Prof. Dr. Özer OZANKAYA


UYGUR, KERKÜK ... VB. TÜRKLÜĞÜNE YARDIMCI OLABİLMEK İÇİN ATATÜRK TÜRKİYESİ OLMAK GEREKLİDİR!

1946’lardan bu yana halk avcısı (demagog) siyasetçilerin iktidarları bu Atatürk yolundan sapmamış olsalardı,  ne Kerkük ve Suriye Türkleri, ne Asya  Türklüğü bugünkü derbeder duruma düşmezlerdi


İYİ Parti Genel Bşk. Sayın Meral Akşener’in sık sık seslendirdiği Orta Asya Türklüğünün acınası durumu, gerçekte en başta Türkiye dışındaki Türk topluluklarının, “Şerefli, haysiyetli, namuslu insanlar olarak yaşayabilmenin, özgürlük ve bağımsızlık sahibi bir ulusal devlet olmaya bağlı olduğunu” gösteren  Atatürk Türkiyesi’nden gerekli dersi çıkaramamış olmalarından ileri gelmektedir.

Bunun yanı başında 1940’lardan başlayarak Türkiye’yi yönetenlerin de, ulus ve devletimizi tüm uygar insanlığa örnek bir uygarlık modeli niteliğindeki kuruluş ilke ve kurumlarından saptırarak, “Özgürlük ve bağımsızlık benim öz-niteliğimdir!” demeyi unutturarak,  Asya Türklüğüne de hem örneklik etmek, hem güvence olmak konumundan uzaklaştırmış olmalarının da önemli payı vardır.

Evet, eğer Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk ulusu, Atatürk ilkeleri doğrultusundaki gelişimini sürdürseydi, hem sanayi toplumu, hem demokrasi olarak BATIYA DA DOĞUYA DA ÖRNEK güçlü bir devlet olacak, Asya Türklüğüne de ne  Rusya’nın, ne de Çin’in tutsağı konumunda kalmamaları için hem kılavuz, hem de gerçek bir güç dayanağı olabilecekti.

Atatürk’ün ve O’nun kurduğu güçlü Türkiye’nin değerini bilmeyen politikacılar, O’nun, hem “Özgürlük ve bağımsızlığın ancak birlikte olabileceğini” uyaran saptamasını göz ardı etmekle, hem de daha Kurtuluş Savaşı sırasında Enver Paşa örneğindeki Panturancı, Panislamcı serüvenci böbürlenmelerinin boş niteliğini ortaya koyduğunu bilmemekle ya da bilmezlikten gelmekle, özellikle de Atatürk ve Çağdaş Türkiye karşıtlığı yapmakla, hem Türkiye’yi zayıflatmış, hem de Türk dünyasını kılavuzsuz ve desteksiz bırakmışlardır.

Bu yüzden Sayın Akşener, bugün, yeniden Atatürk’ün

• 1921’de “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir!” diyen;

• "Bizim açık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yol, "ulusal siyaset" yoludur.” diye açık konuşan ve

• “Turancılık serüvencilerine yaptığı ve onları “Büyük ve boş hayaller ardında koşup yapamayacağı şeyleri yaparmış gibi görünen sahtekârlar” olarak niteleyen 

uyarılarını yineleme durumuna düşürülmüş olduğumuzu görmeli ve bu korkunç yanlışı ulusumuza açıklamalıdır, kanısındayım:

1. Önce, Atatürk’ün ‘ulusal bağımsızlığın ancak özgürlük düzeniyle kurulup korunabileceği’ uyarısını görelim:

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben ulu­sumun ve en büyük atalarımın en değerli mirasından olan bağımsızlık aşkı ile dopdolu bir insanım. ..

Bence bir ulusta şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlı­ğın varlığı ve sürekliliği, kesinlikle o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasına bağlıdır.

Ben kişisel olarak bu saydığım niteliklere çok önem veri­rim. Ve bu niteliklerin kendimde varlığını öne sürbilmek için ulusumun da aynı niteliklere sahip olmasını temel koşul sayarım. Bu nedenle ulusal bağımsızlık bence bir yaşam sorunudur. “

“Tam bağımsızlık bizim bugün üstlendi­ğimiz görevin asıl ruhudur. Tam bağımsızlık dendiği za­man doğal olarak siyasal, mali, ekonomik, yargısal, askeri ve bunlar gibi her hususta tam bağımsızlık ve tam ser­bestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde ba­ğımsızlıktan yoksun olmak, ulus ve ülkenin gerçek anla­mında bütün bağımsızlığından yoksun olması demektir."

"Bizim açık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yol, ‘ulusal siyaset’ yoludur. Ulusumuzun güçlü, mutlu ve sağlam bir düzen içinde yaşayabilmesi için devletin bü­tünüyle ulusal bir siyaset izlemesi ve bu siyasetin iç ör­gütlenişimize dayalı ve ona uygun olması gerekir... Bu dakikadan başlayarak, yediyüz yıllık büyük ve güçlü bir yaşamdan sonra, çöküntü çukurunun kıyısında henüz ayakta durabilen halkımızın geleceğini sağlamak sorumluluğu, yüksek kurulunuzun çalışmalarına yön ve­recektir."

“Efendiler, yurttaşlarımızdan, dindaşlarımızdan, hemşehrilerimizden her biri kafasında yüce bir ülkü besleyebilir.

“Özgürdür, özerktir. Buna kimse karışmaz.

“Ama buna ilişkin olarak şunu derim ki, büyük hayaller arkasından koşan, yapamayacağımız şeyleri yapar görünen yalancı insanlardan değiliz...

“Efendiler, büyük ve hayali şeyleri yapmadan yapmış görünmek yüzünden bütün dünyanın düşmanlığını, kızgınlığını ve kinini bu ülkenin, bu ulu­sun üzerine çektik. Biz panislamizm yapmadık. Belki "Yapıyoruz!", "Yapacağız!" dedik, düşmanlar da "Yaptırmamak için bir an önce öldürelim!" dediler. Panturanizm yapmadık, "Yaparız, yapıyoruz!" dedik, "Yapacağız'" dedik ve yine "Öldürelim!" dediler.

“Bütün dâvâ bundan ibarettir. Efendiler bütün dünyaya korku ve telaş veren kavramlar üzerinde koşarak düşmanlarımızın sayısını ve üzerimize olan baskıları arttırmaya çalışmak­tan ise, doğal sınıra, meşru sınıra çekilelim, haddimizi bilelim. Demek ki efendiler, biz yaşamak ve bağımsızlık isteyen bir ulusuz. Ve yalnız ve ancak bunun için yaşa­mımızı harcarız."

"Ulusal sınırlarımız içinde her şeyden önce kendi gücü­müze dayanarak varlığımızı koruyup ulus ve ülkenin ger­çek mutluluk ve bayındırlığına çalışmak. Gelişi güzel sı­nırsız istekler ardında ulusu uğraştırıp zarara sokma­mak.. Uygar dünyadan uygar ve insancıl işlem ve karşı­lıklı dostluk beklemektir."

1946’lardan bu yana halk avcısı (demagog) siyasetçilerin iktidarları bu Atatürk yolundan sapmamış olsalardı,  ne Kerkük ve Suriye Türkleri, ne Asya  Türklüğü bugünkü derbeder duruma düşmezlerdi kanısındayım.

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51