Devlet adamlarının ve memurunun sır tutması gerekir; hatta mafya dediklerimiz bile sırdaş olmalıdır.
Peki öyle midir? Her şey ayyuka çıkmış dizi filmlere dönmüş.
Görüyoruz ki sır denen bir şey kalmamış; yenilenler, içilenler yatak odalarına kadar anlatılıyor.
Fatih diyorlar, Kanuni diyorlar; bir memur da Atatürk’e küfür ederek görevini ifa ediyor.
Diğer biri de sırıtarak “Türk birliği ve Turan’dan” söz ediyor.
Hepsinin ortak bir sözleri var; “ne yaptıysak devlet için yaptık.” diyorlar.
Diyorlar, diyorlar ama görünen o ki; hepsi kendi ceplerine çalışmışlar ve aralarında paylaşım kavgası yapıyorlar.
Millette merak ediyor.
Yok mudur devlet için çalışan bir kişi?
İllaki vardır ama onlar kim bilir hangi köyde, hangi kasabada inzivaya çekilip kendi yağıyla kavrularak kıt kanaat geçiniyorlar.
Ve devlet için çalışanlar sırlarıyla birlikte sessiz sedasız mezara gidiyorlar.
Bizim medyada izlediğimiz devlet için çalışanlarımız da hamamda tellak kesesiyle bitip yok olan Padişahımız gibi tükeniyor.
Nettiniz ulan devletlilerimizi?
Korkarım ki; göbek taşındaki devletlilerimiz gibi devletimiz de koşar adım yok oluşa gidiyor.
Tanrı devletimizi ciddiyetsiz adamların elinde oyuncak etmesin
Tanrı hiçbir toplumu devletsiz bırakmasın