SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


ÖZGÜN ÖZELLİKLERİ OLAN,SORGULAYAN NASIL YAŞIYORSA ÖYLE YAZAN ÇOK ÖZEL BİR ŞAİR: CAN YÜCEL...(2)


"Herkese selam, sana hasret" CAN BABA!..
Aydın Çubukçu, "Can Yücel, sakalını karıştırırken orada bir yerde bulduğu oyundan çıkmış gibi görünür, imgeleri... Kimi heveslilerin 'ben de yaparım' diyebileceği kadar kolay, basit, sıradan çağrışımlardır sanki. Kendine özgü kaynağı, yine de şaşırtıcı ve sarsıcı olabilmesindedir. Bu çarpıcılığın sırrı Can Yücel'in derin birikiminde ve bunun üzerine kurduğu bilgeliğindedir." diyor.

“Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf hâlden anlar ne yastık.”

Can Yücel'in "uykuları" kaçmaz ki "geceleri", o, kadim sevgilisi, bütün aşk şiirlerinin öznesi Güler Yücel'le uyur...

"Uyuyalım mı dedin vre sevgilim?
Gaflet ki, o bayrağı al yelkenliden
-Mor da olabilir-
Dalgalarla dalga geçerken
Kucağımıza atlayan bir lapindir" diyerek uyur CAN YÜCEL

Bu alıntı, "RENGÂHENK" kitabına adını veren ve kitabının sonunda olan şiirden...
Renk ile âhenk; dememiş Can Baba... RENGÂHENK koymuş kitabının adını...
Rengarenk sözcüğünden türetmiş; kolay mı bir sözcük türetmek, hodri meydan sahte şiirleri Can Yücel'e mal edenler!..
Haa, unutmadan söyleyeyim!.. Bu sözcük yalnızca bu kitabın adı değil bence bütün şiirlerinin ortak özelliği; rengarenk çağrışımlar, üretip türettiği sözcükler, imgeler...
Kızı Güzel Yücel bir röportajında, "Babam çok okurdu, çok büyük bir bilgi birikimi vardı. Türkçeye kazandırdığı kelimeler de var, kentsoylu, özeleştiri gibi kelimeleri dilimize kazandırdı." demiştir.

Herkes gibi arada uyandığı, uykusunun kaçtığı da olur, doğaldır.

DÜŞ BOZUMU
Terso bir gürültüye dupduru geldim dün gece
Döndüm yokladım, Güler'in omuzları
Ellerimin altında pır pır...
Dürttüm, sarsaladım...
Düşünde beni can çekişirken görmüyor muymuş meğer!
Yaşasın bana! Kızı tam zamanında uyandırmışım!
                                                                       CAN YÜCEL

“Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey…
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle ‘yanına almak istediği üç şey’ falan yok.
Bir kendisi…”

O, zaten sahil kasabasında yaşıyor; Eski Datça'da, hayatından da memnun!
AKŞAMLA İNTİHAR
Kaşık Ada'sının üstünde
Kızarıp kızarıp patladı mıydı güneş
Kimse kalmasın istiyorum dünyada
Bu güzelim dünyadan başka
İnsanları denizleri ağaçları ve herbişeyiyle
Ben hariç.  -  CAN YÜCEL

Can Baba, canı sıkılırsa, nasıl yazar merak ediyor musunuz? Bi bakın bakalım nasıl yazar!..
CAN'IN CANI CEHENNEME
Can çıkıyor
Canı çıkasıca
Canı sıkılmış evden
Can çıkıyor
Evden bahçeden bayırdan
Can çıkıyor Çamlıca'ya
Öyle güzel bir İstanbul ki efendim
Can çıkıyor can sıkıntısından                 
Ve çalıyor, çalıyor taa
Kınalı'daki Rum kilisesinin çanı
Sonra iniyor Can'ın canı
Can'ın çıktığı Çamlıca'dan
Ki Allah birikmiş taksitlerini affetsin
Can öyle çektiği
Ve de tatlı tatlı can çekiştiği için  -CAN YÜCEL

Can Yücel olmak zor zanaat!
 Kitaplarını okumazsanız, Can Yücel'i anlayamazsınız! Onun şiirleri dijital ortamda dolaşan şiirlerden çok daha derin ve anlamlı... O paylaşılan şiirler yerine, hani onun olmayan dizelerin altına yazılan Can Yücel adını görüp de okuduğunuz şiirler yerine kitaplarını okuyun.

BAĞLANMAYACAKSIN
"Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne
'O olmazsa yaşayamam' demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü."

