Fazilet ÖZKAN POR


SELDA BAĞCAN: “ANADOLU’NUN JOAN BAEZ’İ” (*)


      “Bütün yaşamımı ve yeteneklerimi, şarkılarımı bu kavgaların ve adaletsizliğin bitmesi uğruna; evrensel barışı sağlamak için kullanacağım.” (**)

İnsanlık adına böylesi kutsal bir görev üstlenebilecek kaç kişi vardır çevrenizde tanıdığınız? Kimdir; evrensel değerlerinden ödün vermeyen ve çığlık çığlığa bu uğurda savaşmak üzere ant içen güçlü insan! Hayır, savaşçı deyince alışılagelen biri; bir erkek değil. Bir kadın! Evet evet bir kadın!

Şarkıları belleklere kazınmış, dünyada en çok tanınan Türk müzisyenlerinden bir isimdir.

 50 yıla uzanan sanat yolculuğunda; kendine özgü duruşunu korur, bedeller öder... Bildiğini savunan, yürekli sanatçı, eşsiz ses, benzersiz yorumcu, bir bestecidir Selda Bağcan.

Güçlü sesi, olağanüstü yorumuyla, kimi şarkılarında siyasi ve toplumsal eleştirilere yer veren, gönüllerde taht kuran, adı ülke sınırlarını aşarak, dünyanın dört bir yanına yayılan Selda Bağcan kim midir?O’nu tanımayan, şarkılarını söylemeyen, dinlemeyen var mıdır?..

Tanıyalım:

Bağcılıkla uğraşan bir ailenin oğlu; veteriner hekim baba ile hakimlikten noterliğe geçmiş, zengin bir beyin kızı, öğretmen annenin çocuğu olarak 14 Aralık 1948’de Muğla-Menteşe’de doğar. 

Aile üyelerinden çoğu bir enstrüman; babası da flüt, saksafon, akordeon çalar. Müziğin içinde büyüyen, aileden gelen bir müzik tutkunudur O. Okula başlamadan, okuma yazmayı değil, nota ve mandolin çalmayı öğretir babası; küçük kızı Selda’ya.

Ortaokulda da gitar çalmaya başlar. Sonra da şarkıcılığa merak salar. Çocukluk arayışlarıdır bunlar elbette.Gitarı ile verdiği ilk konserinde 10 yaşında bile değildir. 15 yaşında da Küçük Selda adıyla sahnede batı müziği söylemektedir.

 Mühendis olmak ister. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde Fizik Mühendisliği öğrenimine başlar. Öğrenciliği sırasında fizik ve matematik en sevdiği derslerdendir. Okulda kalmaktır niyeti. Bu arada da gerçek anlamda müzik çalışmalarını sürdürür. Kendini hep piyano virtüözü olan bir profesör olarak düşünür. Müzikle, bilimi birlikte yürütebileceği inancıyla…

Ünlü bir piyanist olarak profesörlük düşleri kurarken ilk 45’lik plağını çıkartır. (1971) Hemen ardından da ikincisini. Bu iki plak bir milyonun üzerinde satışla rekor kırınca piyanistlik ve profesörlük düşleri yaşamını süsler yalnızca… Müziği meslek olarak seçmeye karar vermiştir. Şarkı söyleyecektir bundan böyle.

Başarılı mühendislik öğrenimi sürerken de o yılların kuşağının etkisiyle türkülere sevdalanır. Bizim türkülerimize…          “Türküler Dolusu” şiirinde “İnsancasına, erkekçesine / ‘Bana bir bardak su’ dercesine/ Bir türkü söylemeden gidersem yanarım…’ diyen Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi.Türküleri, doğrudan ya da inceden toplumsal mesajlar veren politik şarkıları, kendine özgü biçimde söyleyerek yürekleri titretir.

 

Türk halk müziği ve Anadolu rock tarzında şarkılara yapar. Halk türkülerini çağdaş bir üslupla yorumlamasıyla tanınır. Siyasal ve toplumsal içerikli, eleştirel bir görüşü dile getiren lirik yapılı, ağıt tınıları içeren müzik türü olan Protest müziğin ülkemizdeki en önemli temsilcilerindendir. Söylediği her şarkı, halkın kanayan yarası, yürekten gelen çığlığıdır: 

“Hain tuzaklarda kan uykularda / Vurulduk ey halkım unutma bizi”…Anonim

 “Ben bir işçi vatandaşım / Zaten belalıdır başım”…Muhlis Akarsu

“Bir çift öküz yeter mi / Aha Mehmet Emmi / Böyle baca tüter mi / Deha Mehmet Emmi”...Selda

“bak şu bebelerin güzelliğine / kaşı destan / gözü destan / yüreği kan içinde / kör olasın demiyorum / kör olma da / gör beni”…Hasan Hüseyin

“Sırtımızdan ağaların yükünü / Silkinip atmanın zamanı geldi”… Muhlis Akarsu

“Aman gazeteci gel bizim köye/Bizim halları da yaz/Şehirde ojeli parmakları yazma/Bir de bizim köyde nasırlanmış elleri de yaz.”Selda

“Şarkılar silahlardan daha tehlikelidir.” 

