PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


RESİM SANATINA MATEMATİKSEL BAKIŞ


Birçok insan için matematik sadece simge ve kurallardan oluşan, eğitim yaşamı boyunca zorlandıkları, kimseye yararı olmayan bir derstir. Kuşkusuz kural ve simgeler matematiğin bir parçasıdır ama asla tümü değildir. Bu yazımızda matematiğin resim sanatında nasıl kullanıldığını inceleyeceğiz. Matematiğin kendi iç disiplininde ve uyumunda bir sanatsal değer, estetik ve güzellik vardır, ayrıca matematik mimarlık, müzik, resim gibi sanat dallarındaki uygulamaları ile sanatla iç içedir.

     Matematik ve resim zaman zaman ayrı iki alan gibi gözükseler de ikisi de doğanın soyutlaması, yorumu ve sunumudur. Sayılar, denklemler bu halleriyle doğada yokturlar ama resimler ve heykeller gibi doğayı betimler ve yeniden sunarlar. İkisinin de amacı düşüncelerin akılda şekillenip 3 boyutlu dünyaya aktarılmasıdır.

 Malzemeleri, araç ve gereçleri, materyalleri, teknikleri, yöntemleri ve bunlar sonucunda ortaya çıkacak olan ürünlerde farklıdır. Bu farklılık varken ikisi bir arada nasıl olur diye düşünebilirsiniz. Ama bu kadar farklılık, ortaklıkların varlığına engel değil. Resim tablosu her şeyden önce bir kurgu ustalığı ister. İzleyiciyi çeken en önemli şey desendeki matematiksel dengedir. İzleyici farkında olmadan bu uyumu algıladığı an bir tabloyu güzel bulur. Uyum ise belli bir oran sonucu ortaya çıkar.   Resim sanatı aritmetiği(oran-orantıyı) ve geometriyi (perspektifi)  doğal bir biçimde içinde barındırır.     

Ayrıca, resim sanatı bilim ve akıl ile birlikte insanların doğayı öğrenmesini sağlamaktadır. Resim sanatının da, toplumsal bir olgu ve toplumsal bilincin bir ögesi olduğu unutulmamalıdır. Nesnel olan bilim ve öznel olan sanat birbirinden ayrılamaz ikilidir.                                                     

 Hayvanlarla altıgen mozaikleme: Sürüngenlerle Düzlemin Düzenli Bölünmesi Çalışması (1939).

Resim ve matematiği eserlerinde birleştiren Hollandalı ressam ve grafik sanatçısı M.S. Escher (1898-1972)  eserlerinde; perspektif, yansıma, sonsuzluk, paradoks ve metamorfoza (başkalaşıma) yer vererek resim ve matematiği birleştirmiştir.

Perspektif: Escher’in üzerinde önemle durduğu bir konu perspektiftir. Rönesans zamanında ortaya çıkan ve günümüzde projektif geometri adı verilen matematik alanının başlangıcını oluşturan perspektif kurallarına göre herhangi bir perspektifte sonsuzdaki noktalara karşılık gelen kaçış noktaları bulunur. 

Paradokslar: Escher’in en vurucu işleri paradoks (çelişki) ve sonsuzluk kavramını işlediği resimleridir. Olanaksız figürleri kullanarak inşa ettiği dünyalar bizi çelişkiye götürür. Döngüsel paradoksları yaratmak için kurduğu hiyerarşik düzenlerde sürekli yukarı ya da aşağı hareket etseniz de, hiyerarşinin gereğine karşın yine başlangıç noktasına gelirsiniz.

Yansıma: Yansıma, çok küçük, çok uzak ya da çapraşık fenomenlerin (olguların, görüngülerin) doğrudan anlaşılmasını sağlar.. Escher resim ile görüş alanımızın altında, üstünde, kısaca dışında kalan dünyaları bize anımsatıyor.

Sonsuzluk: Escher’in 1948 de ki yapıtı olan “Birbirini Çizen Eller” adeta bize sonsuzluğu anlatır.

https://bayaiyi.com/wp-content/uploads/2020/07/escherDrawingHands-1100x934.jpg

İngiliz düşünür ve matematikçi Bertrand Russel(1872-1970) in  sözleriyle  "Matematik sadece doğruyu söylemekle kalmaz aynı zamanda onun güzelliğini de ortaya çıkarır”. Çünkü insanlar gerçeklere ihtiyaç duyarlar fakat güzel olana yönelirler. Gerçeklerin çekiciliği de estetikle yani hoş görünmeyle  sağlanabilir. İngiliz matematikçi G. H. Hardy ( 1877-1947 ) nin sözleriyle "Dünyada çirkin matematik için asla daimi yer yoktur."

 

KAYNAK

Matematiği resmeden olağanüstü sanatçı: Escher” Bilim ve Gelecek Dergisi, 2007, sayı: 39

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04