Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe

Tarih: 04.04.2019 11:31

SEÇİMLERİN ARDINDAN

Facebook Twitter Linked-in

31 Mart 2019´da yapılan mahalli idareler seçim süreci ve seçim sonuçlarıyla birlikte, Türkiye, yeni bir siyasi döneme giriş yaptı. Bu seçimin sonuçları henüz YSK tarafından kesin olarak açıklanmamış ve hak sahibi yeni belediye başkanlarına mazbataları dağıtılmamış olsa da genel olarak görüldü ki seçmen artık değişim istiyor.

Kısa fakat yoğun bir kampanya dönemi ardından, ortaya çıkan sonuç: Seçmenin, yeni, dinamik, yeterli eğitime sahip, gelişime yönelik rasyonel projeleri olan, güler yüzlü, eleştiriye açık, kendini halkın üzerinde değil ona hizmete memur gören, kendine güvenen ve en önemlisi, şeffaf liderler aradığını açıkça göstermesi. Görüldü ki halk, manipüle edilmiş bilgilendirme istemiyor. Halk, suni gündemlerle, dezenformasyonla, geleceğine yönelik baskılamalara rağbet etmiyor. Halk, doğru değerlendirmeler, rasyonel vizyona dayalı etkin projelerle, her yönden, refah seviyesinin yükselmesini istiyor.

Bu seçimin kesin olmayan sonuçlarıyla birlikte, bir gerçek daha ortaya çıktı. Gelişen iletişim teknolojisi, geleceğin seçmenlerini, seçim süreçlerinden çok daha önce seçime hazırlar hale geldi. Oluşan konjonktürde, siyasilerin, değişim göstermeleri zorunlu hale gelen davranış şekilleriyle, bu değişimin yansıdığı propaganda faaliyetlerini etkin kullanabilmek adına, kitlelere, yönetimsel etkinlikle ulaşabilmesi artık önem kazanıyor. Çünkü seçmen ve seçmen adayı olan genç, dinamik, eğitimli ve yeniliklere açık beyinler, siyasileri, yaptıklarıyla değerlendirerek oy verme eğilimine girmiş durumda. Yani, yeni seçmen profili değişime, gelişmeye açık ve kendisini yönetmeye aday kişiliklerde de bunu görerek oyunu kullanmayı tercih ediyor ki burada ortaya çıkan bir gerçek daha var: Türkiye seçmeni, bazı kesimlerce aksi yönde alınmaya çalışılan tedbirlere rağmen, biat kültüründen yavaş da olsa uzaklaşıyor. 

O halde, önümüzdeki seçim süreçlerinde, kitlelere yönetimsel olarak ulaşmak önem kazanıyor. Çünkü yönetimsel olarak etkin ve başarılı olan kişiler ve siyasi yapılanmalar, kendini halka daha iyi göstererek, daha iyi anlatarak seçimlere bir adım önde gidiyor.

Bu durumda, özellikle büyükşehirlerin yönetimini elde bulundurmak önem kazanırken, MHP Genel Başkanı, mahalli idareler seçimine yönelik yeni bir öneri getirdi. Bu öneriyle, yeni dönemde, büyükşehir belediye başkanlarının halk tarafından seçilmesi, ilçe belediye başkanlarının ise seçilmiş büyükşehir belediye başkanları tarafından atanması teklif ediliyor.

Bazı büyükşehir belediyelerinde, seçim sonuçlarına göre ortaya çıkan ilginç bir görünüm var. Seçilen büyükşehir belediye başkanı ile seçilen ilçe belediye başkanlarının, siyasi parti dağılımları arasında önemli farklar görülüyor. Yani seçmen, kimi yerlerde, ilçede farklı, büyükşehir belediyesinde farklı siyasi parti adaylarına oy vermiş gibi bir görünüm ortaya çıkıyor. Yeni öneriyle, seçmenin hür iradesindeki oylarına ipotek konularak, görünümün değiştirilmesi hedefleniyor. Böylelikle de yeni dönemde, kesin olarak başarıya ulaştırması öngörülen, yönetimsel etkinin, kontrollü olarak artırılması sağlanmaya çalışılıyor. Bu öneri olur da yasalaştırılırsa, seçmenin hür iradesi kısıtlanmış olacak. Ayrıca, ilçe belediye başkanları da atanmışlar arasına gireceğinden, yönetim sistemi, yine, yeniden ama halkın iradesine ipotek konularak değiştirilmiş olacak.

Bu seçimlerde, yeni bir siyasi rol model de ortaya çıtı. Tunceli Belediye Başkanlığını kazanan ve halen Ovacık Belediye Başkanlığı görevini yürüten TKP adayı Fatih Mehmet Maçoğlu, Ovacık Belediyesinde yürüttüğü şeffaf yönetimle ve halkı sahiplenerek, üretimi öne çıkaran projeleri başarıyla hayata geçirmesiyle; belediye hizmetlerini en uygun şekilde, eşit olarak ilçeye yaymasıyla; kadınları da üretim süreçlerine etkin olarak yerleştirmesi ve eğitimi destekleyen tedbirlere yönelerek, ilçesinde refah seviyesini artırmasıyla, tüm belediye başkanlarına, yeni ve güçlü bir imajla rol model olarak, belediye başkanlıklarında, yönetimsel başarı çıtasını yükseltmiş oldu. Kooperatifleşme, üretim ve istihdam, bu rol modelin eylemlerindeki başarıyla, belediye başkanları için artık vazgeçilmez bir görev oldu.

Yeni dönemde, halkın daha fazla bilinçlenmesi ve iletişimin daha da güçlenmesiyle, halk, kendini ön planda görmek isteyecek ve kendine sunulan hizmetlerdeki başarıyı, eşitliği, yaygınlığı önemseyecek. Bu durumda, siyasilerin, yönetimsel kayıplara tahammülü kalmıyor. Çünkü her yönetimsel kayıp, potansiyel seçmen sayısındaki düşüşle, bir sonraki seçimlerde sıkıntılara yol açacak. Önümüzdeki süreçte, kuvvetle muhtemel ki yönetimsel yaygın etkinliğe ulaşma yolunda, oldukça farklı öneriler ortaya çıkacak.

Can UĞURATEŞ


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —