14 Mayıs’ta yapılacak seçimler yaklaştıkça tedirginlikler de hat safhaya çıkıyor… Seçimi kimin kazandığı ya da kazanacağının tartışmaları sürerken, ülke genelinde özellikle Erzurum’da yaşanan gerginlikler endişe yaratmaya başladı…
Millet ittifakının cumhurbaşkanı yardımcı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mitinginde taşlı saldırı endişe verici. Bu görüntüler çağ dışı… Şiddeti kim desteklerse desteklesin çok kötü bir olay. Şiddet ile kimse bir yere varamaz. Aksine daha çok tepki alır. Tepki oyları da karşı tarafa yarar.
Şiddeti kim yaparsa yapsın. A partisi, B partisi hiç önemli değil. Şiddet bu toplumda olmamalı. Sorumluları kim ise bulunup cezalandırılmalı. Kim olursa olsun sonuna kadar gidilmeli. Millet İttifakı olsun, Cumhur İttifakı olsun, Ata İttifakı olsan… Seçimler demokrasinin gereğidir. Demokraside de şiddet diye bir kavram olamaz. Bu nedenle seçimlere sayılı günler kala Erzurum’da yaşanan olayların üzerine gidilmeli ve sorumlular mutlaka yakalanıp cezalandırılmalı. Cezalandırılmalı ki, bu başka illere taşınmasın…
Hemen hemen hergün liderlerin seçim mitingleri var. Hangi partinin mitinginin olduğu hiç ama hiç önemli değil. Bu bağlamda herkes kendince bir yarışın içerisinde. Demokrasi için, Laiklik için, Türkiye’nin başarıya daha başarıya taşınabilmesi için kim hak ediyorsa o kazansın. Şiddetin olmadığı bir seçim bekliyor. Butür öylemler kimseye yarar sağlamaz. Daha da kötüsü Türkiye’nin imajını daha kötü yaralar açar.
Seçimi kim kazanır? Kimin kazanacağının elbette çok büyük önemi var. Yaklaşık 61 milyon seçmen oy kullanacak. Yüzde 50’yi aşan parti seçimi kazanacak. Kim daha iyi çalışır, kim daha inandırıcı olursa o kazanacak. Bu nedenle seçimlere gölge düşmemesi gerekir. Özellikle 80 öncesi yıllara dönmemek için önce güvenlik sağlanmalı. Bu güvenlik gerek mitinglerde alınacak çok ama çok sıkı önlemlerle ortaya çıkmalı.
Ayrıca sandık güvenliği de çok önemli. Sandıkları koruyacak güvenlik güçlerin sağduyulu olup, sandıkların ülke namusu olduğunu göz önünde tutarak bu görevi üslenmeli. Altı üstü bir seçim demek doğru değil. Ülkenin geleceği açısından çok önemli. Sandık güvenliğini sağlamak bir ülkenin namusunu sağlamakla eş değer. Bu ne olursa olsun sağlanmalı. Sandıktan çıkacak sonuca da herkes razı göstermeli. Kim kazanırsa kazansın bunun hiçbir önemi yok. Burada tek önemli şey Türkiye’nin kazanması… Demokrasi için, Kadın hakları için, Laiklik için, kısaca TÜRKİYE için en doğru adayın kazanması en büyük arzum…Kimin kazandığı değil, kazananın Türkiye olması gerekir.
