Ahmet Yaşar Aktaş


Rusya Ukrayna Savaşı’nınTürkiye’ye etkisi nedir?

Üç gündür sürdürdüğümüz köşe yazısı bugün bitiyor, ben de kitabıma dönüyorum.


            Savaşın Türkiye’ye etkilerinebizler için yaşamsal önemli olan besin (Resmi makamların, medyanın, neredeyse halkın çoğunluğunun çok yaygın kullandığı Arapça sözcük olan‘gıda’ yerine,unutulan besin sözcüğünü yeğliyorum.)sorunuyla başlayalım.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2020-2021 döneminde Türkiye’nin, buğday ithalatının %78’i Rusya’dan, %9’u ise Ukrayna’dan gerçekleşti. Arpa dışalımının %40’ı Rusya’dan, ayçiçeğinin ise, %56’sı Rusya’dan ve %12’si Ukrayna’dan yapıldı.

2022 yılında mısır, ayçiçeği, kolza üretiminde büyük olasılıkla düşüş olacağını Ukrayna Tarım Üreticileri Sendikası açıkladı. Tahıl hasadının yapılıp yapılmayacağı da belirsiz.

Batı ülkelerinin yaptırımları nedeniyle Rusya’nın tahıl dışsatımı yapıp yapmayacağı da bilinmiyor. Dahası Rusya, Ukrayna’nın Karadeniz ile olan bağlantısını kapatabilir. Bu durum, Ukrayna’dan besin dışalımını engellerken, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığınıda arttırır.  

Besin Tarım Örgütü BTÖ (FAO), besin ürünleri dışsatımında Rusya ile Ukrayna’nın tarımsal üretiminde oluşabilecek aksaklıkların dünya genelinde besin güvensizliğini vefiyatları da kendiliğinden aşırı boyutlarda artırabileceğini açıkladı.

Savaş bizi aç bırakabilir!

Kanadalı patates tekelinin Türkiye çalışanı olduğu basına yansıyan bir önceki Sayın Tarım Bakanı’nın buyurduğu gibi, “paramız var ki, dışardan alıyoruz” mantığı sökmeyecek. Neden mi?

Rusya ile Ukrayna’dan yukarıda değindiğimiz nedenlerden dolayı besin maddeleri paranız olsa da gelmeyebilecek. Onlar önce kendi gereksinmelerini karşılayacak.

Trakya büyüklüğünde bir tarım alanı her yıl artık ekilmiyor. Çiftçiler, girdi fiyat artışlarının altında ürününü satmak zorunda bırakılıp borçlandırılıyor. Yoksullaşan çiftçiler tarımı terk edip kente göçüyor. İşsizler ordusuna katılıyor. Gençler,zaten tarımdan uzaklaştı. Yaşlı tarımsal üreticileryaşamlarını sonuna gelince, tarımsal üretimi kim yapacak?

            AB ile ABD’nin çözüm yanıtı, büyük tarım şirketleri. Vay geldi başımıza…Tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olma özelliğini yitiren Türkiye dışardan saman bile alıyor.

Dünyanın en bereketli topraklarına sahip bu ülke, geçen yıl 24 milyar dolar tarımsal ürün dışalımı yaptı. Bu meblağ, kendi çiftçilerimize neden aktarılmıyor?

AB, Türkiye’ye tarımdan geçinen nüfusu %27’den %10’un altına indirmeyi 30 yıldır dayatıyor. Tarım Kanunu’na göre devlet, milli gelirin en az %1’i kadar tarıma destek verir ilkesi,iktidarlarımızınAB’ye boyun eğmesinden uygulanamıyor. Tarım, ulusal güvenlik sorunu olmaktan çoktan çıkarıldı.

            Türkiye yüksek ölçüde elektrik kullanan sanayiler kurdu. Doğalgazdan elektrik üretme, ülkeyi dışa bağımlı yaptı. Bunlar stratejik yanlışlık olarak değerlendiriliyor.

            2021’de Türkiye’nin enerji faturası,50 milyar dolar.

Türkiye ekonomisinin savaş öncesi de çok kırılgan olduğu biliniyor. Öteki söylemle savaş nedeniyleaşırıartan fiyatlarla besin maddesi, enerji sağlama Türkiye ekonomisinin kamburunu iyice kalınlaştırır.  Bundan da en çok yoksullar etkilenir.

Stratejik bir alan olan tarım ve enerjide kısa vadeli değil, uzun vadeli çözüme odaklanan bir planlamayı gerektiriyor.

Enerji harcayan sektörlerin enerji tüketimi olabildiğince azaltılmalı. Güneş, rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi teşvik edilmeli!

Yetkililer bile artık “Montrö’yü koruyalım… Montrö, Türkiye’nin tarafsızlığının güvencesidir.” gibi demeçler veriyor. Peki, ama “Montrö’ye dokunmayın…” diyen amirallere yapılana ne dersiniz? Özür mü dilendi?

Ukrayna ile Rusya’dan turist akışının yavaşlaması, Türkiye’nin Rusya’daki inşaat vb. yatırımlarının durması gibi konulara değinip geçeceğiz.

İsterseniz köşe yazımızı “Emperyalizminin ana amacı nedir?” sorusunun kısa bir yanıtıyla noktalayalım.

Emperyalizm, 20. yy’da bir ulus olarak birleşip bağımsızlığına kavuşmuş toplumları yeniden etnik ve dinsel kimlikleri öne çıkararak ayrıştırıyor. Neden mi? O ülkeleri kolayca denetleyip yönetmek ve dünya egemenliğini sürdürmek için.

Soğuk Savaş sonrasında bu strateji pervasızca, istikrarlı bir biçimde, Ukrayna örneğinde görüldüğü gibi, sürdürülüyor.

Gelişmeler, bize ne diyor? Barışı içtenlikle savunmayı, tam bağımsız Türkiye olarak kalmamızı önümüze koyuyor.Ne KATÖ, ne ABD, ne Rusya, ne Çin, ne de AB!

Amaç, bütün ilişkilerin koparılması değil, eşit ve bağımsız ülke olarak sürdürülmesidir.

Sağlıcakla, sevgiyle ve Atatürk ile kalınız!

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05