Pek de düzenli bir arşiv sayılmaz. Gene de zaman zaman gazete kesiklerini yapıştırdığım A4’leri okuma, karıştırma ihtiyacı duyarım.
Geçenlerde böyle bir dürtüyle kendimi o yığınların içinde buldum. Aslında dürtü de değil, bir yazı arıyordum. Ama bir A4 baskın çıktı, esas aradığım, ikinci plana düştü.
Baskın çıkan A4’te şunlar yazılıydı. Gelin hep beraber okuyalım :
Birinci haber.
İLKOKULDA KURAN-I KERİM DAĞITILDI. (16.4.2013 – Sözcü)
Manisa Atatürk İlkokulu yönetimi, Kutlu Doğum Haftası için tören düzenledi. Tören, 5. sınıf
Öğrencisi Ahmet Yasin Topçu’nun Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı. Ardından öğrenciler, hep bir ağızdan “571’de Bir Güneş Doğdu” adlı ilahiyi seslendirdi. Ardından Akp Manisa milletvekili Selçuk Özdağ ve İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy, Kur’an-ı Kerimi, seçmeli ders olarak seçen 53 öğrenciye Kur’an-ı Kerim dağıttı.
İkinci haber.
PEYGAMBERİN ADINI ÇOCUĞUNA VERENE ALTIN (15.4.2013 – Vatan)
Bitlis’in Tatvan ilçesinde Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde, hafta boyunca dünyaya gelen çocuğuna Peygamberin veya kızlarının adını verenlere altın hediye edileceği açıklandı. Yazılı bir açıklama yapan Tatvan Kaymakamı Murat Erkan, “Hafta boyunca temizlik şöleni, kahvaltı etkinliği, ziyaret programları, konferanslar, sinema gösterimi, Kur’an ziyafeti gibi etkinlikler olacak. Ayrıca bu hafta dünyaya gelen kız ya da erkek çocuklarına Peygamber Efendimizin isimlerinden ya da Peygamber Efendimizin eşlerinin veya kızlarının isimlerini verenlere bir altın hediye edilecek” dedi.
Bunlar Türkçe düşmanı. Türk dilini yozlaştırmada birbirleriyle yarış halindedir. İnsan, ulusunun dilini beğenmezse ulusunu da beğenmez, sevmez. Arap ve Arapça hayranlığının böylesine tavan yapmasına şaşırıyorum. Bu insanlar, sokaktaki adam değil, devletin yönetim kadrosunda. Pervasızlıklarının gücünü, iktidardan alıyorlar. Ama nerden alırlarsa alsınlar, tek kelimeyle bu vicdansızlıktır, ihanettir. Pırıl pırıl çocukları zehirlemeye kimsenin hakkı yoktur. Hakkı yoktur diyorum ama ihanet pirim yapıyor. Siz kendi çocuklarınıza Muhammet, Ayşe… adlarını koyun, kimsenin itirazı olmaz, ama bunu yurt çapında genelleştirdiğiniz vakit benim gibi biri kalkar itiraz eder.
“Yanlış yapıyorsunuz, yanlıştasınız.” der.
1400 yıldır bu anlayış Türkçeyi yerlerde süründürdü. Bu yetmiyormuş gibi şimdi de İngilizce modası çıktı. Bir taraf Arapçayı tekrar yerleştirmeye çalışıyor, bir taraf da İngilizceyi. Yapmayın, dilimize sahip çıkın. Size öğretilenler doğru değil. Yanlışı doğru diye ezberlemişsiniz.
Gene Ramazan ayına girdik. Gazeteler, televizyonlar, bu ayı süslemeye püslemeye başladılar. Minarelere RAMAZAN BEREKETTİR mahyaları asıldı.
Ramazanın bereket olmadığını sen de biliyorsun. Pahalılıktan, halk gönlünce alış veriş yapamıyor. Nerde kaldı Ramazanın bereket olduğu. Sen de çekimlerle bunu ekranlarda gösteriyorsun. Çelişki içindesin farkında değilsin.
Kaldı ki şu haber de ekranlara yansıyor:
Ramazanı fırsat bilen bazı açıkgözler sattıkları ürünlerin sahtesini piyasaya sürmeye başladı. Aman dikkatli olun. Yahu hem halkın %98’i müslüman diyorsun, hem dikkatli olun diyorsun.
Kendi ayağına sıkma budur işte.
Ben niye dikkatli olacakmışım. Devletin ilgili birimleri var, belediyeler var, onlar dikkatli olsunlar. Ama onlar olmuyor.
Bir de “11 Ayın Sultanı” konusu var.
Niye 12 ayın sultanı değil de, 11 ayın sultanı?
Bir yıl 11 ay mı ?
Öyle öğretmişler, düşünmeden kabulleniyorsun.
Tıpkı “İslamla terörü yanyana getiremezsiniz” iddiası gibi.
Bir an için kabul edelim.
IŞID’in adını DEAŞ yapınca sorun çözülüyor mu? Erdoğan’a göre çözülüyor.
Pkk, Hizbullah, El Nusra, Müslüman Kardeşler, Tevhid Selam, El-Kaide, Boko Haram, İBDA/C (İslami BüyükDoğu Akıncılar Cephesi) ve FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü)……
Peki bu adları nereye koyacağız?
Hayır, sen inanacaksın. İslamla terör bir araya gelmez.
Ah benim sevgisiz yurttaşım,
Ah benim düşünmeden inanan yurttaşım!
Ha sahi, şu 128 milyar dolar n’oldu?
Unutuldu gitti değil mi?
