SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


ÖZGÜN ÖZELLİKLERİ OLAN, SORGULAYAN NASIL YAŞIYORSA ÖYLE YAZAN ÇOK ÖZEL BİR ŞAİR: CAN YÜCEL..


 

Geçen gün bir arkadaşımla konuşuyoruz; konu Can Yücel'in şiiri diye internette sürekli paylaşılan şiirler...
"Duygudan Şiire-2" adlı kitabımın bir bölümünü çok sevdiğim Can Yücel'e ayırmıştım. Kitabın 131. sayfasından 188. sayfasına kadar olan bölüm Can Baba'nındı.
Bu çalışmam sırasında Eski Datça'ya da gitmiştim sevgili eşi Güler Yücel'le buluşmaya, konuşmaya...
Neyse... Şimdi konum bu sahte şiirler...Arkadaşım, "Can Yücel, şiir zaten! Öfkesi, sevgisi, yaşam tarzı, şiir!  Yaşam tarzı, hele bir de bozulursa ağzı..." dedi. Sevdim bu sözlerini...
 Evet, diye başladım; kızı GÜZEL YÜCEL'in söyleşilerinden alıntılar yaparak konuşmaya...Şimdi size biraz daha uzun yazacağım:
"Babama küfür ediyor diyorlar; ama o küfrü öyle güzel kullanıyor ki toplumdaki bütün ayıpları ortaya çıkarıyor. Küfürse küfür, hicivse hiciv bütün bilgilerini damıtılmış bir şekilde aktarıyor."
"Özledim..." diyor Güzel Yücel, "hayatımla ilgili önemli kararları alırken açıp ona sormayı özledim. Bazen memleketin hâline birlikte küfretmeyi özledim."
"Küfür meselesi ile bu toplumda ayıp olanın üzerine gittiği için muhalif sayılırdı. Herkesin ayıp olduğunu söylediği şeyleri gün yüzüne çıkardı, bu yüzden de okurda bambaşka bir karşılık buldu. Toplumun söyleyemediklerinin sesi oldu.
Küfür değildi aslında ona göre yaptığı, küfür hayatın içinden bir şeydi, herkes küfür ediyordu. Yani ayıp olmadığını bildiğimiz ama ayıpmış gibi dillendirdiğimiz şeylerin esasında ayıp olmadığını gösterdi. Bu yüzden de okurda güzel bir karşılık buldu."
Sevgili eşi Güler Yücel de, "Harlı bir adamdı Can! Harlı olan yerden, böylesi hırlar çıkması doğaldı." demişti.
Can Yücel de, Zeynep Oral'ın "Kavgacı mısınız?" sorusunu şöyle yanıtlıyordu.
"Değilim. Bazen düşünüyorum, hani insanın içinden gelir ya... Bu herifler denizi kirletiyor, rüşvet veriyor, hırsızlık ediyor, kızıyorum... Bir çocuğun adam olması lazım, olmamış kızıyorum. Kitap bulamıyorum, kızıyorum. Babama kızıyorum, içki içiyorum diye kızıyorum, memlekete kızıyorum, niye daha iyi olmadım diye kızıyorum.
Kızıştırmak için değil; ama heyecan 'heylican' olsun istiyorum. Sigortalar atsın istiyorum."
"Babam öfkeli bir adamdı. Bir yere oturduğumuzda niye burada park yok, burası neden yeşil bırakılmamış diye öfkelenirdi. Yaşamla ilgili kılcal damarlar tıkandığında kızardı." diyor Güzel Yücel.
Arkadaşımla konuşurken, Can Yücel'in sevgisi insanlarla sınırlı değildir; o, çiçekleri- sardunyaları, günebakanları, papatyaları, kınalı kayaları, börtü böceği, balıkları kısaca doğayı da çok sever; tutkuyla, aşkla sever dedim.
"Vapurun bacasında bir zambak açmış
Kulağımın zarında bir sümbül
Tırnaklarım hepsi papatya
Ayaklarım ki manolya."

"Gülibrişim küsmüş yine güneşe
Neden tez kaçtı sevdiğim diye,
Usul usul kapandıkça kirpikleri
O yemyeşil kelebekler, yapraklar,
Bir sitem esiyordu içinden
Bir meltem:
Sakın geç kalma, erken gel!"

Hemen arkadasım, "Doğayı, doğada yaşayan canlıları sevmiyorsa biri; yer işgal ediyor sadece... Bir kemik, bir et, bir de deri... Boşver, beş para değildir ederi!.." deyiverdi. Ardından da, "Güzellikleri görmek için göz gerek... Ama yetmez!  Hazzını yaşamak için seven bir öz gerek!.." dedi.

Arkadaşım dedim; "Edebiyatımızın Can Baba'sını böyle seven, tanıyan, onunla gönül bağı kuran, kitaplarını göz ucuyla değil de düşünerek okuyan, ondaki gizleri kavrayan okurları varken kimse sahteleriyle sizi, bizi kandıramaz!.."
İnternette dolaşan her şiirin, Can Yücel'in şiiri olduğunu sananlara bir iki örnek vermek istiyorum; çok zor bir alanda bile kalem oynatırsa Can Yücel, söylerse nasıl söyler, bir görmenizi istiyorum.
 Bir şiir yazıldığı dilden başka bir dile çevrilebilir mi? Çok tartışılmış...
Çoğu şairler, yazarlar bunun olanaksız olduğunu öne sürmüşler.
Neden kimi şairler bu zorlu işe girişmişler ve başarılı olmuşlar... Can Yücel, Orhan Veli, Behçet Necatigil, Cahit Sıtkı Tarancı, Melih Cevdet Anday, A.Kadir, Sabahattin Eyüboğlu, Oktay Rifat vb.
Bu işi başaranların önde gelenlerinden biri Can Yücel; çünkü çevirdiği dili anadili gibi iyi biliyor, çevirdiği şiirin özünü, yan ve çoğul anlamlarını doğru kavrıyor ve tam aktarıyor, çevirdiği şiirin biçimsel yapısının, dil, ses, uyak düzeninin Türkçede karşılığını buluyor... Çünkü denemeye açık, yeniliğe açık, seçkin bir şair...
Size sunacağım çevirilerden ilki Can Yücel'in ikincisi de bir başka çevirmenin:
"Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama." 

"İşte zorba, sanatın ağzına tıkaç tıkmış.
İşte hüküm sürüyor çılgınlık bilgiçlikle,
İşte en saf gerçeğin adı saflığa çıkmış,
İşte kötü bey olmuş, iyi kötüye köle;
Bıktım artık dünyadan, ben kalıcı değilim,
Gel gör ki ölüp gitsem yalnız kalır sevgilim."

Amacım, ikinci çevirmeni eleştirmek değil; ne haddime!..
Can Yücel'in çeviri şiirleri, "Her Boydan" adlı kitapta toplanmış... Kitabın başında Sabahattin Eyüboğlu'nun "Can Yücel'in Şiir Çeviirileri" adlı yazısı var.
Çeviriler gerçekten, Eyüboğlu'nun dediği gibi" Dünya insanına seslenen şiirleri bizim Ali Velilerin diliyle söylüyor. Bir ucu Eluard'ın yüreğinde olan şiir kuşağının öbür ucunu Mehmetçik'in diline dayıyor."
ALİ VELİ'Lİ TÜRKÜ'nün son bölümünü sunuyorum size:
"Ali Veli uğruna yakıldı bu türkü,
Bu türkü evsiz barksızların canı için
Bu türkü gece ayazında titreşenlerin
Bu türkü içimize doğanlardan ötürü
Kişiyi tepeden tırnağa insan edinceye değin
Koyver halkların kalbine salınsın kökü
Muştusu bu dörtnala gelen yeni düzenin
Topumuzun uğruna anlatıldı bu öykü"
    Louis Aragon (1897-1982)  Çeviren: CAN YÜCEL
Şiirin ne olduğunu çok iyi bilen, hem kendi şiirlerini çok iyi yazan, hem de çevirileriyle farklı olduğunu kanıtlayan bir şaire, Can Yücel'e, basit dizeler uyar mı? Onun olduğuna kim inanır?..

FARKINDA OLMALI İNSAN
Ömür dediğin üç gündür
Dün geldi geçti yarın meçhuldür.
O halde ömür dediğin bir gündür
O da bugündür.

Bu şiir Can Yücel'in midir? GÜLER YÜCEL'den sorunun yanıtı:
"Evet, işte bu olay sahte şiirlerin Can’la ilgisinin olmadığına en güzel örnek! Erdoğan bile bu şiirin Can’a ait olduğuna şaşmış… Bu tür ona aykırı şiirlerin böyle ve özellikle yayılması, yaygınlaştırılması, gerçek Can Yücel’i unutturup uyduruk bir Can Yücel üretmeye hizmet ediyor gibi. Yine örneğin “Her şey sende gizli…” diye bir şiir var. O demin söylediğin şiir var… Mistik,  kaderci, boşverci, metafizik bulamaçlı bu şiirlerle Can’a karşı adeta faili meçhul bir kampanya yürütülüyor gibi. Can’ın şiiri şiir gibi şiirdi… Ne o öyle “Ömür dediğin bir gündür/ o da bugündür…” ye, iç, eğlen keyfine bak gerisine aldırma mesajı? Can muhalif bir şair, söyleyeceğini eğilip bükülmeden dobra dobra söyleyen bir şair, ziyaret edenlerin şaşırdığı iki göz odada oturup üreten bir şair…"
Bu konu bir köşe yazısına sığmıyor. Gelecek yazımda devam etmek üzere...
                                HOŞÇA KALIN.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00