PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


SESSİZ YÜRÜYÜŞÜN FELSEFESİ (THE PHILOSOPHY OF THE QUIET WALK)


Yürüyüş: her gün yaptığımız ancak hızla geçen yaşamımız içinde çok düşünemediğimiz bir eylemdir.Yaşam hızla geçerken, bizler yürüyüşün yaşamımıza etkisi olan ince ayrıntıları görebiliyor muyuz? Yaşadığımız çağda gittikçe uzaklaştığımız doğamızda yürümenin payı azımsanmayacak bir olay olabilir mi? Yürüyüşün felsefesi olur mu? Birlikte inceleyelim.

Amerikalı yazar, filozof, şair ve doğa bilimci Henry David Thoreau (1817-1862)’ya ait olan iki tümceyi anımsadım. “Sessizlik çoğunlukla, karşılaştığım insanlardan daha çok şey öğretiyor bana”. “ İnsanlığın büyük bir bölümü sessiz bir çaresizlik içinde yaşar”.“Çoğumuz için geçerli olan tümceyi de paylaşıyorum: “Yaşamak için ayağa kalkmadıysan yazmak için oturmak boşunadır”.“Yazmak sessiz, canlı bir deneyimin tanıklığı olmalıdır, başka bir kitabın yorumu, başka bir metnin açıklaması değil”.

Felsefe Profesörü FrédéricGros’un yazdığı “A Philosophy of Walking (Yürümenin Felsefesi)” adlı kitap, bizlere nerede, nasıl, ne şekilde, nelerden vazgeçerek yaşadığımızı sorgulatıyor.Yürümenin özgürlüğüne odaklanan yazar, sizi yürümenin farkındalığını incelemeye davet ediyor.Yazar, yürümenin üç önemli yönünü gözler önüne seriyor: tekdüzelik(monotonluk), düzenlilik ve kaçınılmazlıkla ilişkilendirerek yürümeyi betimliyor.Gros’a göre gerçek anlamda yürümek, doğanın bir parçası olduğunu hissedebilmek, özgür olmaktır. Yürümek öncelikle erteleme özgürlüğü sunar. İşleri bir süreliğine unutmayı sağlar. 

Profesör Gros, adım adım yürümenin, özgürlükle olan derin bağlantısını, yalnızlık ve sessizlikle birlikte görkemli bir birleşimi oluşturduğunu, yavaşlığındaki ritmin uyumunu, enerjik bir ruhun anahtarı olduğunu hissettiriyor.Gros, insan yaşamı için sıradan bir eylem gibi gözüken “yürümenin”, düşündüğümüzün aksine nasıl da sıra dışı bir deneyim olduğu üzerine yoğunlaşıyor. Yazdığım bu betimlemelerle içinize doğru yürüyor ve varış yerine yürüme içgüdünüze dokunuyor, yürümeme uykusundan uyandırıyor.