Yazar, Nonna Mora

Böyle şarkılar söylemenin de bir bedeli vardır elbette. 1972-1992 yıllarında tek kanallı TRT ekranına çıkması yasaklanır.

 1980 darbesinin ardından konserleri sınırlanır. Pasaportu elinden alınır. Tümü beraatle sonuçlanan, yazdığı şarkı sözleri nedeniyle dokuz ayrı mahkemede yargılanır. Toplumcu anlayışını şarkılarında dile getirmesi nedeniyle hapis yatar; üç kez. 

Cezaevine giderken yaşadığı ilginç bir olayı mutlulukla anlatır: “Ring arabasıyla cezaevine, Metris’e giderken, jandarmalar arabanın arkasında, ‘Kızıldere’ türkümü söylemeye başladılar. Şaşırdım!” Yargıç suçlu bulmuştur, ama halkın gönlündeki yargısı daha önemlidir.

Hapis yattığı o acılı günler için de: “Bergenbirinci sıradaysa, ben ikinci sıradayım; acıların kadını olmak konusunda.” diyerek anlatır yaşadıklarını; bir söyleşisinde.

1987’ye dek pasaportsuzdur. Yasağa karşın, çok satan plakları ve kasetleri sayesinde ünlüdür. Ancak; yurtdışı festivallerine katılamaz, konser veremez.

Umutsuz değildir bu arada. Ruhi Su’nun: “Yerelden ulusala, ulusaldan evrensele.” ünlü sözünüdüşünerek “Ulusal olmadan uluslararası olunmaz.” anlayışıyla türkü kıvamında besteler yapar, kaset, plak çalışmalarını sürdürür. 

            Müziğini kızıl ve pembe arası renklendirir; “Kızıllık protestlikten, pembe de benim görüşüm.” diye açıklar. Giysilerinde, evinde çok kullandığı pembe renge gönderme yaparak. 

“Sesinin güzelliği sorulduğunda: “Yürekten geliyor!” “Halkların hüzünlü sesi” diye yanıtlar. 

O; Türk insanının acılı sesidir. 

“Canımı Yakanlar Baktı Dumana” adlı türküsünü, Sivas Katliamında yaşamını yitirenlere;

Söz ve müziği Şehrazat’a ait “Güvercinleri de Vururlar” şarkısını, Hrant Dink’e; 

Selda’ya iki çocuk sanatçının vokal yaptığı,seferberlik türküsü olan, “Yetim Türküsünü, günümüzün acılı şehit çocuklarına adar.

Selda; şarkı, beste, sahne çalışmalarının yanında müziğinden kopmadan, başka alanlarda da uğraş verir. İki de film yapar: Adaletin Bu Mu Dünya-1971,Afacan Harika Çocuk-1972

1992 yapımı “Kurşun Adres Sormaz” adlı filminin müziğini yapar.

Şarkıları yabancı dillere çevrilir. ‘Yaylalar-İspanyolca’ ve ‘Yaz Gazeteci- İbranice’ söylenir. 

Albümlerinin tüm dünyada yayılmasıyla oluşan yoğun ilgi ve beğeninin ardından dünyaca ünlü şarkıcı ve gruplar albümlerinde Selda şarkılarına yer verirler. Şarkıları; TV dizilerinde, bilgisayar oyunlarında, reklamlarda onun sesiyle kullanılır. 

Alabileceği en büyük ödülü halktan aldığını düşünür. ‘Yıllarca dikkate alınmadığı, dünyaca ünlendiği için akla geldiği.’ gerekçesiyle ödül kabul etmez. ‘Bu benim protestom.’ der.

‘Müzik yaşamı boyunca maddi sıkıntı yaşadığını ancak; şimdi iyi kazandığını vakıf kuracağını.’ söyler. ‘Çocuk okutmak, hayvan barınağı kurmak istiyorum.’ diye konuşur;bir söyleşisinde. 

Makximum Uniq Açıkhava konseriyle 50. sanat yılını kutlar sanatçımız. 2022

Bu kutlama sırasında anılarını anlatırken. “İnsan olarak mütevazı biriyim ama sanatımda değil.” der. Başarısının gizini açıklarcasına.

            1971’den günümüze yayınladığı; 17 adet 45’lik, 10 adet LP 30 adet albüm (CD) ile taçlandırır müzik yaşamını sanatçı. 

1971’den bu yana seslendirdiği, ‘hit’ şarkılardan oluşan, “Selda Bağcan40Yılın 40 Şarkısı-1-2 albümlerini çıkarır. Çok ses getiren bu albüm iki CD, iki LP’den oluşur. 

1971’de amatörce başladığı müzik yolculuğunu, dünyanın pek çok ülkesinde, ses getiren konserlerle sürdürür.

1972’de Bulgaristan’da yapılan uluslararası bir festivale katılır. Ardından da birçok festivale.

KONSERLER-FESTİVALLER

Altın Orfe Festivali;Türkiye’yi temsil etmek üzere görevlendirilir.Bulgaristan,1972

WOMAD FOUNDATION Festivali. Çağrı aldığında, 1980’den beri pasaportsuz olduğundan katılamaz bu festivale. Buna karşın festival komitesi, katılanların şarkılarından oluşan festival plağında, sanatçının bir şarkısına yer verir. Tüm dünya radyolarında çalınması birçok festival çağrısı almasını sağlar. Londra, 1986

WOMAD-Dünya Dans ve Müzik Festivali. Londra, 1987

Rotterdam Sanat Festivali. Hollanda, 1987

Womad ve Glastonbury Festivali. (Jubilee Gardens) Londra, 1987

Eurls Court Festivali. Londra, 1987

Capital Radio Festivali’ne bir dizi konser vermek üzere çağrı alır. 1987

Türkiye’yi dolaşarak ücretsiz halk konserleri verir. 1989- 1990

Hollanda’dan Rasa Organısatıon’un çağrılısı olarak Utrecht, Nijmegen, Tilburg, ardından Yugoslavya’nın Prizren ve Priştine kentlerinde konserler verir. 1990

ACCO Festivali. Birisi Osmanlı kalesinde diğeri Tel Aviv konser salonunda olmak üzere iki konser verir. 1990

“ESİNTİLER” Festivali. Arhus-Danimarka, 1990

KÖLN ARENA’da AABF’nun gerçekleştirdiği konserde yer alır. Unutamadığı, özel saydığı konserlerden biri olarak söz eder mutlulukla:

“Köln Arena’da18 bin kişinin izlediği, ‘Bin Yılın Türküsü/ 1000 Bağlama-1000 Semah’ konserini hiç unutamam. ’Uğurlar Olsun’ ile ‘Aldırma Gönül’ü söylemiştim. Herkese bir şarkılık izin varken ben iki şarkı seslendirdim. Sahneden inince 20 dakika alkışladılar geri getirmek için. Tekrar çıktım.” diye anlatır bu konseriSelda. Ve konser, aynı sahnede aynı anda 2167 sanatçının bulunması nedeniyle GUİNESS rekorlar kitabına girer. 2000

Meltdown Festivali. Londra Olimpiyatları kapsamında düzenlenen bu festivale Türkiye’den çağrı alan tek sanatçı olarak katılır. 2012

Lincoln Center’ de verdiği konseri “2012 yılının En İyi 30 New York Konseri” başlığıyla haber yapar New York Musıc Daily. 

“Anadolu’nun Joan Baez’iile daha tanışmadınız mı? O halde çok şey kaybediyorsunuz! der. Albüm için de “Çok ender bulunan bir koleksiyon parçası” olduğundan söz eder yazısında. The Observer gazetesi Müzik Editörü, Casper Lewellyn Simith. 

New York- ABD,2012(*)

Barselona Primavera Saund Festivali.  Avrupa’nın en ünlü müzik festivallerinden biri olan bu konserinin ardından: “…gözümde yaşlarla ve tarifsiz bir mutlulukla izledim Selda’yı! Seyircilerin müthiş coşkusu… Sanki onu bekliyorlardı! Bu inanılmaz bir şeydi! Teşekkürler Seldadiyecektir. İspanyol Müzik Araştırmacısı,Vicente Fabuel. İspanya, 2016

Gent Festivali. 1843 yılından beri düzenlenen, Avrupa’nın en büyük festivallerinden biridir. Hayranlarının hınca hınç doldurduğu açık hava konser alanındaki sahnede bir saat kalır Selda. Sanatçı ve eşlik eden izleyicilerin sesiyle Türk müziği yankılanır Gent sokaklarında. Belçika, 2019

 

 

DÜNYA BAŞARILARI

Besteciliği, söz yazarlığı, yorumculuğu, olağanüstü sesi, özgün müziği ve müzik anlayışıyla, dünya müziğinin en saygın isimlerinden birisi olarak kabul edilen Selda’nın uluslararası başarıları:

1976 yılında seslendirdiği Anadolu Folk Rock tarzındaki türküleri içeren Uzunçalar, 2006yılında, Londra merkezli bir yapım firması tarafından Uzunçalar-LP ve CD olarak dünyaya sunulur. Albümdeki ‘İnce İnce Bir Kar Yağar, ‘Yaz Gazeteci, ‘Mehmet Emmi’ ve ‘Yaylalar’ vb… dünya listelerinin ünlü şarkılarındandır artık. Büyük bir dinleyici kitlesi oluşur. 

