UYARI 1: Ben matematikten anlamam ve sevmem diyenler, aslında her gün matematikle iç içe yaşamaktadırlar. Unutulmaması gereken çok önemli bir nokta; bir ulusun eğitim programında matematiğe ayrılan yer, o ulusun kendi dilini öğretmek için ayrılan yere eşdeğerdir. Çünkü matematik insanlığın ortak düşünme aracıdır, ortak dildir. Okul öncesi dönem ise matematik eğitiminde en önemli aşamalardan biridir. Bu dönemde çocukta henüz matematik korkusu/kaygısı gelişmemiştir. Ayrıca, matematiğin oyuncu, eğlenceli, güzel yüzünü tanımak için daha uygun bir ortam düşünülemez. Okul öncesi döneminde çocuklar tarafından başarısızlık endişesi duymadan öğrenilen bazı temel kavramlar, ilkokul yıllarında kazanılan daha karmaşık kavramlarında temelini oluşturur.
UYARI 2. Ülke çapında matematikteki başarı boşluğuna neden olan ve göz ardı edilen alan, evde ailenin matematiği yeterince önemsememesidir. İyi bir matematik temeli sayıların birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu kavramaya dayalıdır. Bilimsel çalışmalar bize matematik becerilerini geliştirmek için en önemli şeyin uygulama olduğunu göstermiştir. Çocukların temel matematik algılarının olumlu gelişmesi adına anne ve babanın kendi olumsuz matematik algılarını değiştirmeleri yaşamı anlamanın anahtarıdır.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE YAPABİLECEKLERİNİZ:
Okul öncesi çocukta matematik becerisi nasıl geliştirilir?
Çocukların merak ve araştırma duygularını geliştirici ve zihinsel yeteneklerini uyarıcı etkinliklerden biri olan “matematik etkinlikleri” geliştirilmelidir. Çocuğun daha sonraki okul yaşantısında gereksinim duyacağı matematik becerileri için gerekli olan matematik kavramları ile ilgili temelin oluşturulması ve bu konularda uygun eğitim koşulunun sağlanması gerekir. Bunu sınıf ortamında sağlamanın en iyi yollarından birisi de sınıfı küçük gruplara ayırıp işbirlikli öğrenme ortamı oluşturulmasıdır.
Matematiksel becerileri geliştirebilmenin bazı yolları:
1. Çocuklarınızın farklı nesneleri keşfetmelerine izin vererek onların kendi kişiliklerini tanımalarına, nesneler arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirlemelerine ortam hazırlamış olursunuz. Bu şekilde farklı durumları ve problemleri anlamlandırma becerileri desteklenmiş olur.
2. Çocuğunuzla birlikte sınıflandırma, karşılaştırma ve tanımlama işlemlerini içeren farklı çalışmalar yapın. Bu şekilde farklı nesneler arası ilişki kurma becerisi geliştirilebilir.
3. Günlük yaşamda alınan kararların bir takım etkileri ve sonuçları olduğu çocuklara mutlaka öğretilmelidir. Bu şekilde, problem çözme için tümden gelimci akıl yürütme becerileri geliştirilebilir. Matematiksel işlem becerilerini geliştirebilmek amacıyla çevreyi daha iyi anlayabilmek için çocukların farklı durumları gözlemlemeleri özendirilmelidir.
4. Sudoku, kart oyunları ve bulmacalar gibi oyunlarla düşünme becerilerinin gelişimine destek olabilirsiniz. Onlara düşünmelerini gerektiren problemler sunun. Bu problemleri sunarken onların yaşını mutlaka göz önünde bulundurun çünkü karmaşık problemler isteği azaltarak pes etmelerine neden olabilir.
5. Çocuklar, anlaşılması güç görünen problemler de dahil olmak üzere günlük yaşamda karşılaşabilecekleri durumları anlamaları, açıklamaları ve bunlara mantıklı açıklamalar getirmeleri için güdülenmelidir. Onlara hayal edebilecekleri sorular sorun. Örneğin, “…. olsaydı nasıl tepki verirdin?” gibi sorular sorulabilir.
6. Matematiksel bir problemle karşı karşıya kaldıklarında çocuğunuza çözüm konusunda yol gösterebilirsiniz. Ancak sonuca kendi çabasıyla ulaşmasını sağlayın. Örneğin, bazı sayılara hangi işlemleri uygulaması gerektiği konusunda ipucu verebilirsiniz.
En uygun yöntemi bulmak için çocuğun yaşı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
EMPATİ KURMA: Çocuğumuza matematik anlatırken ya da çözemediği bir soruyu çözmesine yardım ederken kendimizi onun yerine koymaya çalışalım. Onun bilgi düzeyinde olduğumuzu ve onun yaşında olduğumuzu düşünelim. Örneğin, konu bizim çocuğumuza anlatıldığı gibi bize anlatılsaydı biz anlayabilir miydik?
SOMUT ÖRNEKLER VERME: İşe yarayan başka bir yol ise somut örnekler vermektir. Verilen somut örnekler hem öğrencinin dikkatini çeker hem de kalıcı olur. Yani öğrencimiz kendisini sorunun içinde hissetmelidir
Çocuğunuz iki yaşından itibaren, sayılarla nesneler arasındaki birebir ilişkileri anlayabilecek gelişimsel olgunluğa erişir, örneğin ikinin birden çok olduğunu anlayabilir. Matematikle ilgili oyunlara bu günlerden itibaren başlayabilirsiniz.
Okul öncesi dönemde çocukların öğrenmesi öngörülen evrensel ölçünleri(standartları) (sayı kavramı; modele bakarak yapmak ve ilişkilendirmek, örüntü; geometri; ölçme; bilgi toplama, organize etme ve ifade etme) temel düzeyde kazanabilir. Çocukların ilk deneyimlerinin daha sonra öğreneceklerinin temeli olacağı unutulmamalıdır. Çocukların çoğunluğu özellikle okul öncesi dönemde sayılar ve şekilleri çok ilginç bulurlar. Sayıları öğrenmeye başlar başlamaz, yedikleri bisküvileri, şekerleri, oyuncaklarını, hatta giysilerini bile saymaya bayılırlar.
Sayıları gösterme: Evden dışarı birlikte çıktığınızda, evinizin içinde, gördüğünüz tüm rakamları söylerken aynı anda ona da gösterin. Böylelikle çocuğunuz, günlük yaşam içinde kullanılan rakamları yazılı olarak görmeye de alışacaktır. Bunun için okula başlamasını beklemeniz gerekmiyor.
Her anne ve babanın profesyonel öğretici olması beklenemez. Bu yüzden herkesin kullanabileceği çok basit fikirler verelim. Matematik ya da herhangi bir dersin öğreniminde 3 temel etmen vardır. Bunlar öğrencinin bilgi düzeyi, zeka düzeyi ve o andaki psikolojik durumudur. Bu 3 etmen çok iyi analiz edildikten sonra öğrenciye özel bir anlatım tekniği geliştirilerek buna göre eğitim verilirse öğrenci matematiği çok iyi derecede öğrenecektir.
Dostça Kalın BAŞARILAR……
