Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair


TAŞERONUN TAŞERONU


1975- 76 yıllarıydı. Mersin/ Erdemli/ Tırtar Köyü İlkokulu Müdürü idim. Köy sağ siyaset için çantada keklik bir köydü. O nedenle henüz elektriğe kavuşamamıştı. Seracılık yapılan köyde, halkın başını kaşıyacak vakti olmadığı halde, aracıların- tefecilerin yüzünden, ceplerinin de para görmeye vakti yoktu. 10 kişilik öğretmen kadromuzla bir yumruk olmuş, köyün sosyal yaşamını etkileyebilmek için, çaba harcıyorduk.  Okulda yapılan halk toplantılarında üretim ilişkilerini, ulusal değerlerimizi, insan hak ve özgürlüklerini bilince çıkarmaya çalışıyorduk.

***

Birgün, köy kahvesinde bir yabancı ile karşılaştım. O yaklaştı bana. Nedense bir yakınlık duymuş. İşçi arıyormuş. Tırtar Köyünün elektrik işlerini alan şirketin taşeronuymuş. Projeye göre 100 civarında direk dikilmesi gerekiyormuş. Onların çukurlarını açtıracak işçi arıyordu.  Direkler vinçle dikilip, dibine hazır beton dökülecekmiş Neyleyim ki, ilkel seracılık nedeniyle, başını kaşıyacak vakti yoktu köylünün.

Adam derdini anlatırken, ben harıl harıl düşünüyordum: Öğretmen dar gelirli demekti.

Hele çocukları okul çağına gelmiş, tek maaşlı olanlar, daha da dar gelirliydi. Yasalara göreyse, öğretmenin gelir getirici başka bir işte çalışması yasaktı. Dönem MC dönemiydi. İhbarcılık kazançlı bir uğraştı. Tüm geçimini ihbardan sağlayanların olduğu söyleniyordu. Sivil MİT gölüne akan dereciklerdi sanki.

Taşerondan izin istedim, zamanınız uygunsa 2 gün içinde bir sonuç verebilirim, dedim. Anlaştık. Tek maaşlı 4 tane öğretmen arkadaşım vardı. Çocukları büyümüştü. Hiçbir yerden gelir kaynakları yoktu. Memleketlerine de gidemiyorlardı. Konuyu anlattım. Varsanız, oturup pazarlık edelim, dedim. Kabul ettiler, ama korkuyorlardı. “ Sen varsan, varız” diye dayattılar. İki yönlüydü korkuları. Birisi 657 yasağı; ikincisi kandırılma olasılığıydı. “ Adam paramızı ödemezse, alabilmek için yasal dayanağımız yok” diyorlardı. Benim iki maaşlı lığım da yüz güldürmüyordu zaten. Katılmaya ben de karar verdim. Pazarlığı 10’ar direklik yapmaya ve parasını peşin almaya karar verdik.

Ben TÖB- DER Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Bölge temsilcisiydim. Milli Eğitimle tepkileşmemiz eksik olmuyordu. O nedenle, Taşeronla yalnızca benim ilişkim olacak, arkadaşlar sadece bana yardım eden dostlarım olarak görüleceklerdi.  Oturduk, adamla dişe- diş pazarlık yaptık ve koşullarımızı kabul ettirdik. Yaz tatiline girer girmez başlayacaktık.

Yaz tatilinde deniz için, Tırtar okulunu kullanma isteğini belirten dilekçeleri de hemen verdiler.

***

Taşeron tatile kadar araç- gereçleri hazırlayacaktı. Biz inşaatçı olmadığımız için, kazma, kürek, kaldıraç, balyoz, delik demiri ve dinamit gibi araç- gereçleri hazırlamayı kabul etmişti.  Okul tatil olur olmaz arkadaşlar gelip yerleştiler. 10 direğin çukur parasını peşin aldık ve inşaata başladık. Bizim çabamızı görünce, fırsat bulduklarında yardıma koşan köylüler de oldu.

Yüz akıyla tamamladık görevlerimizi. Aydınlatma mücadelemize sınır yoktu.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 25.8 ° / 16.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 24.1 ° / 17.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Cumartesi 24.1 ° / 16.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    10045,74%-0,37
  • DOLAR

    32,41% 0,09
  • EURO

    34,52% -0,08
  • GRAM ALTIN

    2381,04% 0,05
  • Ç. ALTIN

    3886,52% 0,00