ABD’ de yapılan uluslararası “Dünya Müziğinde Tarihi ve Yaşayan Efsane Kadınlar” listesinde yer alır. “O büyük çöllerin ortasında az bulunan vahalar gibi.” diye tanıtılırSelda Bağcan.Amalia Rodrigues, Camen Miranda, Edith Piaf, Joan Baez, Maria Callas, Ümmü Gülsüm… gibi isimlerle birlikte anılır, bu son derece saygın listede. Efsane 81 kadın şarkıcılar arasındadır.

Londralı, ünlü şarkıcı ve şarkı yazarı Susheela Raman’ın oluşturduğu,dünya soul müziğin en iyilerinin yer aldığı Uluslararası En İyi 10 Kadın Şarkıcı ve Şarkı Yazarı listesinde; Selda: Türk şarkıcı, şarkı yazarı ve politik kimlik…Günümüzde, uluslararası arenada; nostaljik ve güzel sesi ile tanınıyor. 2012 Meltdown’da uluslararası platformda şampiyonluğu aldı.” denilerek kendisinden söz edilir.

İngiliz Stone Dergisi: “100 Yılın Efsane 100 Divası” listesinde Selda da yer almaktadır. Edith Piaf, Aretha Franklin, Celine Dion gibi yıldız isimlerle aynı listededir. 

Amerikalı-Şarkıcı; dünyanın çeşitli gazete ve dergilerinde yayınlanan söyleşilerinde, kendine rol model aldığı sanatçımızdan nasıl etkilendiğini şöyle anlatıyor: “Benim müzikal kahramanım Selda Bağcan! O’nun sesi vücudumu sarsıyor ve sızlatıyor” Chelsea Wolfe

Selda bana yepyeni bir müzikal dünyanın kapılarını açtı. Yumuşak sesi iki yıldır kulaklarımda.” Keman Sanatçısı, Dina Maccabee, San Fransisco, ABD

Müzik dünyasının en büyük isimlerindenDusty Groove şunları söyler:

Selda; dinleyen herkesin kalplerini kazanacak, gerçek bir müzikal hazine… Dokunduğu her şeyi müzikal bir sihre dönüştüren mükemmel ses…Şarkı sözlerinin anlamlarını bilmeseniz bile sizi etkiliyor. Sesinin bu dünyaya ait olmayan bir tınısı var.”

Amerikalı- Şarkıcı; Selda, son yıllarda herkesten fazla, en çok dinlediğim ve beni etkileyen şarkıcı…Çok duygulu bir ses ve duygularıyla müzik yapıyor. Sözleri anlamıyorum ama söylediği her şeye katılabilirim.” Antony Hegarty

“O’nu ilk dinlediğimde aklımı kaçıracak gibi oldum, sesi, müziği beni çok etkiliyor” diyerek hayranlığını vurgular. Yüzüklerin Efendisi Filmi başrol oyuncusu ElijahWood

“Ondan, ‘Sivas Ellerinde Sazım Çalınır’ı dinlerken ruhum eriyor.” diyerek anlatır Selda sevgisini. Fransız Yönetmen, Sebastien Cros

Bir söyleşisinde; “Müziğinizin, uluslararasında bu denli ilgi görmesini neye bağlarsınız?” sorusunu: “Öncelikle sesime, sesimdeki çılgın varyasyonlara bağlıyorum…. Bu toprakların türkülerine… Türkülerimiz çok özel. Batı müziğinden geçiş yapan biri olarak ortaya farklı bir sentez çıkardım. Yorumumun ilgi görmesi bu sentezden kaynaklanıyor.” diyerek yanıtlayacaktır yıllar sonra.

 2022, Yenikapı İstanbul Festivali’nde “Yaz Gazeteci Yaz” şarkısını, sözlerine İstanbul Sözleşmesi ve kadın cinayetlerini ekleyerek yorumlar. Büyük beğeni alan sözler şöyle:

 

“Can veren onlarca kadınları yazma

Daha da gidecek olanlara şaşma

Kravat takıp indirim alan adamları yazma

İstanbul Sözleşmesi’ni de Yaz Gazeteci Yaz.”

 

Türkiye’ninonuru, gururumuz, aydınlık kültürümüzün çağdaş yüzüdür Selda.

Eşsiz sesiyle, sazıyla, şarkı ve türküleriyle, benzersiz yorumuyla, daha adil, güzel, yaşanılası aydınlık bir dünya kurulması için verdiği mücadelede başarılar, nice yıllar dileğiyle…

Selda Bağcan 40 Yılın 40 Şarkısı Albümü (**)

 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04