FredericGros kitabında, yürüme eyleminin derin bir felsefesi olduğunu savunmaktadır.Bu savunmayı da tarihteki çok önemli düşünürleri örnek göstererek yapıyor. Yürümenin felsefesini aktarırken tarihi bilgilerden yararlanıyor. Yürümenin anlamını, yürüdüğümüz farklı yolları ve nedenleri araştırıyor. Kitap, sizi yaşamın gerçekleriyle ilgili bir yolculuğa çıkarıyor. Yürümeyi, önemli ve gerekli olarak gören diğer düşünürlere de dikkat çekiyor. Özellikle yürüyen filozofların anlatılarının serpiştirildiği kısa bölümlerden oluşan kapsamlı bir düşünce kitabı sunuyor. Nietzche‘nin, Rimbaud’un, Rousseau‘nun, Kant’ın ve Gandi’nin yürümelerini ve bu yürüyüşlerin bu kişilerde uyardığı sezişleri aktarıyor. Yürüyüşler arasında karşılaştırma yapıyor. Gandi’nin sivil itaatsizliğinde yürümeye olan özendirmenin etkilerine değiniyor. Yazara göre insanın en güzel düşündüğü anlar yürüdüğü anlardır. Yazar, yalnız yürümeli diyor. İki kişiyle yürüyüş olmaz, piknik olurmuş. Yürüyüşten hakkıyla keyif alabilmek ve düşünmek için yalnız olmalıyız, bu nedenle yürürken özgürlük çok gerekir. Yalnız yürümek yalnızca sağaltıcı etkisi nedeniyle değil, yürüyene istediğini yapma şansı tanıdığı için de değerlidir. Yine de mutlak yalnızlık zorunlu değildir. Yanınızda ya da birbirini izleyen üç-dört kişi olabilir. Bu şekilde konuşmadan ilerleyebilirsiniz Yazar yürümek asla spor değil bir düşünme yöntemidir diyor.“İnsanın en güzel düşündüğü anlar yürüdüğü anlardır. İnsan yürürken bütün dünyayı geride bırakıyor”. 

Değerli okuyucular yazarın kitabından alınan önemli tümcelerle yazımızı sonlandıracağım.’

“ Dolaşmaya çıkmak bile endişelerin ağırlığını hafifletmeyi, işleri bir süreliğine unutmayı sağlar. Doğa bizi sarsarak uyandırır insanlıkkâbusundan. Doğaya dalıp gitmek dikkatinizi dağıtır. Yürümek özümlemeye neden olur. Her şey sizinle konuşur, sizi selamlar, sizden ilgi ister: ağaçlar, çiçekler, yolların rengi. Rüzgârın iniltisi, böceklerin vızıltısı, derelerin çağıltısı, adımlarınızın sesi varlığınıza yanıt veren mırıltılardır. Yürürken tek başımıza da olsak, bedenimizle ruhumuz arasında her zaman bir diyalog vardır. Yürümek hem doğruluk hem de gerçeklik sorunudur. Yürümek gerçekliği deneyimlemek ve her adımda yeryüzünün sağlam olduğunu kanıtlamaktır.”

“Mutluluk kendini bir manzaranın, bir anın, bir ortamın alıcısı olarak bulmayı ve o anın iyiliğini almayı, kabul etmeyi, yakalamayı gerektirir. Mutluluk tekrarlanamaz olduğu için oldukça kırılgandır; mutluluk anları seyrektir, bu anlar dünyanın kumaşındaki altın iplere benzer, onları yakalamak gerekir”.

“İnsan kendi mahallesini duraksayarak, düzensiz bir tempoda, amaçsızca başını kaldırarak ve yavaşça dolaşma zevkini bir kere olsun tatmalıdır.  İşte mucize o zaman gerçekleşir. Yürümekse her adımda yerçekimini, dünyanın kaçınılmaz kütle çekim kuvvetini sınamaktır. Bu nedenle yürümek durmadan ölümlü olduğumuzu anımsatır bize; kaba gereksinimlerle ağırlaşmış bedenlerimiz sonunda toprakla bir bütündür. Bildiklerimiz gerçeğin, yapabileceklerimiz de gücün karşısında birer hiçtir. Bu varsayım haddimizi bilmeyi öğretir.”

Sonuç: Sessizliğin derinliğinde yürümeliyiz. Yalnız yürümenin tadını çıkarmaya alışmalıyız

Dostça kalın’…

KAYNAK: Frédéric Gros  (2014) A Philosophy of Walking, Yayınevi: Verso (Türkçesi: Yürümenin Felsefesi, AlbinaUlutaşlı, 2017)

Henry David Thoreau  (2019)Yürümek  (İngilizce aslından çeviren Elif Zeynep Yıldırım)

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,59% 0,30
  • EURO

    34,72% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2498,87% -0,01
  • Ç. ALTIN

    4173,19% 0,00