Böyle başlayan uzunca bir şiir var; bu da Can Baba'nın değil!.. Neden?
Can Yücel sevdiğine, tek aşkına, Güler Yücel'e sıkı sıkıya bağlanmıştır da onun için...
Birbirine bağlanan bu iki sevgilinin aşkı, ölüm karşısında bile "toprak" olmadan sonsuza dek sürecek, tükenmeyecektir; onların aşkı öylesine büyük bir aşktır da onun için...
TÜRABI
İki elim
Ellerinin üstünde
Toprak...
Evet, bu AŞK
Şimdi değil sade ilelebed
Bizler cavlağı ergeç çeksek de
Bu hak-uran kafesinde değil sade
Karada, havada ve denizde
Toprak olmayacak dünyada bu aşk
Ben ayak-türâbın oldukça senin.  - CAN YÜCEL

Bahçeye çıktığı zaman bile, sevgiliye, "nereye" diye soran Can Yücel'in aşkı tükenir mi?
"Bizim evde şiir pişerdi, aşk pişerdi... Harlı bir adamla, şiir ve aşk pişirmek kaç insana nasip olur? Düşünün ne kadar şanslı olduğumu..." diyen Güler Yücel'in aşkı, sonsuza dek sürecek bir aşk değil de nedir?

“Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek"
diye başlayan bu şiir de Can Baba'nın değil...

Onun zekâsına uygun mu bu romantik şiir?
Ayrıca bu şiirlerde; Can Baba'nın üslubunu, espri anlayışını, muhalif duruşunu, ironik söyleşini bulabiliyor muyuz?

Prof. Dr.Semih Çelenk "Sahte Can Yücel şiirleri" listesinin 50 şiire ulaştığını açıkladı 2019 yılında; her geçen gün de yenileri eklenmeye devam ediyor.

Amacım farkındalık yaratmak; bilmeden yayılmasına sebep olmamak...
Bu şiirlerden bazılarını beğenmiş olabilirsiniz. Can Yücel'in mi acaba diyorsanız eğer, altına adını yazmadan paylaşmanız en doğrusu bence...
Başka şairlerimizin şiirleri de var böyle; onlara ait olmayan dizelerin altına adı yazılıp paylaşılan...
Bu şiirlerin kimileri şiir değil, şiirimsi...

 Eşi Güler Yücel bir röportajda "Örneğin 'Her şey sende gizli' diye bir şiir var. Mistik, kaderci, boşverci, metafizik bulamaçlı bu şiirlerle Can’a karşı adeta faili meçhul bir kampanya yürütülüyor gibi. Can’ın şiiri şiir gibi şiirdi..." diyor.
HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kalbinin attığı kadar canlısın
Kanatların çırpındığı kadar hafif...
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
 Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün.
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin."

Can Yücel'in üslubu ve siyasal duruşuyla hiçbir ilgisi olmayan şiirler internette Can Yücel etiketiyle dolaşırken bu, gazete makalelerini bile etkilemiş; örneğin "Bayram" yazısı... Bu metin Can Dündar'ın 10 Ocak 2006 tarihli Milliyet köşe yazısıdır. Sosyal medyada pek çok kişi bu metni Can Yücel'e ait olduğu zannıyla paylaşmıştı.

Can Yücel'i kişisel olarak da tanıyan Çelenk, isyan ediyor: "Kitap alın, gerçeğini tanıyın, diyoruz. Onun o kadar uzak olduğu bir dünya ki o sahte şiirlerdeki. Can Yücel’de ironi vardır, ince alay vardır, bu kadar budalaca bir romantizmle yazdığı bir şiir yoktur. Bakıyorsunuz metafizik şeyler var o şiirlerde. Öyle bir dünya görüşü, hayat algısı yoktu ki Can Baba’nın. Uyduruk bir şey koyuyorlar. İnternet kullanıcı ortamında okur düzeyi o kadar çocuksu algılanıyor ki, çok sağlıklı, emek ürünü güzel bir şeyler yazın ama, biraz uzunca bir makale olsun üç beş kişi ancak beğenir, uyduruk bir laf yazın binlerce kişi beğenir."

"O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan
boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer."

Bu duyguları Can Yücel böyle dile getirmez; ya nasıl dile getirir? Okuyun da görün sevgili okurlar!..
"Sen gideli hastalar oldu liman
Karantinalara girdi
Açıkta demirliyorlar gemiler
Tütün ardiyede kaldı
Hâli duman hamallarla mavnacıların
Kantarcı pişpirik oynuyor sabah akşam
Gümrükçüler balık avlıyor
Tuttukları sarıkanat
Sokaklarda çıt çıkmıyor
Sen gideli
Sağır-Dilsiz Okulu'nda öğretmenim ben.  -CAN YÜCEL

Söylenecek söz çok ama yer dar! Meramımı anlatabildiğimi sanıyorum.
YAZAR VE ŞAİRLERİMİZİN BİZE BIRAKTIĞI YAPITLARINI OKUYALIM!
BÖYLECE ÖDEYELİM O USTALARA BORCUMUZU...
                              HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22