TDK sözlüğünde zaman; bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit olarak tanımlanır.
Bir sürenin belirli bir parçasıdır; çağ, mevsimdir, bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatlerdir; dönem, devirdir zaman...
Bu zaman tanımları, genel geçer tanımları zamanın; daha da uzatabiliriz.
NE İÇİNDEYİM ZAMANIN
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında.
Yekpare geniş bir ânın,
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim. -AHMET HAMDİ TANPINAR
Zaman, bir sürenin belirli bir parçası mıdır? Tanpınar'a göre böyle değildir. O, zamanda bir parçalanmışlığı ve bölünmüşlüğü kabul etmez. Ona göre zaman, öncesiz, sonrasız sonsuz bir bütünlüktür.
Tanpınar'ın bu şiiri-özellikle şiirdeki "zaman" kavramının değerlendirilmesinde çok farklı düşünceler, anlamlar ve yorumların ileri sürülmesi açısından- ilginç bir şiirdir. Âşiyandaki mezar taşında da "Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında" dizeleri yazılıdır.
Çok ünlü olan "Antalyalı Genç Kıza Mektup"unda da Tanpınar, "Ne İçindeyim Zamanın şiiri, şiir hâlini, kozmos (kâinat/evren) la insanın birleşmesini nakleder..." der.
Bu şiir üzerinde, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Baki Süha Ediboğlu, M. Kayahan Özgül farklı sonuçlara varan yorumlar, çözümlemeler yaparlar. Ben, "zaman-rüya" deyince Tanpınar
anımsanır demekle yetiniyorum.
Türk şiirinde zaman kavramı, devirden devire özellikle şairden şaire değişikler gösterir.
RUBAİ
Çık tayy-ı zaman et açılır her perde
Bir devr geçir istediğin her yerde
Ben hicret edip zamanımızdan, yaşadım
İstanbul’u fethettiğimiz günlerde. -YAHYA KEMAL BEYATLI
tayy-ı zaman, tayy-ı mekân, tayy-ı mesafe, bast-ı zaman tamlamaları gibi tamlamalar aslında birer tasavvuf terimidir. Sözlük anlamları; zamanı, mekânı, mesafeyi atlarcasına geçme. Bast-ı zaman da, zaman içinde zaman yaratılması, uzun sürelerin kısa süreye
sığdırılması anlamındadır.
Yahya Kemal, bu rubaisinde "tayy-ı zaman" etmiş, zamandan, andan uzaklaşmış ve İstanbul'u fethettiğimiz günlerde yaşamıştır. Herkese de öğütler zamanda gerçek olmayan bir yolculuk yapmayı... "Gidin, çıkın bu mecazî yolculuğa, nerede, ne devirde, nasıl istiyorsanız öyle yaşayın" diye öğüt verir bize...
Yahya Kemal, zamana şairce bakar. Yaşadığı an, kederli, muzdarip gönlünü teselli etmeyince, avutamayınca, geçmişe sığınır. Hülya dolu, hep anımsadığı, unutamadığı, güzel günlere...
Geçmiş yaz, rüya gibidir. "Rüya gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle."
Sonbahar, fani ömrün bittiği uzun bir mevsimdir. Sonbaharda kısalan günler, ömrün bitmekte, zamanın kısalmakta olduğu gerçeğini gösterir herkese.
"Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı
Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı" diye düşünür.
Gençlik güzeldir; dostluk, ahbaplık yılları, aşkın yaşandığı yıllardır; ama belalıdır. Yaşlılık, toplumdan kaçıp tek başına yaşama sıkıntılıdır.
Ardından, "Bu defa farkına vardım ki ihtiyarlamışım." derken, bir de bakar ki, her şey değişmiştir. "Cihan ve ben değiliz artık eski hâlette" diye yakınır.
Zaman denilen çark, durmadan döner ve insanın hayatını öğütür.
" Hiç durmadan hayat öğütür devreden bu çark"
"Nedir zaman, nedir?
Bir su mu, bir kuş mu?
Nedir zaman, nedir?
İniş mi, yokuş mu?" -NECİP FAZIL KISAKÜREK
Şair zamanla ilgili sorular sorar; zamanın ne olduğunu anlamaya çalışır. Zaman, bizi çok derinden etkiliyor; ama bir türlü gizi çözülemiyor.
Varoluşla ilgili temel unsurlardan biri olduğu için zaman, birçok düşünür tarafından irdelenmiştir. Günümüze dek irdeledikçe de birbirinden farklı tanım ve kavramlarla birlikte kullanılmıştır.
Örneğin; Aristo'ya göre zaman nedir? "Zaman sürekli bir niceliktir ve süreklilik göstermektedir. Devinim zaman olmadan ölçülememekte, zamandan önce ve sonra olmasından dolayı devinimdeki önce ve sonranın algılanmasıyla zamanın geçtiği anlaşılmaktadır... Zaman önce ile sonraya göre bir devinim sayısıdır."
Edebiyatta zaman; sosyal zaman, psikolojik zaman, metafizik zaman, mitik zaman ve tarihsel zaman boyutuyla yer alır.
Turgut Uyar'da zaman; uzadıkça uzayan, bitmeyen ve şairin yakınmasına sebep olandır.
Zamanın tükenmemesi bir zulümdür; bu zulüm bitmek bilmez...
"Bazı bilmem, gün nasıl başladığında,
Kayıp kayıp gidiyor dünya bıkkın bakışlarımdan.
Yaşıyorum, yaşıyorum da bitmiyor,
Bir tutam sakız oluyor ağzımda zaman zaman..." TURGUT UYAR
"Bir uzun yaz günü durur, zulmeder
Tanıdık, bildik günler sarkar takvimden
Hafızam zulmeder boşluğuma.
Birden bir arının kanatlarında ter ü taze
Sen gelirsin..." -TURGUT UYAR
"günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni
kim bilebilir ki kimi neyi eskittiğini
ben ne kadar önemserdim kendimi hay Allah" -TURGUT UYAR
Turgut Uyar; zamanın insanı, bir değirmen gibi ezip dönüştürmesini vurguluyor.
Yine sözü uzattıkça uzattım; bu konuda diyeceklerim bitmedi. Bir başka yazıda buluşuruz dıyorum.
"ŞİMDİ TUTALIM BU DİRİLİĞİ ARTIK. ZAMANIDIR.
ZAMANIDIR. NEREDEYSE KAR BAŞLAR. KÜÇÜK KUŞLAR ÖLÜR." --TURGUT UYAR
ÖMRÜMÜZÜN KAR'I YAĞMADAN, HOŞÇA KALIN, BAHAR GETİREN ŞİİRLERLE KALIN..