanıma hazır duruma getirilebilecek mi? Konuyla ilgili yetiştirilmiş sağlık personelimiz var mı? Bunlar hemen aklıma geliveren bence alınması gereken sağlık önlemleri. 

Zaten hastalıklı olan ekonomimiz daha yüksek küçülme ve durgunluk karşısında ne olacak sorusu dev gibi karşımızda. Ekonomiyi yönettiklerini iddia edenlerin ortaya attıkları büyüme rakamları ve çizdikleri iyimser naif yağlı boya tablolardan bu zamana kadar zam ve işsizlikten başka bir şey çıkmadığına göre ilk Koronavirüslü hasta bulabildiği acil servise getirildiğinde kopacak kızılca kıyameti düşüne biliyor musunuz?

Tüylerinizin diken diken olduğunu görür gibiyim. Huşu içinde “Allah korusun” deyişinizi duyar gibiyim…

Çok kötümser olmak istemiyorum ama bir türlü de iyimser olmaya kendimi ikna edemiyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —