Bu bizim Ertuğrul (Özkök) beni öteden beri şaşırtmıştır. Geçen gün (11.12.2020) Hürriyet gazetesinde yazdığı yazıyı okudunuz mu bilmem? Ben okudum. İlginç bir yazı. İlginç olduğu kadar da gazetecilik mesleğinin ustalarına yaraşır bir yazı. Hazretin kendisi de elhak ustalık döneminin zirvesinde olduğuna göre bir çok açıdan müthiş! Bu kez şaşırmaktan öte bir de bakakalmışım!
Bunca yıldır okurum. Ayıptır söylemesi: erken okumaya da başladığıma göre yaklaşık olarak 65 yıldır okur ve birkaç yıl eksiğiyle de yazarım. Yani yazabilirim anlamında yoksa bizim gazete yazarlığımız ne olacak ki. Bunca yıldır gazete, kitap, dergi (arada bir ders kitapları da okuduğumuz olmuştur) ne bulursam okumuşumdur. Köyde tarlaya giderken bile ekmek çantamızda eski tarihli de olsa bir gazete ama kesinlikle bir kitap vardı. Rahmetli Babam birazcık meraklıydı birlikte okurduk. Amaaa Ertuğrul Özkök’ün son okuduğum yazısı kadar usta işi ve çok incelikler barındıran bir yazı okuduğumu söyleyemem!
Bu günlerin önemli bir sağlık aracı olarak maske ortalama 20 çarpı 20 ebadında özel olduğu söylenen bir cins bezden yapılıyor. Hep kullanıyoruz ya! İşte o.
Ertuğrul Özkök’ün ustalığı işte burada başlıyor. Yani 20 ye 20 ebadında bir alanda harika bir iş çıkarmış! Söz konusu olan bir maske ama sıradan bir maske değil! Emine Erdoğan!ın Azerbeycan gezisi sırasında taktığı maske. Maske sıradan olmayınca gayret Ertuğrul Özkök’e düşmüş: Birkaç cümleyle (üç ana başlık altında) bir çok önemli konuyu önümüze koymuş.
Öncelikle, maskenin rengi çok iyi seçilmiş, şekli de belli ki özel bir dizayn. Tıbbi olarak N95 tipi seçilmiş ama bu tipin iyi mi yoksa daha iyi mi olduğu konusunda yorum okuyucuya bırakılmış. Demokrat bir tavır! Maskenin köşesinde tuğra benzeri işaretlerin ne olduğunu anlayamamış! Çook haklı! Sık sık dile getirdiği gibi; O bir Cumhuriyetçi olarak o yazıyı okuyamamışdır. İçeriğinin ne olduğunu sorarak öğrenmiş ki işte burası çok önemli: bu tuğra benzeri yazı meğerse bir sağlık mesajı vermek için çok iyi anlamlar ifade eden bir yazıymış! Anlayabilene.
Aaah Ertuğrul ah! Aynı yaşlardayız. Aynı dönemleri yaşadık. Bir ara Türkiye’nin önemli model erkek figürlerinden biriydin her konuda özellikle sol entelejansiya ile ilgili konularda her şeyi biliyordun. Hele sermeye sınıfı ile ilişkilerin. Çocukluğunda ve gençliğinde düşünde bile göremediğin masalarda makamlarda bulundun. Hele 68 liliğini bir destan gibi anlatırdın hafif bir tebessümle de olsa okurduk. Sosyalistliği fransada doktora yaparken öğrendiğini ve az biraz sosyalist olduğunu Turgut Bey’i tanıdıktan sonra liberalizme inanmaya başladığını bir konuşmanda anlatmışsın elhak doğrudur.
İşine yeni başlamış bir gazeteci olsan bu çabanı çok iyi anlardım çünkü öyle bir zamanı yaşıyoruz ki ekmek aslanın ağzında…
Olmadı Ertuğrul. Gelinlik olsa, tuvalet olsa yada önemli bir akşam yemeğinde şık bir gece kıyafeti olsa seni anlarım bunlarla ilgili yaz yazabildiğin kadar! Becerirsin de! Ammaaa bir maske üzerinden de birilerine böyle övgüler dizilmez ki…
Vah ki, eyvah! Böyle yollara İhtiyacın kalmamıştır sanıyordum!
